Nefes Varsa Umut Vardır – Nihal Açıkportalı

Nefes Varsa Umut Vardır – Nihal Açıkportalı

Megareform ailesi olarak değerli Nefes Koçu Nihal Açıkportalı ile nefesimizle olan ilişkinin yaşamın her alanı ile bağlantılı olduğu üzerine konuştuk.

Sunucu: Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Nihal Açıkportalı: Ben Nihal AÇIKPORTALI. 1977 Ankara doğumluyum. İzmir’de büyüdüm, şu an İstanbul’da yaşıyorum. 22 yıllık profesyonel iş yaşantımın çok büyük bir kısmı enerji sektöründe geçti. 4 yıl önce emekli oldum. Kendime yolculuğum 10 yıl önce başladı. Nefes Teknikleri, ses meditasyonu ve Alman Peter Hess Academy Ses Masajı uygulayıcısı olarak bireysel danışmanlıkların yanı sıra atölye çalışmaları yapmaktayım.


Sunucu: Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman fark ettiniz?

Nihal Açıkportalı: Sanıyorum 10 yıl önceydi, katıldığım Psikoterapi ve Kuantum alan çalışmalarında nefes tuttuğumu fark ettim, iki farklı alandaki tek ortak nokta nefes tutmam olmuştu. Bilinçsiz nefes tutmanın travma ile bağlantısını anlayabilmek için nefes konusunda derinleşmeye karar verdim, sonraki senelerde de eğitimlerimi almaya başladım. Ses meditasyonunu beş yıl önce ilk deneyimlediğimde, zaman mekân algımın kaybolduğu bir an yaşadım. Tabi ki sonrasında bu büyülü dünyaya adım atıp derinleşmeye başladım. 

Sunucu: Bu alanla ilgilenmeye başladıktan sonra sizin hayatınızda neler değişti, hangi alanlarda açılım oldu?

Nihal Açıkportalı: Bu noktada anlatacak çok fazla şey var, özet geçmeye çalışacağım. ☺ 

Günlük ya da iş hayatımdaki stresli olayları öfkelenmeden yönetmeyi öğrendim ve bu, her alanda çok büyük farkındalık ve farklılıklar oluşturdu. Düşünsenize öfkeleniyorsunuz, bu öfkeyi fark ediyorsunuz ve hiçbir şekilde görmezden gelmeyip yönetebiliyorsunuz. Bu çok büyük bir güç, gelen duyguyu fark edip yönetebilmek farklı bir boyut katıyor kişiye. Her duygu için geçerli bu tabi ki. Sadece hissettiğin duygu değil daha ötesinde olabilmeyi, otomatikten gelen davranışları dönüştürebilmeyi öğreniyorsun. Ailem ile ilgili sağlıklı sınır çizmeye başladım. Bu kolay oldu mu? Hayır. Emek, kararlılık ve zaman ön şart diyebilirim. Eş zamanlılıklar çok arttı, şu anki normalim oldu diyebilirim.

Kendinle her hücren ile bağlantıda olduğunda evren ya da adına ne derseniz onunla ortak bir dil gelişiyor. Otomatik zihin kalıpları önemli bir konu. En büyük şoku bunları fark ederken yaşadığımı hatırlıyorum. Şunlar annemden, bunlar babamdan, şunlar hocamdan derken bir baktım ben dediğim şey hiç de ben değilmiş. Kendinle temas oradan sonra başlıyor zaten. Beden ihtiyaçlarımı da fark etmeye başladım. Normal tüketimimin dışında ara ara bazı yiyecekleri çok yemek istiyorum. Bir bakıyorum o yiyecek nelere iyi geliyor, bedenimin ihtiyacını bu yöntemle saptamaya başladım. Özel ilişkilerimde de durum farklılaştı. Şu an sevdiğim işi yapıyorum ve sevdiğim kişi ile yol alıyorum. Nefesinle olan ilişki yaşamın her alanı ile bağlantılı anlayacağınız.  

Sunucu: Bu alana uzmanlaşmaya ve başka insanların hayatına dokunmaya karar vermeniz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz yoksa başka birileri mi sizi teşvik etti? Biraz kendi yolculuğunuzdan ve hikayenizden bahseder misiniz?

Nihal Açıkportalı: Bende ki değişimi, hevesi ve merakı gören kişilerin desteği ile oldu. Bu kişilerden birisi de bu platformun kurucusu, uzun yılların arkadaşı Sarp Ertekin. Diğer bir kişi sevgili yol ve hayat arkadaşım. Tabi ki her zaman desteklerini hissettiğim muhteşem arkadaşlarımı unutmayalım. Selen Hacım, Ayşe Meten, Aslı Gürel Öktem. Bu konuda kendimi hep şanslı hissetmişimdir. Alan tutan arkadaşlıkların değeri paha biçilemez.

Deneyimlediğim yerden soru ve öğrenmeye niyet var ise sabahlara kadar anlatma potansiyelim var ☺. ‘Ne yaptıysan bize de söyle, nasıl yaptın hadi bize de anlatsana’ diye başlayan söylemlere dayanamayıp kendimi alanda buluverdim. Açılan bu alanın beni çok beslediğini fark ettim. Birilerinin gözündeki parlamaya şahitlik etmek, üzüntüsüne, neşesine, kafa karışıklığına ortak olmak çok muazzam duygular. Her bir alan çok özel, aradan kendini çıkartınca sadece şahitlik etmek kalıyor ve sanırım iyileşme hali tam da o anda geliyor. Profesyonel olarak yaptığım işimden emekli oldum. Kendimden deneyimle yola çıktığım, araştırmaktan, derinleşmekten hiç yorulmadığım alan olan Nefes ve Ses ile birlikte atölye ve danışmanlıklarıma sevgiyle devam ediyorum. 


Sunucu: Yaptığınız işin ruhsal, psikolojik ve spritüel bir tarafı olduğu için bazı kişiler bu gibi alanlara ön yargıyla yaklaşıyor. Hatta hiç inanmayanlar da var. Bu tarzda bir düşünceye sahip olanları nasıl ikna etmek gerekiyor sizce?

Nihal Açıkportalı: Baktığımızda nefes ve ses konusu bilimsel bir düzlemde. Fizyolojik yapımızı, sinir sistemimizi ve beynimizi çok iyi anlamamız ve bunu aktarmamız gerekiyor. Mesela çakra olarak adlandırdığımız kelime bilimsel olarak salgı bezlerimizi temsil ediyor ve yapılan bazı çalışmalar bu salgı bezlerini dengelemek üzerinedir. Bunun gibi birçok örnek var. Nefes, ses ve titreşimlerle ilgili çok fazla bilimsel araştırmalar ve kaynaklar mevcut. Çalışmaya devam ettikçe kişiler ruhsal olan kısmıyla teması fark edebiliyor, sonrasında da kimi zaman vizyonlar, şekiller, renkler, ruhsal boyutta vedalar, sarılmalar ya da eş zamanlılıklar yaşadığında fark etmeye başlıyorlar hepsinin (ruh-zihin-beden) bütün olduğunu. 

Çok güzel bir soru gerçekten ☺ eğitmen, danışman ya da alan tutan kişilerin yaptığı iş ne olursa olsun bilimsel olarak temellerini bilmesi ve bunları aktarması önemli o kişilere ulaşmak açısından. Zihin ikna olmak, anlamak istiyor ve bu da gayet doğal bir talep. Bir yandan da şunu belirtmeliyim ki ikna olmak açısından, ön yargı ile yaklaşmanın konu ile ilgili soru sormanın çok daha faydalı olduğunu da gözlemledim. Sorgulamadan ruhsal ve spritüel deneyime odaklı olan bazı kişiler bir süre sonra gerçeklik algısında yanılsamalar yaşayabiliyorlar. Doğru soru sormak, merak ve araştırma sonsuz kapılar açıyor kişi için. Her şey dengede kalmakla ilgili aslında. Yaptığımız çalışmalar dengeleme üzerine olduğu için bir süre sonra tüm düzlemlerde dengelenmeyi gözlemleyebiliyoruz.


Sunucu: Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz? Yaptığınız bu çalışmaları siz kendinizde nasıl deneyimliyorsunuz?

Nihal Açıkportalı: Hayatın kendisi dalgalı, aynı gün içinde bile binbir çeşit duygudan, durumdan, halden geçiyoruz. Kalp ritmi nasıl inişli çıkışlı ise yaşam da öyle. Kalp ritmi düz çizgi olunca biliyoruz ki yaşam sona eriyor. Demek istediğim bu hali kabul etmek gerekiyor öncelikle. Dengelenme hali günlük pratiklerimizde oturmuş olsa da, zorlayıcı deneyim geldiğinde, bazen olayın içinden geçiyor, büyüyoruz. Bazen de yalpalıyoruz. Buna izin vermek önemli, her yalpalama gelişmek için bir alan açıyor. 

Ben olabildiğince nötr alandan ‘gerçekte şu anda ne oluyor’ sorusunu sorup gözlemlemeye izin vermeye çalışıyorum. Üç derin nefes alıp ses kasesiyle gözlerimi kapatıp çalışmak beni çok hızlı dengeye getirebiliyor. Bazen yürüyorum, bazen ağlıyorum, bazen gülüyorum, bazen kitaba sarıyorum, bazen psikolog arkadaşımı arıyorum. Duruma göre değişiyor. Deniyorum, olmadı başka bir şey deniyorum. 

Burada tek dikkat ettiğim şey, olayın duygusunu hissetmeye gerçekten izin vermek oluyor. İşte bu izni verip o duyguyu yaşayabilmek için bazı durumlarda yukarıda söylediğim şeyleri yapıp olaya tekrar bakıyorum. Sürekli bir değişim ve dönüşüm halindeyiz. Sürekli olayların iyi olma beklentisini çok da gerekçi bulmuyorum ya da acıyı hissetmemek için yapılan yüzeysel uygulamaları da. Her an mutlu ve iyi hissetmeye çabalama geride reddettiğimiz tüm duygulara direnç oluşturuyor ve bir noktada da patlıyorlar. Elimden geldiğince yargısız bir yerden hissim ya da durum ne ise onu olduğu gibi görmeye çalışıyorum. Acı ise acıyı gerçekten yaşamak, yas ise yası tutmak, depresyona girmekse depresyonda olmak.. Bunları deneyimlemeye izin vermek. O an öyleyse öyle, okey sorun yok. Sadece abartıp içinde kaybolmamak önemli diye düşünüyorum. İzin verdikçe deneyimlemeye, içinden geçtikçe duyguların, bir süre sonra aynı durumun seni nasıl dalgalandırmış olduğunu anlayamayıp tebessüm ediyorsun. Hayatın her anı mucizevi bir yol alma hali.


Sunucu: Son olarak bu yazıyı okuyanlara bir mesajınız var mı?

Nihal Açıkportalı: Çok değerli hocam Dr. Ömer Önder’in kitabındaki mottosunu ve benim de çapa attığım bir söz iletmek isterim.

 ‘Nefes varsa umut da vardır’ Dum spiro spero

Nefes Teknikleri Koçu Nihal Açıkportalı’nın Megareform’daki profil sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

Kendisinin Instagram sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

Yorum Ekle

© 2021 Megareform © Tüm hakları saklıdır.