Nefes yaşam kaynağımız. İlk nefesimizi aldığımız andan, son nefesimizi verene kadar bu yaşamda nefes alıp vermeye devam edeceğiz. Bunu hepimiz gibi ben de biliyordum.
Ama nefes koçu olana kadar, nefes hakkında birçok şeyi bilmiyormuşum. Beni en çok şaşırtan şey her birimizin nefesinin parmak izimiz gibi diğer insanlardan tamamen farklı ve bize özel olduğuydu.
Kimimiz nefes almadan önce bekliyor, kimimiz nefesi bırakırken zorlanıyor, kimimiz ise kesik kesik nefes alıyoruz. İşin ilginç yanı nasıl nefes alıyorsak da öyle bir yaşam sürüyoruz.
Maalesef birçok kişi zamanla edindiği yanlış nefes alışkanlığına bağlı olarak nefes kapasitesinin çok ufak bir kısmını kullanıyor.
İçinde bulunduğumuz şartlar, ekonomik ve sosyal koşullarımız, ailemiz, çevremiz ve toplum zaman içinde bizi duygusal ve ruhsal açıdan etkileyerek çeşitli duygulara sokuyor.
Yaşadığımız olaylar, üzüntüler, stres, kaygı ve endişeli durumlarda her seferinde bir duyguya girdiğimizde solunum sistemimizde de bazı değişiklikler oluyor.
Heyecanlandığımızda, öfkelendiğimizde hızlı hızlı nefes alırken, strese veya derin düşüncelere girdiğimizde nefes almayı unutuyor, nefesimizi bırakmadan önce bir müddet tutuyor ya da oflayarak puflayarak bırakıyoruz.
Zamanla bu duygular yoğunlaştıkça, gündelik yaşamımızda nefes alıp verme şeklimiz yeme içme alışkanlığı gibi bir nefes alışkanlığına dönüşüyor. İşte tüm bu duygu değişimleri uzun vadede bizlerin nefes alışkanlıklarımızı değiştirmemize, kısıtlı ve sığ nefesler almamıza sebep oluyor.
Genelde yiyecek ve içeceklerde doğal ürünler tüketmeye gösterdiğimiz özeni nefes alışverişimize göstermiyoruz. Tam, doğru ve doğal şekilde nefes almak yerine kısıtlı, belki sadece bizi hayatta tutacak kadar nefes alıyoruz.
Oysa doğru nefes almak bizi rahatlatıp hayat kalitemizi arttırırken, hatalı nefes alımı bedende bazı hastalıklara ve tıkanıklıklara yol açıyor. Sonuç olarak önce fiziksel sağlığımız, daha sonra zihnimiz, son olarak da psikolojimiz & ruhsal durumumuz olumsuz şekilde etkileniyor.
Mühendis kökenli olarak biri olarak bir arkadaşımın tavsiyesiyle nefes seanslarına katılana kadar çok fazla spiritüel ve ruhsal konulara ilgim yoktu. Bu yüzden daha önce hiç denememiş olanların nefes seansları hakkında tereddüt yaşamalarını çok iyi anlıyorum.
Bununla birlikte bilimsel olarak nefes ile vücuda giren oksijen miktarının artmasının hücrelerin canlanmasına, yenilenmesine, yaşam enerjisinin yükselmesine ve sonuç olarak da yaşamdan alınan keyfin fazlalaşmasına sebep olduğu ispatlanmış durumda.
Kaldı ki vücuda herhangi bir ilaç, katkı maddesi, ya da kimyasal almadan en doğal şekilde sadece nefesin gücüyle şifalanmak ve zihni dinginleştirmek mümkün oluyor. Yüzyıllardır nefes hem tasavvufta hem de doğu öğretilerinde meditasyon ve ruhsal arınma için kullanılan en etkili yöntem.
Sizi de nefesi deneyimlemeye ve değişime başlamaya davet ediyorum.
Telefon:
02624450200
Email:
Adres: