Türkiye’nin En Büyük Değişim Sitesi Megareform’da bu haftanın canlı yayın konuğu Yoga Eğitmeni Sayın Pınar Karaman oldu. Yoga Hakkında Her Şey konulu söyleşimiz ile Yogaya dair merak edilenleri paylaştık.
Yeliz Akyurt: Misafirlerimize hoş geldin, diyelim. Megareform dan Yeliz Akyurt ben. Herkese keyifli akşamlar diliyorum. Bugün, Pınar Karaman, yoga eğitmenimiz. Kendisiyle bugün yoga hakkında her şeyi zamanımızın yeteceği kadar konuşmak istiyoruz. Öncelikle Pınar Hocam, sizleri tanıyabilir miyiz?
Pınar Karaman: Tabi.
Yeliz Akyurt: Kendinizden bahseder misiniz lütfen?
Pınar Karaman: Pınar Karaman. 35 yaşındayım. Evliyim, 15 yaşında bir kızım var. Bir tane de oğlum var. Ondan sonra… Yoga eğitmeniyim. Yani kendim de yoga öğrencisiyim, her daim. Öyle söyleyeyim çünkü bu öyle biten bir yol, hiçbir zaman değil. Hani ben oldum, bitti gibi bir şey yok.
Ki bu, devam etsin istiyorum. Her zaman paylaşıyorum da herkesle. Öğrencilik kısmını daha çok seviyorum. Kendim pratik yapmayı çok seviyorum. Tabi öğrendiğin şeyi paylaşmak da ayrıca güzel bir şey. Ya da birilerine bir faydası oluyorsa çok güzel, çok muazzam oluyor tabi ki. Kendimle ilgili söyleyeceklerim, şu an bu kadar galiba.
Yeliz Akyurt: Kaç yıldır yogayla ilgileniyorsunuz?
Pınar Karaman: Ben yogayla 2018 yılında tanıştım. Yani çok uzun bir zaman değil, aslında. Ama şöyle bir şey var; sanıyorum ki öyle hissediyorum… Belki yoga yapan herkes de böyle düşünüyor, hissediyor olabilir. Yani tamamen benim yolum burasıymış. Geleceğim yer, burasıymış. Kendimi bulmuş hissediyorum.
Ve bununla beraber inanılmaz hızlı ilerledi her şey. Yani benim hayatımda… Yani yogaya dair… İşte eğitmen oluşum, insanlara ders vermeye başlayışım, oradan işte kamplar vesaire. Her şey böyle inanılmaz hızlı güzel bir şekilde…
Yeliz Akyurt: Biri sayesinde mi yoksa tamamen iç dünyanızda sizi yönelten bir hissiyatla mı başladınız buna yoksa birini tavsiyesiyle mi başlamıştınız, yogaya?
Pınar Karaman: Yok. Hiçbir tavsiye olmadı. Aslında ben daha… Yani çok spiritüel bir insan değilim, daha gerçekçi bir insanım ama bazı inandığım şeyler var, tabi ki. Mesela hiçbir şeyin tesadüf olmadığı gibi inançlarım var. Böyle ufak ufak bazı işaretler gelmeye başlamıştı. İşaret dediğim şey şu; bir gün işte ben, dik durma sorunum vardı. Ciddi bir… Hakikaten böyle neredeyse kamburluğa varan bir dik durma sorunum vardı.
Yeliz Akyurt: Şimdi, birçok kişinin can sıkıcı konusu bu olsa gerek. Evet.
Pınar Karaman: Evet. Çocukluktan başlayan… Çocukken annem… Bana, evde en çok söylenen cümle ‘dik dur!’ cümlesiydi. Duramıyordum. Ergenlikten itibaren tamamen dik durma konusu bitmişti, benim için. En son ama bir gün birisi söyledi ve o beni böyle… Artık dedim ki; yani evet hani benim buna bir dikkat etmem gerekiyor. Böyle ne yapabilirim, derken pilatese gideyim, dedim.
Çok değil, birkaç ay pilatese gittim ve pilates salonunda tavanda hamaklar asılı. Dedim ki: Bu, bunlar ne? Hani hiçbir fikrim yok. ‘Onlar, yoga hamağı’ dediler. Dedim ki: Aa! öyle mi, hani böyle bir şey mi kullanılıyor? Ya da ‘yoga nedir?’ Hoca şey dedi; ya işte benim eşim ilgileniyor onunla, ben çok sevmiyorum. ‘Bana çok durağan geliyor, yoga’ dedi. ‘Hı, peki’ falan dedim. Sonra bir gün Instagram’da karşıma…
Bir arkadaşım paylaşmış. Hiç yogayla ilgili bilgim yok. Yoga yapan tanıdığım… Hiçbir şey yok, yogayla ilgili çevremde hiçbir şey yok. Bir arkadaşım, mayurasana pozu… Öğrenciler izliyorsa onlar anlayacaklar. Bir poz var, onu paylaşmış. ‘Yuh be! Bunlar ne yapıyor?’ gibi bir şekilde. Böyle ellerinin üzerinde kendini taşıyan birisi. Baktım ona ve dedim ki; ben bunu yapmak istiyorum. ‘Bu ne?’ derken.
Yeliz Akyurt: Bir merakla başlamış. Harika!
Pınar Karaman: Onun üzerine karşıma bir story çıktı, birkaç gün sonrası. Story’de de bizim böyle büyük hocalardan birinin sınıfı. O sınıfta herkes uçuyor. Böyle atlamalı, zıplamalı falan. Ben dedim ki: Benim aradığım yer, burası. Yani çağırdım, geldi. Mesaj attım; ‘siz ne yapıyorsunuz, böyle?’ diye. ‘Yoga yapıyoruz’ dedi. Ama şimdi düşünüyorum…
Pilates hocası bana şey demişti; yoga durağan bir şey. Ama atlıyorlar, zıplıyorlar. ‘Allah Allah!’ falan. Ondan sonra orada bir konuşmayla bir şekilde işte artık bana düştü. Yoga yolunda…
‘Yoga nedir?’ falan ama hiçbir şekilde çözemiyorsun yani yoga hakkında hiçbir şey bilmeyen bir insanın, internetten bilgi edinmesi imkansız. İyice kafa karışıyor. Yani bir sürü çeşitleri var. Felsefesinden bahsediyor. Bir şeyler anlatıyor. Diyorum ki; ya hiçbir şekilde çözemiyorum. Kesinlikle ne olduğunu çözemiyorum.
Yoganın ne olduğunu çözemedim. Ve o, grubunu gördüğüm hoca, bana bir hoca önerdi. Çünkü onun yeri Avrupa Yakası’ndaydı. Anadolu Yakası’nda bir yer ve gittim. Orada başladım, hocamla. Ve o da zaten… Onunla da hep devam ettim, yıllarca. Eğitmenlikte de aynı hoca vardı hatta. Bu şekilde yani çok… Her şey çok önümde böyle şıkır şıkır şıkır şıkır açılarak ilerledi, benim için bu yolda.
Çocukken de şey merakım çok fazlaydı zaten; bu işte akrobasi, işte nedir onun adı? Sirklerde gösteriler oluyor ya! Onları mesela… Onlar benim çok ilgimi çekerdi ve çocuklara ‘büyüyünce ne olacaksın?’ diye sorulduğunda ‘doktor, mühendis’ gibi şeyler söylerler.
Ben, o sorulduğunda bana şey diyordum; ben, palyaço olacağım. İşte ben, sirkte çalışacağım. Ben, dansçı olacağım. Yani hep öyle bir şeyler vardı, hayalimde. Galiba bir şekilde nihayetinde oraya geldi gibi oldu.
Yeliz Akyurt: Harika! Yani beşinci yılınız.
Pınar Karaman: Evet.
Yeliz Akyurt: 2018 dediğinize göre beşinci yıl. Güzel bir süreç, gerçekten. Dilerim daha da yolunuz, uzun ve güzel, sağlıklı bir şekilde devam eder. Peki. Pınar Hocam; ‘yoga nedir?’ desek… Evet, birçok… Az önce dediniz hani tanımı biraz zor ama yoganın kelime anlamı olarak hani nedir? Sizden bir alabilir miyiz?
