Merhaba Sevgili Bilge Kadın!
BENİ BULDUĞUN İÇİN ÇOK MUTLUYUM!

Ben içindeki bilge ile tanışmak isteyen ve bu bilgeliği sevdikleriyle ilişkilerindeki sorunları, anlaşmazlıkları, çatışmaları çözmek için kullanmak isteyen kadınlarla çalışıyorum.

Sen de bu kadınlardan birisin biliyorum ve seni Bilge Kadın – Çatışma Yönetimi Programı’na bekliyorum.

Özellikle ailendeki erkek figürlerle ilişkilerini daha keyifli ve güven dolu bir noktaya taşımanı engelleyen, karnından yükselen öfkenin içinde kaybolduğunu biliyorum. İşte tam da bu duygu içindeki bilgenin ayaklandığı ve sana ulaşmaya çalıştığı yer! Bir yandan öfken içinde kıvranıyor, diğer yandan sevdiklerini kaybetmekten korktuğun için öfkeni bastırıyorsun. Bu durum sevdiklerinle ilişkilerinden bırak keyif almayı, ilişkileri zulüm noktasına hapsediyor.

İşte tam bu noktada Bilge Kadın – Çatışma Yönetimi Programımla senin sevdiklerinle olan ilişkilerini şifalandırmaya ve bunları zulüm noktasından keyif noktasına taşımaya geldim!

NASIL MI?
Öncelikle duygularını sana getiren bedeninle bağlantıya geçmeni sağlayarak duygularının ayıplanmadığı, itelenmediği güvenli bir ortam yaratıyoruz. Burada seni duygularınla buluşturuyor, onları öfkeyle değil, nezaketle ifade etmenin yollarını keşfetmeni sağlıyoruz. Sadece kadın olmanın yeterli olduğu, kadınlığının keyfine varacağın, senin gibi kadınlarla bir araya geleceğin ve aslında yalnız olmadığını fark edeceğin paylaşım ve öğrenme dolu bir kadınlar kabilesi oluşturuyoruz.

Programımızı yoga pratikleri, çeşitli koçluk araçları, meditasyon, nefes, iletişim teknikleri ve dans ile zenginleştirerek senin sevdiklerinle olan ilişkilerinde arzu ettiğin keyif noktasına varmanı ve ilişkilerini çabasızca sürdürmeni kolaylaştırıyoruz.

24 saatini bir arada geçirdiğin eşin, çocuğun, senin bu dünyaya gelmeni sağlayan annen ve baban; bu kişilerle geçirdiğin vakit hayatının tamamını kapsıyor. Bu anların en değerli, en keyifli, en doyumlu anlar olmasını istemez misin?

O zaman seni Bilge Kadın – Çatışma Yönetimi Programı’na yürekten davet ediyorum!

Benim Bu Konudaki Hikayemi Merak Ediyor Musun?
Ben İTÜ Çevre Mühendisliği ve İTÜ Meteoroloji Mühendisliği (ÇAP) mezunuyum. Mühendislik bölümlerini çok keyifle okudum, çünkü öğrenmek benim için büyük bir haz.

Özellikle benim gibi analitik bir zihne sahip olan biri için sayılar, grafikler, veriler inanılmaz heyecan vericiydi. Üstüne üstlük Amerika’da Wisconsin Üniversitesi’nde Atmosfer Bilimleri Yüksek Lisansı yapmak ve sonrasında İtalya Trieste’de ICTP’de Oşinografi bölümünde araştırmacı olarak çalışmak bu yönümü çok besledi.

Ancak Türkiye’ye dönüp çalışma hayatına girdiğimde büyük bir eksiklik hissetmeye başladım. Bir taraftan akademik anlamda önemli başarılar elde ederken diğer taraftan sevdiklerimle olan ilişkilerimden keyif almadığımı, aksine ilişkilerimde duygularımı ifade edemediğim için kendim gibi olamadığımı ve bunun ilişkilerimi zorlamaya başladığını fark ettim. Sevdiklerimle olan ilişkilerimde duygularımı ifade etmek bir tabuydu!

İşyerindeki ilişkilerimi geçtim, sevdiklerimle, en yakınlarımla dahi duygularımı paylaşmakta kendimi çok beceriksiz hissediyordum. Ağzımı açıp ‘’ben çok üzgünüm’’ veya ‘’hayal kırıklığına uğradım’’, ‘’çok kızgınım’’ dediğimde, annem, babam veya erkek arkadaşım hemen ‘’yok canım, sen abartıyorsun, biraz alttan al! Çok duygusalsın!’’ diye, duygular henüz ağzımdan çıkmadan onları tekrar içeriye tıkıyorlardı. Bugün olduğum yerden baktığımda bu durumun KENDİMDEN UZAKLAŞMAMA ve KENDİMİ TANIMAKTA GÜÇLÜK ÇEKMEME sebep olduğunu görüyorum.

Sonra Ne Mi Oldu?
Duyguların ayıp karşılanmadığı ortamları buldum ve buralara girmeye başladım. Şiddetsiz iletişim, yoga ve daha sonra koçluk ile tanışmam bu arayışın bir sonucuydu.

Ayıplanan, itelenen, ötelenen duygularımın normal olduğunu keşfettim. Duygular herkeste her yerde var. Duyguları bize getiren aracımız BEDEN, zihin değil (bu bilimsel olarak kanıtlanmış bir bilgi, yayalım). Duygularımı bastırıp kaçmaya çalışan ben, onlarla bir araya gelip barışmanın yolunu ilk önce yoga ile keşfettim. Yoga sayesinde bedenimle iletişime geçtim. Akabinde duygularımı utanmadan çekinmeden ifade edebildiğim topluluklarda buldum kendimi. Duygularımı filtrelemeden ifade edebildiğim ve yargılanmadığım ortamlardı bunlar.

Bir süre sonra duygularımı rahatça ifade edebilmek sevdiklerimle ilişkilerimi sert bir zeminden çok daha yumuşak bir zemine taşıdı. Onlar bugün bile duyguları duymakta veya ifade etmekte zorlanıyorlar. Ancak ben hem kendi duygumu ifade edip hem de bunun arkasında durabilme gücünü artık kazandım. Bedenimle barıştım. Kendimi tanımaya, kendime yaklaşmaya başladım. Bu, ilişkilerimi keyifli ve güvenli bir yere taşımamı sağladı. En güzeli de sevdiklerimle ilişkilerimde sağlıklı sınırlar çizmenin bencillik değil ihtiyaç olduğunu anladım ve bunu yapabilmeye başladım. Zoraki ilişkilerin yoruculuğundan özgürleştim.

Bilge Kadın – Çatışma Yönetimi Programı’nda sana özel hazırladığım çalışmalar benim hikayemde ilişkilerimi şifalandıran ve bilimsel alt yapısı olan yöntemlerin hepsini senin hizmetine sunuyor.

Bu programa katıldığında sevdiklerinle ilişkilerin 3 ay gibi kısa bir sürede keyifli, güvenli ve eğlenceli hale gelecek ve kendini rahatlıkla ifade edebildiğin, ilişkilerindeki temel ihtiyaçlarının çabasızca karşılandığı bir noktaya taşınacak.

Kendini ve ilişkilerini daha fazla erteleme!

Beni aramanı heyecanla bekliyorum!

Utkan Kolat Dikmen

İlişkilerde Çatışma Yönetimi Koçu, PCC (ICF)