Duygusal Özgürleşme – Nimet Özkan

Sunucu: Merhaba. İyi akşamlar herkese. megareform.com.tr’nin bir canlı yayınına daha hepiniz hoş geldiniz. Bu akşamki canlı yayın konuğumuz, Nimet Özkan. Kendisi, Enerji- EFT Uzmanı. Bize bugün EFT’ le ilgili önemli bilgiler verecek kendisi. Şimdi Nimet Hanım’ı yayına davet ediyorum. Ve konuklarımıza da gelmeleri için zaman tanıyorum. Merhaba. 

Nimet Özkan: Merhabalar. Nasılsınız? İyi akşamlar. 

Sunucu: Merhabalar. Siz nasılsınız? 

Nimet Özkan: Teşekkür ederim. Çok sağ olun. 

Sunucu: Hoş geldiniz. 

Nimet Özkan: Hoş bulduk. 

Sunucu: Şimdi sizi tanımayan takipçilerimiz için biraz sizi tanıtalım. Nimet Özkan. Kendisi, EFT Uzmanı. Bu akşam birlikte canlı yayın yapacağız, megareform.com.tr üzerinden. Biraz sizi dinlersek, sizden. 

Nimet Özkan: Tabi. Ben, uzun yıllardır Enerji- EFT üzerinden eğitmenlik yapıyorum. Aynı zamanda uzmanım. Hem bireysel seanslar yaparak hem de aslında bir sürü insana eğitimler vererek inanılmaz güzel sonuçlar, birlikte görüyoruz. Onun dışında uğraştığım, tabi başka dallar da var. İşte Access Bars, Emo, modern stres yönetimi, biyoenerji ve aile dizimi uygulayıcısıyım. Diğerlerinin de eğitmeniyim. Ama ana çocuklarımdan biri olan EFT’yi bugün konuşacağız. EFT nedir? Biraz üzerinden gidelim. Bilmeyen insanlara da katkı olsun.  

Sunucu: O zaman EFT nedir? 

Nimet Özkan: Evet. EFT aslında Enerji- EFT’den bahsedeceğiz ama. Biz, EFT’den başlayalım. Aslında bizim de yıllar önce, 2011 yılında ilk tanıştığımız sistem, hani EFT’ydi. EFT: Emotional Freedom Technique. Yani ‘Duygusal Özgürleşme Tekniği’. Duygusal Özgürleşme: Adı üstünde, aslında bizi rahatsız eden olumsuz duyguları… Biliyorsunuz, yıllarca taşıyoruz. Hatta biz, belki olayları 5 yaşında yaşıyoruz ama 40 yaşında bununla ilgili sıkıntılar başlıyor, sistemimizde. Ve enerji, aslında bir içe-dışa, enine-boyuna doğru akmalı. Bir şey oluyor. Bir olay oluyor. Bir durum oluyor. Ve biz, bu olayı bedenimizde kayıt olarak tutuyoruz ve yıllar sonra karşımıza çıkıyor, enerji tıkanıklığı olarak. Biz, aslında o enerjinin sağlıklı şekilde akma halini durdurduğumuz şeye; enerji blokajı diyoruz. EFT’nin mantığında akupunktur, acupressure… Birçok teknik de var aslında. Reiki tutuşları da var. Aslında birçok dalın karışımı, karma bir sistemi ama. Hani EFT’nin… NLP’ de var, içinde. EFT’de mantık akupunktur noktalarına yine siz, bir şekilde vuruşlar yaparak oradaki olumsuz duyguyu uzaklaştırmak var esasta. Bunu yaparken enerjilerimizi yani parmaklarımızı kullanıyoruz. Hani EFT ile aslında yıllardır kemikleşmiş içimize aslında oturmuş ve o, içimizden hiç geçmeyen, ‘hayatımın olayıdır’ dediğimiz şeyler de inanılmaz şekilde… Çok hızlı… Belki de 40 dakika, 50 dakika sonra büyük bir rahatlama ve ferahlama hali… Bir özgürleşme hali oluyor. Çünkü sistemde aslında mantık şu; olumsuz duyguyla yüzleşiyoruz. Yıllardır, hani içimizde diyelim kemikleşmiş bir duygu var. Örneğin; ‘karanlıktan çok korkuyorum’ ya da işte ‘yüksekten çok korkarım’ ya da işte ne zaman hani olumsuz… ‘Ne zaman işte bu tişörtü giysem bugün başıma olumsuz bir şey geliyor’ gibi. Kalıplaşmış, olumsuz inançlar, kök inançlar gibi birçok şey de aslında çok etkili. Olayın mantığı şu; biz, olayı bir arkadaşımıza sürekli anlattığımızda olay büyüyor. Ama biz, bu olayı EFT seansı esnasında sürekli tekrarlayarak… Örneğin; ondan nefret ediyorum, bir duygu. Bu nefret duygumuzu tekrarlayarak bunu bedenimizde nerede hissettiğimizi sorarak parmak uçlarımızla bedenimizdeki bu akupunktur noktalarına ki biz, 14 tanesiyle çalışıyoruz. Bu 14 tane noktaya dokunduğumuz zaman sistemde o sıkışan enerji yavaş yavaş boşalmaya başlıyor. Yani o, yıllardır aslında bizim sandığımız… Hatta bize hastalıklar yarattığını düşündüğümüz. İşte ‘benim şekerim var, tansiyonum var’ gibi dediğimiz birçok şey, aslında biliyorsunuz ki bedensel anıların sonucu. Biz, bir olay yaşıyoruz ve olay sonrası dediğim gibi cereyan ediyor. Daha sonra hani hayatımıza böyle geliyor. Ve biz, o seans esnasında sizi, duyguya kısa bir süre daha maruz bırakarak, duyguyu biraz söyleterek biraz yukarı alıyoruz. Duyguyla yüzleştiğiniz zaman duygular; önce küçülüyor, belli bir süre sonra yok oluyor. Ama bunu, bir arkadaşınıza anlattığınızda… İşte ‘köpekten çok korkuyorum, yüksekten çok korkuyorum, öleceğim, sıkıştım, boğuluyorum, iyileşemiyorum’… Sorun daha da büyüyor. Biz aynı zamanda elektriksel temaslarla duygunun, enerji bedeninde tutulduğu yeri de boşaltıyoruz. Aslında mantığı, bu. Hızlı ve etkili. 

Sunucu: Bunu seanslarda nasıl anlıyoruz mesela? Şimdi bir duygumuz var, belki bilmiyoruz, dediniz ya. Bunu nasıl yüzeye çıkartıyoruz? 

Nimet Özkan: Evet. Şimdi aslında kişinin bize ulaşması için normalde hani bir problemi tabi olması lazım. Yani onu rahatsız eden, mutlaka kemikleşmiş bir problem olması lazım ama aynı zamanda problem olmasa dahi biz, çalışmalar yapabiliyoruz. Kişi diyor ki; ya sebebini bilmiyorum ama buraya geldim. Hiçbir şey de biliyorsunuz, tesadüf yok. İçinde mutlaka bir daralma ve bir sıkışma yaşıyor. Ya da işte belki başarıyla ilgili, sınav stresiyle ilgili bir şey yaşıyor olabilir. Bunlar için de yapabiliyoruz. Biz, şimdi seansta bize başvurdukları zaman ilk önce istek esasıyla yani kişinin, bundan kurtulma isteğinin ve iyileşme isteğinin olması gerekiyor. Kişi, bunu beyan ettiği zaman zaten yani biliyorsunuz; bunlar özgürleşmek için geliyor. Bizim tabi sorduğumuz çeşitli sorular var. Örneğin; işte bu sorun ne zamandan beri var? O olduğunda ne hissettin? Hani bunu yaparken bir psikoterapistten ya da bir biyografi yazarından ya da bir polisten farklı yapıyoruz. Biz, sistemde enerji bedeninin o anda ne ile uğraştığıyla, o an ne hissettiğiyle ilgileniyoruz. Yani örneğin; babası tarafından terk edilmiş işte bir kız, bize şöyle başvurabilir. Hani küçükken gitmiş ve bir daha gelmemiş. Hani annesini terk etmiş ama kız, orada terk edildiğini düşünüp camın önünde, 6 yaşında beklediğini görüyor. Bize geliş sebebi şu olabilir; erkeklere güvenmiyorum, erkekler gelir ve giderler, sürekli terk edilirim ya da uzun bir ilişki yaşayamıyor olabilir. Bunların her birinin sebebi aslında geçmişteki olaylar. Biz, sorularla onu doğru yere götürüyoruz. Ve bizim, seansta kullandığımız bir ölçek var. Biraz bundan bahsedelim isterseniz. Daha iyi anlarlar. Şimdi ilk önce noktaları göstereceğim. Böyle 14 tane noktayla çalışıyoruz. Noktaları az sonra şöyle kısaca bir gösteririz, herkesin bir fikri olsun diye. Bu skalayı eğer siz de iyi anlarsanız, EFT’nin mantığını daha iyi anlarsınız. Bu arada hani EFT; duygusal özgürleşme, dedik ama EFT’nin başlangıç hikayesinden de önce bahsedeyim. EFT, aslında daha önce TFT’ ydi. Yani daha öncesi var. Roger Callahan’la başlıyor ve bir psikolog, Roger Callahan. Bireylerin fobilerini araştırıyor. Fobiler üzerine çalışmalar yaparken Mary adında bir danışanı oluyor. Ve uzun seneler yani uzun zamandır bununla çalışıyor. Ama hiçbir şekilde sonuç elde edemiyor. Ve daha sonra ‘Mary’nin su fobisini nasıl çözeriz?’ derken John Diamond geliyor, meridyen terapisti ve birlikte ‘haydi, meridyen noktalarına dokunup duyguyu söyleyelim’ diyorlar. Ve gözaltı noktasına geldiğinde Mary’de müthiş suyla ilgili bir değişim oluyor. Ve tamamen travması çözülüyor. Yani biz, buradan da biliyoruz ki; topraklama meridyeni aslında göz, çok önemli. Bütün mide ve bağımlılıklar buradan bitiyor. Biz, buraya vuruş yaptığımızda mesela çikolata bomba, tatlı bomba, sigara, alkol kullanımı gibi birçok bağımlılıklarda bu noktayı kullanıyoruz. Önemli bir meridyen. Ve daha sonra da EFT’ye dönüşüyor aslında. Hani 80’lerin ortasında başlayan bir macera, biraz daha… Daha öncesi var ama sonra da 80’lerin sonuna doğru asıl kişi geliyor, yani Gary Douglas; Emotional Freedom Technique olan yani EFT şekline dönüştürüyor. Ve burada EFT işte; duygusal özgürleşme tekniği oluyor. Ve daha sonra da… Şimdi bizim, size anlatacağımız Enerji-EFT dediğimiz… Silvia Hartmann var. Ve Silvia Hartmann’ın uluslararası enerjisel beden eğitmeniyim, ben de. Lisanslı, Eastbourne/İngiltere’de… Ben de o, lisansı eğitmen olarak uzun yıllardır bu eğitimi veriyorum. Şimdi neden Enerji-EFT? Farkını anlatayım; EFT dedik ya hani duyguyu özgürleştiriyor. Şimdi sizin köpek fobiniz var ve köpek fobinizi biz, sıfırladık. Eski … skalasında bu ölçek sıfıra kadardı. Tamam, köpekle ilgili artık korkunuz sıfır. Nötr. Peki sonra? Tekrarlayabiliyordu. O yüzden bu, tekrarlayabildiği için ve enerji eksik olduğu için… Hani çorba yaptınız ama tuzu yok, yenmez. Onu tekrarladığı için “Ne lazım?” sorusu geldi. Neye ihtiyaç var? Yani biz, enerjiye… Bir şeyi temizlemek yetmez. Eve de köpek alacaksanız; onun masrafını, onun sıcaklığını, onun sorumluluklarını, sağlık sorumluluklarını vesaire. Her şeyi alabilmeniz lazım. İşte Silvia Hartmann dedi ki; sıfırlamak yetmez. Duyguyu sıfırlamak hiçbir şeydir. Yani ‘olsa da olur, olmasa da olur’ anlamındadır. Yani eşim olsa da olur, param olsa da olur, arkadaşım olsa da olur… Hayır, dedi. Biz bir de bunu sıfırladıktan sonra enerji ekleyelim. Yani korkumu çalıştım ve korkum sıfır ama eğer yeteri bir şey yapacaksam bir performansa ihtiyacım vardır. Bunun için de işte ‘neye ihtiyacım olduğu’ konusu devreye giriyor. 

EFT Eğitmeni Nimet Özkan’ın Megareform’daki profil sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

Kendisinin Instagram sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

Yorum Ekle

© 2021 Megareform © Tüm hakları saklıdır.