Psikolojik Astroloji Danışmanı Anet Mankeoğlu’nun Astrolojide Satürn Döngüsü, duyguları kontrol etme, endişeleri yenme ve kendimize tolerans tanıma üzerine röportajı.
Anet Mankeoğlu: Sen 29 yaşına kadar ne yaşadığını hatırlıyor musun?
Sarp Ertekin: Hatırlıyorum elbette. Ama o kadar çok şey yaşandı. benim dikkat etmem gerekenler başarılı olduklarım mı? Başarısız olduklarım mı?
Anet Mankeoğlu: İkisi de olabilir esas olan seni zorlayan bir şey olması. Ben şöyle ifade edeyim Satürn döngüsünü. Bir öğretmen düşünün. İşinde çok iyi bir öğretmen. Ders çalışmaya meyilli olan bir çocuk o öğretmeni çok sevip, kendisine rehberlik etmesinden hoşnut olabilir. Ama sorumluluklarını almayıp, ders çalışmaktan nefret eden biri öğrenci için o öğretmen cadıdır. Algıyla alakalı, sorumluluklarımızı almak istediğimizde bir rehber olan kişi bizim için çok önemlidir ve dönüm noktasıdır.
Nasıl ebeveynimiz yapmak istemediğimiz zamanlarda bize “odanı topla” dediğinde kendimizi kıstırılmış hissediyorsak, eğer hazır değilsek aynı duyguyu hissederiz. Satürn böyle bir şey. Ben o kıstırılmışlığı dışarı çıkabilmekle, adımı atabilmekle yapabilmişim. Mesela seninki kendini ifade etmekle alakalı olabilir, içinden geçeni dışarı çıkmakla ilgili olabilir, asla inanmadığın bir alana girmekle ilgili olabilir. Var mı öyle bir şey?
Sarp Ertekin: Sen söyleyince aklıma geldi. Ben 29 yaşındayken şöyle bir şey olmuştu, askerden geldikten sonra Amerika’ya gitme ihtimalim vardı. Bir de Türkiye’de işe girme ihtimalim vardı. İkisinin de artıları, eksileri vardı. Ben Türkiye’de kaldım. Burada kurumsal bir şirkette çalışmaya başladım. 20 seneyi de buldu gayet iyi gidiyor ama öteki taraf mı daha iyi idi burası mı bilemiyorum. O sınavdan ben şimdi geçtim mi kaldım mı? Acaba 58 yaşımda benim için tekrar bir astrolojide Satürn döngüsü olacak mı?
Anet Mankeoğlu: 2. döngüyü tamamlayacaksın muhtemelen.
Sarp Ertekin: Ben hemen duygu tarafına geçmek istiyorum. Çünkü hepimizin aniden duyguları hopluyor sinirleniyoruz, bazen ümitsizlik ve kaygıya kapılıyoruz. Ekonomi bir yandan, ilişki durumları bir yandan. Bu gibi zorlu dönemlerde ne yapmak gerekiyor, tavsiyelerin neler?
Anet Mankeoğlu: Ben her zaman şöyle söylerim. Eğer halının altına çok fazla şey süpürüyorsak halıyı kaldırdığımızda her taraf toz duman olur. Tabii ki bizi zorlayan şeyler, ekonomik anlamda zor şeyler yaşıyoruz. Bir şeyin oluruna bırakıp elimizden geldiği kadarını yaparak duygularımızla temas etmeyi atlamadığımızda, halının altına sürmeye gerek kalmıyor.
Bir şey ters gittiğinde “eyvah ne yapacağım” diye bakmıyorum. Böyle baktığınız zaman bir yere çıkamazsınız çünkü. Ben “bunu neden yaşıyorum şimdi” diye bakıyorum. Bu önüme geldiyse, “bu engeli niye yaşıyorum” diye bakıyorum. Eğer bu engeli değerlendirebiliyorsam bir adım ileri gitmiş olacağım. O engeli de aşmayı öğrenmiş olacağım. Bu bir öğreti. Her şeye bu şekilde öğreti olarak bakmayı öğrenebiliriz.
Sarp Ertekin: Bu engeller için şöyle bir söz var: “Engeller aslında gitmek istediğimiz hedefler için nefes alma noktalarıdır”. Böyle sözleri sosyal medyada görünce güzel geliyor ama uygularken sorun oluyor.
Anet Mankeoğlu: Ama bazen hayat ister istemez durduruyor. Mesela sen Amerika’ya mı gideyim Türkiye’de mi kalayım diye düşündüm dedin ya, düşünmek zorundasın düşünmeden karar veremiyoruz ki. O duran dönemlerde planlarımızı yaparsak sonrasında da bir parça adım atıp. bir üst kademede ne oluyor ona bakmak lazım.
Sarp Ertekin: Şimdi burada şöyle bir duygu ortaya çıkıyor. Ne kadar düşünsek de insan kendi başına kaldığında ‘Keşke onu yapmasaydım.’ diyor.
Anet Mankeoğlu: Bir şey seçmişsek bir sebebi vardır. Biz o yolu seçtiğimizde bir şey kazanmış oluyoruz. Bu şekilde bakmazsak hep arkada kalıyoruz. Arkada bıraktığımız şeylerin daha değerli olup olmadığı bilmiyoruz. Geri gidip onu tekrar seçemeyeceğimize göre önümüze bakmalıyız.
Sarp Ertekin: Peki yoksunluk duygusuna dönersek. Bunun üstesinden nasıl geleceğiz? Ya da üstesinden mi gelmek gerekiyor, bazen teslim olmak gerekli diyorlar. Astrolojide Satürn Döngüsü nasıl oluyor?
Anet Mankeoğlu: Çok güzel bir soru. Bir kere her duygunun farkında olmamız gerekiyor. Çünkü ertelediğimiz, görmezden geldiğimiz hiç bir şey bizi ileri götürmüyor. Yoksun hissediyorsak o yoksunluğun üzerinde durup çalışmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Bir şeyi öğrenmek demek onun üzerinde çalışmak demek.
Benim önüme yoksunluk duygusu geliyorsa neden olduğunu araştırırım bakarım, çocukluğuma dönerim, bu bana nasıl verilmiş, burada kendimi yetersiz hissediyorsam neden? diye düşünürüm. Hangi öğrenilmiş duygudan kaynaklı yada ebeveynlerimden satın aldığım hangi öğretinden geliyor ona bakarım. Bunlara baktıktan sonra bir çok şey ortaya çıkar.
Ortaya çıktıktan sonra onunla başa çıkamayabilirim insanım sonuçta. İlla hemen bunu buldum başaracağım demeden kişinin kendine karşı toleranslı olması gerekiyor. Öğretiyi adım adım nüfus ettireceksek bir sonrakine bir tık daha iyi şekilde yaparak ilerliyoruz.
Psikolojik Astroloji Danışmanı Anet Mankeoğlu’nun Megareform’daki profil sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Kendisinin instagram hesabını ziyaret etmek için buraya tıklayınız.