Yoga Eğitmeni Aşkın Delikara, yoga ile nasıl içimize dönebileceğimizi ve yaşamda huzurla tam ve bütün olabileceğimizi bizlerle paylaşıyor.
Merhaba, hoş geldiniz. Ne güzel, enerjik bir yüzle karşı karşıyayız. Aşkın Hanım, hoş geldiniz. Şimdi sizi tanımayan takipçilerimiz için sizi tanıtmakla başlamak isterim,
Ben Aşkın Delikara. Yoga eğitmeniyim. 2020 yılından beri yoga yapıyorum. 2023’ten beri de yoga eğitmenliğini yapıyorum. Derin bir yolculuk aslında. 31 yaşındayım, İstanbul’da yaşıyorum, Tarabya’da ikamet ediyorum. Yani kendimle ilgili bilgilerim bu kadar, siz sorun, ben öyle cevaplayayım.
Aslında yoga ile tanışmanızı merak ediyorum, yogayla nasıl tanıştınız? Bu süreçte, eğitmen olmaya nasıl karar verdiniz?
Yogaya aslında ruhsal olarak çok çöktüğüm bir dönemde, çok zorlandığım bir dönemde başladım. Hem fiziksel olarak zordu çünkü boyun fıtığı oluşmuştu. Vücudumda ağrılar vardı. Belirli başlı rahatsızlıkların mevcut olduğu görüldü. Aynı zamanda fizikselin dışında ruhsal olarak da zor bir süreçti. Her şey üst üste gelmişti. Sonra bir sorun daha, bir sorun daha, Öyle bir dönemdeydim ve mücadele ederken artık ruhum tamamen çökmüştü. Ruh çökünce aslında fizik bedene hastalık olarak tezahür ediyor, yayılma başlıyor. Önce zihnimiz, sonra ruh, sonra beden hasta oluyor.
O süreç boyunca genel vaktimi hastane ve doktorlara ayırıyordum.. Öncesinde boynumda fıtık oldu. Bir düzleşme zaten vardı. Doktorum bana yoga yapman gerekiyor deyince ben böyle bir kaldım. Yani aslında bazen bir yola evrilmek ve bize farklı formlarda gözükür bu, eğer ki zamanı geldiyse ve hazırsak bir şekilde bir insan formülü, bir mesaj o evrenden gelen mesaj, yola doğru zaten yöneliyoruz. Sonra ben eve geldim, boyun yogası arattım YouTube’da.
Çetin ÇetinTaş’ın videolarına denk geldikten sonra zaten çoğu kişi Çetin hocayı tanıyor. Sonra yapmaya başladığım falan, çok uzun bir dönem aslında belki 5 ay kadar, ne olanları bilmeden tamamen artık huzurlu olmak, mutlu olmak ve artık ağrılarımın dinmesi amacıyla yoga yaptım. Sonra içeriye girdikten sonra böyle bu kendime dönmeye başladığımı fark ettim, Önce ağrılarım geçti, artık olaylara bakış açım değişti, her şey daha farklılaşmaya başladı.
Derinine doğru inmeye başlıyorsunuz, sonra araştırdım bayağı. Bir sene kadar böyle bir içe dönüş dönemi oldu. Arkadaşlarımla görüşmedim. Daha az iletişim kurdum insanlarla. Zorunlu iletişimlerin dışında asla iletişim kurmadım, eve gelip böyle değişiklik, yoga pratiği, dinleme, böyle o sessizlikte kalma, gerçek bir içe dönüş yaşadım. Sonra dedim ki, bu kadar şey bende, değişti bu kadar farklılığı, hep zaten bilinen var olan bir şey, insanlara yardım etmek, burada karanlıklara ışık olmak, yol göstermek gerek. Sonra ben de öğretmen olmak istedim ve böylece eğitmen olma maceram başladı,
Okul araştırdım, hemen eğitimlerim başladı. Hala da öğreniyorum. Öğrenme hiçbir zaman bitmiyor. Ne kadar eğitmen de olsam, hala öğrenciyim aslında.
Peki, kurumsal hayatınıza veda edip mi böyle bir karar verdiniz?
Aynen öyle. Hemen çantamı aldım çıktım, öyle bir vedaydı. Yani bak, aslında, yani çok önceden beri mevcuttu. Çantamı aldım ve çıktım, çünkü daha önce üç kere istifade etmiştim ama bırakmamışlardı. Bizim şu an bizim hayatımızda en zorlandığımız alan, ayrılmayan şeylerden vazgeçemiyoruz. Bir kişiyi bırakamıyor olmak,veya ilişkiden vazgeçemiyor olmaktır.
