Bedenimizin Bütünsel İyi Olma Hali – İlkay Alçı

Bedenimizin Bütünsel İyi Olma Hali – İlkay Alçı

Wellbeing Uzmanı İlkay Alçı, tüm bedenlerimizin, bütünsel iyi olma hali olan wellbeing hakkında tüm soruları cevaplıyor. İyi ve sağlıklı yaş almak için aydınlatıcı tüyolarla yolumuza ışık tutuyor..

Ece Erken: Hoş geldiniz. 

İlkay Alçı: Hoş bulduk.  

Ece Erken: Wellbeing… 

İlkay Alçı: Evet… 

Ece Erken: …uzmanısınız bu arada, değil mi? 

İlkay Alçı: Evet, evet. Wellbeing… 

Ece Erken: Wellbeing nedir? 

İlkay Alçı: Wellbeing; tüm bedenlerimizin, bütünsel iyi olma halidir. Hem fizyolojik bedenimizde hem ruhsal bedenimizde kendimizi daha enerjik hissederiz. Daha canlı hissederiz. Zihnimiz de bir o kadar berrak ve dingin olur. Wellbeing hormonları yükseldikçe bedenimizde kronolojik yaşımız kaç olursa olsun, daha sağlıklı yaş alırız. 

Ece Erken: Peki, sağlıklı bir hayat sürdürmemiz ve yaş almamız için neler yapmamız lazım? 

İlkay Alçı: Öncelikle hem ben danışanlarıma hem öğrencilerime diyorum ki; önce kendimizi iyi yapmakla başlamalıyız. Yani bedenimize neler iyi geliyor, neler iyi gelmiyor? Onları tespit etmekle başlayabiliriz ve ardından da kendimizi sevgiyle, şefkatle beslememiz ve kendi elimizden tutuyor olmamız çok kıymetli. Bunlar da farkındalık meditasyonlarıyla, farkındalık pratikleriyle oluyor. Ve de günlük rutinimize, güzel rutinler eklemekle başlıyor, bu dönüşüm yolculuğu aslında. 

Ece Erken: Mesela? 

İlkay Alçı: Mesela… 

Ece Erken: Günlük rutinlere ne ekleyebiliriz? Şimdi hepimiz ekleyelim hadi. 

Özgür Ağlamış: Bizi motive edecek… 

Ece Erken: Evet, motive edecek şeyler… 

İlkay Alçı: Şöyle… Biz Wellbeing uzmanları olarak ‘Ayurveda Koruyucu Tıp Protokolleri’ uyguluyoruz. Mesela sabah kalktığımızda güne bir niyetle başlıyor olmak çok önemli. Çünkü niyetlerin tezahürü var ettirme gücü var. Ve yüzümüzü yıkadıktan sonra… Bilmiyorum dikkat ettiniz mi ama? Dilimizin üzerinde sarı, böyle beyazımsı, daha acımtırak… 

Özgür Ağlamış: Bir tabaka oluşur. 

İlkay Avcı: Bir toksin tabaka vardır. Onu dil sıyırıcı aparatla temizlediğimizde oldukça aslında gün… Keyifli ve de sağlıklı bir günlük rutindir. Bu ne işe yarıyor diye soracak olursanız… 

Ece Erken: Ne işe yarıyor, evet? Sorsam… 

İlkay Alçı: Sindirim sistemimizin daha iyi çalışmasını sağlıyor, o yaptığımız mekanik işlem. Ve toksinleri arındırıyoruz. Aynı zamanda da Vagus denilen, bizim mutlu ve huzurlu hissettiğimiz siniri uyarıyor. Ve kendimizi daha da iyi hissetmiş oluyoruz. Bir de dilimizin üzerinde tat reseptörleri vardır. Onları uyardığımız için… Eğer biz gün içerisinde çok abur cubur yiyen bir kişi isek, gittikçe o isteğimiz azalmış oluyor. Ve bağışıklık sistemimizi de güçlendirmiş oluyoruz. 

Özgür Ağlamış: Uyandığınızda… Ben kendi adıma söyleyeyim. Alarm çalıyor. Alarmı kapatmaya çalışıyorum. Uykulu bir şekilde elimi yüzümü yıkamaya çalışıyorum ama bundan sonra buna dikkat edeceğim. 

Ece Erken: Evet ya… 

Özgür Ağlamış: Bunu yapmaya çalışacağım. 

Ece Erken: Ne kadar enteresan bir detay ve ne kadar… Düşünsene abur cuburu bile engelliyor. 

Özgür Ağlamış: Wellbeing aslında çok önemli. Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı bireyin tanımını yaparken hem fiziksel, bedensel iyilik hem de ruhsal iyilik halini tanımlıyor. Yani sadece bedeninizin iyi olması sağlık değil. 

İlkay Alçı: Kesinlikle… 

Özgür Ağlamış: Sadece ruhun iyi olması sağlık değil.  

İlkay Alçı: Çok haklısınız. 

Özgür Ağlamış: Her ikisinin bir arada olması gerekiyor.  

Ece Erken: Kesinlikle, evet… 

Özgür Ağlamış: Wellbeing de bildiğim kadarıyla, anladığım kadarıyla bu iki disiplinin buluşması. 

İlkay Alçı: Kesinlikle. Bütün… Sistemimiz bütün çalışıyor ve bütün değerlendirmemiz gerekiyor. Yani sadece dengeli beslenmek değil. Onun yanı sıra da hayatımıza kattığımız bu günlük rutinler, nefes teknikleri, meditasyon, egzersiz düzenimizi oluşturmak. Uykumuza dikkat ediyor olmak. Yani hepsi aslında bir bütün. 

Ece Erken: Şimdi nefes dediniz, hemen soracağım. Çünkü bence… Yine çoğumuz… 

İlkay Alçı: Evet. 

Ece Erken: …doğru nefes almayı bilmiyoruz. 

İlkay Alçı: Evet. 

Ece Erken: Doğru nefes almak nedir? 

İlkay Alçı: Doğru nefes, gerçekten çok önemli ve çok da haklısınız. Doğru nefeste… 

Ece Erken: Ben sürekli mesela nefesimi tutuyorum. Çok farkındayım. 

İlkay Alçı: Evet. Çünkü çok strese giriyor olabilirsiniz. Çünkü stres anımızda biz direkt nefesimizi tutuyoruz ya da göğüs nefesi… Sığ ve dar bir nefes alıyoruz. 

Özgür Ağlamış: Yaşamak için sadece nefes alıyoruz. 

İlkay Alçı: Evet. 

Ece Erken: Evet. Gerçekten öğrenmemiz lazım. Nasıl, hocam doğru nefes alırız? 

İlkay Alçı: Şimdi… Aslında nefes, bizim birinci detoks sistemimiz. O yüzden çok önemli. İki tane unsur var. Biri burundan nefes alıyor olmak, diğeri de diyafram kasımızı aktif hale getirmek. Şimdi ben birazcık bunları açayım. Sonra da biz sizi küçük bir… Basit diyafram nefesini… 

Ece Erken: Olur, çok sevinirim. 

İlkay Alçı: …isterseniz beraber yaparız. Burundan nefes alıyor olmak; yemek yemediğimiz zaman, şarkı söylemediğimiz, konuşmadığımız ve fiziksel bir aktivite içerisinde değilsek, günlük alışkanlığımızda burundan nefes ve burundan veriyor olmamız gerekiyor. 

Ece Erken: Burundan alacağız, burunda vereceğiz. 

Özgür Ağlamış: Aynen. 

İlkay Alçı: Evet. 

Ece Erken: Dediğiniz aktivitelerin dışında. 

İlkay Alçı: Evet. 

Ece Erken: Tamam. 

İlkay Alçı: Ve burnumuzun içerisinde… Neden alıyoruz? Çünkü burnumuz, muazzam bir organ. Burnumuzun içerisinde filtreleme mekanizması var. O ağzımızda yok. O yüzden ağzımızdan aldığımız nefes, son derece sağlıksız oluyor. O filtre mekanizması, aldığımız havayı filtreden geçiriyor. Mikroptan arınmış oluyoruz. Anti-viral bir şekilde akciğerlerimize ulaştırıyor ve daha sağlıklı nefes alıyoruz. Aynı zamanda hava tribünleri var. Diyelim ki biz kışın, zorlu hava şartlarında dışarıdayız. Ağzımızdan nefes aldığımızda direkt o dereceyi, nefesi almış oluyoruz. Ama burnumuzdan alırsak belli bir dereceye getiriyor ve akciğere o şekilde ulaşmasını sağlıyor. Sağ ve sol lobumuzu da dengeler, burun nefesi. Bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirir. Tüm bedenlerimizi dengeler. Özellikle grip, nezleysek burun deliklerimizi açar. Ve yüksek tansiyonlu kişilere de mutlaka tavsiye ediyorum. Dengeler. 

Ece Erken: Sen Özgür Hocam… 

Özgür Ağlamış: Bu çok önemli. 

Ece Erken: …burnundan mı nefes alıp veriyordun? 

Özgür Ağlamış: Şimdi kendi şikayetimi söyleyeyim. Benim konkalarım yani burun içi etlerde bir şişme var. Ve septumda bir deviasyon yani bir yatıklık var. Bundan dolayı grip, nezle olduğum zaman… İlkay Hanım’ ın söylediği gibi akşam, ağızdan nefes alarak ve boğularak uyanıyorum. Gerçekten, ağızdan nefes almak sağlıklı bir şey değil. Ağzımın içi, sabah kalktığımda kurumuş oluyor.  

İlkay Alçı: Gerçekten öyle. 

Özgür Ağlamış: Sanki üç gün çölde kalmış gibi oluyorum. Burun gerçekten… Burundan nefes alabilmek çok kıymetli ve çok özel bir şey. 

Ece Erken: Kesinlikle. Peki, küçük bir uygulama yapacağız, dediniz. 

İlkay Alçı: Evet, evet. Diyafram nefesi… Diyafram da çok önemli, Ece Hanım. Diyafram kasını biz çalıştırdığımızda, diyaframı genişletmeye çalışıyoruz. O aralığını genişletmeye çalışıyoruz. Diyaframımız bizim göğüs boşluğumuzun alt kısmında, şemsiye gibidir. Nefes alırız, karnımız iyice şişer. Nefesi verirken de göbek deliğimizi, kaburgamıza yavaş yavaş yaklaştırır. Günde bir beş dakika yapıyor olmak bile inanılmaz mucizevi etkileri vardır. Özellikle sindirim sistemimizi daha rahat çalıştırır. Kronik bel, sırt problemi olan kişilere çok tavsiye ediyorum. O diyafram kasını, aktif ettikçe duruşumuz da iyileşir. Kronik kabızlık için de çok iyidir. Sindirim sistemimizi oldukça çalıştırır. Vagus’ u da stimüle ettiği için, çalıştırdığı için de metabolizmamız da hızlanır.  

Ece Erken: Evet. Benim bir anda değişti. Burundan nefes alıp veriyorum, şu an. 

Özgür Ağlamış: Sahne performansı yapıyorsanız, şarkı söylüyorsanız, sahnedeyseniz zaten kesinlikle yapmanız gereken bir şey. 

Ece Erken: Sahne sanatçıları da biliyordur… 

Özgür Ağlamış: Evet. 

Ece Erken: …doğru nefes alıp vermeyi. 

İlkay Alçı: Sahne sanatçıları genelde diyafram nefesi alıyor, evet. 

Ece Erken: Peki, meditasyondan bahsedelim birazcık. Meditasyon nedir, ne işe yarıyor? 

İlkay Alçı: Meditasyon, bence insanlığımıza hediye edilmiş inanılmaz bir teknoloji. Bilimsel olarak zihni dinlendirme tekniğidir, meditasyon. Meditasyon yaptıkça zihnimizdeki çöp düşüncelerden arınmış oluruz. Yorgunluğumuzu azaltır. Daha sağlıklı uyuruz. Daha sağlıklı yaş almamızı sağlar. Konsantrasyonumuzu arttırır. Odaklanmamızı arttırır. Orada bir şeyi açıklamak istiyorum. 

Ece Erken: Tabi. 

İlkay Alçı: Genelde farklı anlaşılıyor. Biz meditasyon sırasında gözlem halindeyiz. Zihnimizin ötesine çıkıyoruz. Orada düşüncelerimizi susturmaya çalışmıyoruz. Bir müdahale etmiyoruz ya da iyi düşünceler- kötü düşünceler diye de ayırmıyoruz. Sadece zihnimizin ötesine geçip gözlem halindeyiz. 

Ece Erken: Ne yapıyoruz mesela? Şimdi ekran başında izleyicilerimiz kendi kendilerine meditasyon yapabilir mi? Veya… 

İlkay Alçı: Tabi ki yapabilir. 

Ece Erken: …şu an biz yapabilir miyiz? 

İlkay Alçı: Öğrenilebilir bir tekniktir, bu. 

Özgür Ağlamış: Mentor’ a gerek yok yani illa, kendi kendimize de yapabiliyoruz. 

İlkay Alçı: Tabi, tabi. Yapabilirsiniz. 

Ece Erken: Peki, mesela… 

İlkay Alçı: Mesela… 

Ece Erken: Birkaç teknik… 

İlkay Alçı: Omurgamız dik olacak bir şekilde… 

Ece Erken: Dik olacak… 

İlkay Alçı: …oturuyoruz. Omuzlarımızı geriye alıyoruz. Olduğumuz yerde yapabiliriz. Ve gözlerimizi kapatıyoruz. 

Ece Erken: Ne düşüneceğiz? 

İlkay Alçı: Bir şey… 

Özgür Ağlamış: Deniz kenarını, ormanı… 

Ece Erken: Ben sürekli bir şey… 

İlkay Alçı: …düşünmeyeceğiz. Ben şimdi hem Mindfulness eğitmeniyim hem de Mantra Meditasyon eğitmeniyim. İsterseniz küçük bir, böyle… 

Ece Erken: Olur. 

İlkay Alçı: Mindfulness… Yani sadece nefeslerimizi kontrol… Daha doğrusu nefesimizi izleyerek yapalım. Gözlerimizi kapatıyoruz.  

Ece Erken: Tamam. 

İlkay Alçı: Rahat bir şekilde, sadece nefes alış- verişimizi izliyoruz. Nefesler özgür bir şekilde akıyor. 

Ece Erken: Kaç dakika boyunca? 

İlkay Alçı: 15 dakika. 

Ece Erken: 15 dakika! Yayınımız keşke o kadar uzun sürse. Minimum 15 dakika… 

İlkay Alçı: Yani, öğrenilebilir. 

Ece Erken: Gözlemleyeceğiz. Nefesimizi… 

İlkay Alçı: Evet. Nefesi… Bu, Mindfulness için. Mantra Meditasyon’ da da bir özel titreşim… Mantra diyoruz, biz. Bir araç olarak Mantra’ yı kullanıyoruz. Mantra’ yı da içimizden dilimizi ve dudağımızı kıpırdatmadan Mantra’ yı tekrar ediyoruz. 

Yoga & Pilates Eğitmeni İlkay Alçı’nın Megareform’daki profiline buradan ulaşabilirsiniz.

Kendisinin Instagram sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

Yorum Ekle

© 2021 Megareform © Tüm hakları saklıdır.