”Gerçek seni bulmak aydınlanma yaşatan bir deneyimdir. Kendini bulmak için önce kendini öğren.” Motivasyon konuşmacısı Canan Tününcükara sorularımızı cevapladı.
Sunucu: İzleyicilerimize bu arada hoş geldiniz, diyorum. Megareform… Değişim sitesi olan Megareform Yeliz, ben. Hepiniz, hoş geldiniz. Bu akşamki konuğumuz, Canan Tütüncükara. Kendisi, eğitmen. Aynı zamanda motivasyon konuşmacısı. Evet, Canan Hoş geldiniz, diyorum.
Canan Tütüncükara: Hoş buldum.
Sunucu: Sizi, bir tanıyabilir miyiz? Kendinizden bahseder misiniz, rica etsek?
Canan Tütüncükara: Tabi. Çok klasik olacak ama yolculuk biraz küçüklüğüme dayanıyor, diyebilirim. Çok küçük yaşlarda, büyük soruları sorduğum bir zaman dilimi yaşadım. Hani ‘Bu dünyaya niye geldim?’ den işte ‘Sevgi nedir?’. Sevmeye, sevilmeye geldim. Aşık- Maşuk hikayesi aslında biraz, tasavvuf terimleriyle. Her gün sorguladığım ama zaman içerisinde kendimi, müzikle iç içe bulduğum bir dönemden geçtim, diyebilirim. İşte hani aile yapısının, işte hani sanat kökenli olmasının biraz etkisi var. Biraz Doğu kültürünün olmasının da biraz etkisi var, belki bunun içerisinde. Sürekli sorgulamalarım vardı. Yılar geçtikçe Kızılderililere biraz merak salmıştım. Onlar, bitkileri alıyor, karıştırıyor, ellerini koyuyor. Bunlar, ne yapıyor? İnsan, nasıl şifa buluyor? O merakım… Sürekli etrafımı inceleyerek, sürekli araştırarak… Hani şey vardır; bizim üniversitede… Bilgi Üniversitesi’nden mezunum, bu arada ben. Üniversite hocalarımızın özellikle söylediği şudur; merakta kal, soruda kal! O merak, soru bana çok küçükken gelmiş. O soruların… Takip ettiğim yolculuk, aslında beni de bir yere taşıdı. Önce Reiki ile tanıştım. İşte “Who am i?” diye bir soru vardır. Hani “Ben, kimim?”, hani “Ne yapıyorum?”, “Neredeyim?”, “Niye geldim, bu dünyaya?” denen soruların aslında sorulduğu kanaatince… Kendi deneyiminle daha da kendini bulduğun bir dönemdir. Ve insan, kendisiyle çalıştıkça daha fazla insana destek olabiliyor. Yani daha doğrusu sadece insan da değil, hayvan, bitkiler, doğa, yaşam… Aslında her şeye hizmet edebilecek hale taşınması için, bir süreçten geçmesi lazım.
Sunucu: Bir bütün hepsi aslında değil mi, Canan Hanım?
Canan Tütüncükara: Evet, evet. Hepsi, birbirinde harmanlayan süreçler. Çok şükür ki; bunu çok daha erken yaşlarda fark edip, hani ben bir şeyleri yapmak üzerine bu yaşama geldiğimin idrakindeydim. Ben, belki aile yapısı belki çevrem belki küçüklüğümden beri dedemi dinlediğim… Artık ne anlattıysa, dizinin dibinde oturur ve dinlerdim. Belki onlar, bundan beni bir yere taşıdı. Hani aile, illa ki bu yapıda olan birisinin, aile genlerinde de bir hikayesi oluyor, aslında. Tırnak içinde; vesile olmak, şifacı olmak… Ne derseniz deyin, onun adına. Kolaylaştırıcı olmak, diyelim. Bir el, bir destek oluyor, benim kendi tabirimle. Ve bunu kabul edene kadar aslında bir süre, insan bir cebelleşiyor. Evet, bir şey var. Evet, ben bunu öğreniyorum. Onun hayretinde kalıyordum. Çünkü deneyimler, fiziksel deneyimlerde de kendini göstermeye başlayınca sanki zannediliyor ki; ruhsal alanda çalışılıyor. Ruhsal alanın çok ötesinde… Yani bedene eğer indirgendiyse hikaye ve bedendeki hikaye; sizin tırnak içinde eğer bir yere tayin… Hizmetiniz tayin edildiyse, orada bir süreciniz varsa ve oradaki dönüşüme gözlerinizle şahit tutuluyorsanız, o zaman daha güçlü adım atıyorsunuz. Daha sağlam, daha emin oluyorsunuz. Benimkisi biraz öyle oldu. Ama tabi böyle; ‘Nasıl, bu kadar fizikselde de görülebiliyor mu?’ yu deneyimledikçe… Hani o bir korku, hayret, ‘Allah!’, ‘Ne oluyoruz?’ olmanın da…
Sunucu: ‘Fiziksel’ den kastınız nedir, Canan Hanım? Ben, onu…
Canan Tütüncükara: Yani şöyle, örnek veriyorum; yeri geldi –bu çok nadir olur ama- referansla bir kanserli hastanın… Bir hastane yoğun bakımında çalıştığım bazı dönemler oldu. Oradaki vakanın olduğu süreçten taşındığı nokta, gerçekten hayretler veren noktalar. Ve bunu, bilfiil… Hani siz ve çevresindekiler deneyimledi ve başka bir sürece giriyor. Belki kişi, geçiş yapacak ve sizi o alana davet ediyor.
Sunucu: Anladım.
Canan Tütüncükara: Belki iyileşme… Kendi dünyasında ‘Evet’ dediği için, o süreç kolaylaşsın diye alana davet ediyor. Bilmiyoruz ama birileri davet ediyor. Hani bazı zaman biz doktora gidiyoruz. Bize reçete yazıyor, veriyor. Bazı zaman işte babaannemiz var, diyor ki; işte şunları şunları iç ve işte muhteşem seni rahatlatacak. Evet, o bilgi de doğru. Ama hani kimin, neye ihtiyacı varsa… Belki bir kahve sohbetine ihtiyaç var. Ve o kahve sohbeti, aslında ondaki o idraki uyandıracak.
Eğitmen ve Motivasyon Konuşmacısı Canan Tününcükara’nın Megareform’daki profiline buradan ulaşabilirsiniz.
Kendisinin Instagram sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.