Türkiye’nin En Büyük Değişim Sitesi Megareform’da bu haftanın canlı yayın konuğu Uzman Psikolog Sayın Burcu Sandıkçıoğlu. Çok gündemde olan bir konu Psikologluk, Psikolog ne yapar? konulu söyleşimizi yaptık.
İnci Kurtay Hocaoğlu: Merhaba
Burcu Sandıkçıoğlu: Merhaba
İnci Kurtay Hocaoğlu: Evet, hoş geldiniz, nasılsınız?
Burcu Sandıkçıoğlu: Hoş bulduk, çok teşekkür ediyorum iyiyim bu akşam sizlerle olacağım için, keyifli bir sohbet gerçekleştireceğim için şimdiden heyecanlı ve umut dolu hissediyorum, bakalım hangi konuları ele alacağız?
İnci Kurtay Hocaoğlu: Ne güzel. Evet, ben de çok heyecanlıyım. Çok gündemde olan bir konu şu ara Psikologluk, birtakım yanlış anlaşılmalar oluyordur, bugün bunları sizinle birlikte netleştireceğiz aslında. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz sizi tanımayan takipçilerimiz adına?
Burcu Sandıkçıoğlu: Keyifle bahsedebilirim tabi ki İnci Hanım. Megareform ailesine kısa bir süre önce katıldım ve çok tatlı bir ekiple birlikte çalışıyoruz. Canlı yayınlarımız var ve yakında da dergimizde herhalde derginin bir sonraki sayısında bir röportajımız sizlerle birlikte olacak orada da biraz kendimden bahsetmiştim. Şimdi canlı yayında da paylaşmak isterim takipçilerimizle.
Ben Uzman Psikolog Burcu Sandıkçıoğlu, 23 Nisan 1995 tarihinde Afyonkarahisar’da dünyaya geldim. Liseye kadar orada okudum, orada öğrenim gördüm. Sonrasında üniversite için şehir dışına çıktım.
Ben istanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunuyum. Sonrasında Ege Üniversitesi’nde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü üzerine Yüksek Lisans programını tamamladım, şimdi de aktif olarak danışan kabul ediyorum.
Ergen danışmanlığı, Aile Çift Danışmanlığı, Yetişkin Danışmanlığı üzerine danışmanlık hizmeti veriyorum. Online çalışıyorum, yüz yüze çalışıyorum.
Aynı zamanda alanda aktif olmaya çalışıyorum, yani mesleğimle ilgili sadece danışmanlık hizmetinin dışında işte böyle sizlerin düzenlediği tatlı programlara katılıyorum, televizyon programlarına katılıyorum, ulaşılabilir olmayı hedefliyorum. Şimdilik böyle herhalde ifade edebildim.
İnci Kurtay Hocaoğlu: Evet. Çok güzel ifade ettiniz. Şimdi bugün biraz Psikologluktan bahsedeceğiz. Psikologlar ne iş yapar? Hangi alanlarda uzmanlık alanları olur? bunlardan bahsedeceğiz. Yani her psikolog her uzmanlık alanıyla çalışır mı? Mesela siz bütün danışanlarla çalışıyor musunuz? yoksa spesifik olarak ayrıldığınız bir alan var mı? bunlardan bahsedelim.
Burcu Sandıkçıoğlu: Tabii ki de aslında psikolojinin pek çok alt dalı var. Ben ilk mesleğe atılırken İnci hanım, ben sadece Psikolog klinik ortamda danışan görerek mesleğini icra eder zannediyordum fakat birinci sınıf itibariyle alanın içine girdik ve araştırmaya başladık.
Psikolojinin girmediği alan yokmuş öyle söyleyeyim size, o kadar çok hayatın içinde olan bir bölüm ki Psikoloji Bilimi aslında bir bilim dalı Türkiye’de Fen Edebiyat Fakültelerinde bir bölüm olarak aslında öğrencilerine açılan bir bölüm, 4 yıllık bir eğitimi var, insanlarla uğraşıyor aslında her tür canlının psikolojisi üzerine duygu durumu üzerine düşünüş tarzı algısı üzerine faaliyet gösteren, düşünen, ilgilenen, uğraşan, bir bilim dalı diyebiliriz.

Psikologlar toplumdaki algısına göre bence ne anlama geldiğini o şekilde ele almak gerekiyor çünkü bu kültürel de bir şey, her kültürde psikoloji bilimi kabul görmeyebilir ya da ismi değişebiliyor, paylaşmaya yönelik bir bölüm olduğunu da söyleyebiliriz ama yönlendirici bir bölüm değil mesela genelde.
Toplumdaki psikoloji algısı şöyle oluyor, belki sizin de katkınız olur ya da izlenimleriniz olur bu konuda psikoloğun yönlendirici akıl veren olduğunu düşünüp başvurmaktan da çekinebiliyor danışanlar, halbuki ben bölüme girdiğim zamanlardan bu yana bunun asla ve kat’a öyle olmadığını gördüm.
Psikolog aslında şunu şöyle yap, bunu böyle yap, bunu böyle yapma deme yetkisine ve aslında haddine sahip değil. Çünkü birey düşünebilen bir varlık, karar alma, muhakeme yeteneği olan bir varlık. Öyle bir varlığa aslında şunu şöyle yap, bunu böyle yapma demek birazcık benim nazarımda benim lügatımda naçizane hakaret gibi oluyor.
Ben de bunu asla tercih etmem ve tercih edilmemesi gerektiğine dair de lisans eğitimini aldım. Sonrasında çeşitli eğitimlerle de destekledim. Zaten ben bilişsel davranışçı terapi ekolü ile çalışıyorum. Bu şekilde diyebilirim
İnci Kurtay Hocaoğlu: Çok güzel anlatıyorsunuz. Peki bilişsel ekol dediniz bunun diğer psikolojiden farkı ne? Diğer psikolojik ekollerinden farkı ne?
Burcu Sandıkçıoğlu: Bunlar şöyle oluyor, aslında terapi ekolleri var evet. Psikoloji bilimi 19. Yüzyıldan itibaren, aslında ikinci dünya savaşından itibaren, çeşitli Travma Sonrası Stres Bozuklukları yaşanmış, ikinci Dünya Savaşı sonrasında daha uygulamaya dayalı bir alan çünkü o savaş sonrası askerler etkilendiği için psikoloji aslında deneysel bir bilim.
Daha laboratuvar ortamında bir pozitif bilimken sonrasında uygulamaya dayalı olarak yapılıyor ve o zamanlara tekabül ediyor, o zamanlardan bu zamanlara gelişiyor ve aslında psikolojide çeşitli ekoller var.
Bir danışanı ele alma yorumlama, insanla ilgili meseleleri ele alıp çözme noktasında çeşitli teorisyenler kuramcılar farklı yaklaşımlar belirlemiş, bunun doğrusu yanlışı yok, psikanalitik yani Freud dediğimiz Sigmund Freud’un akımı mesela psikanalitik kuram sonrasında iron back diye bilişsel davranışçı terapinin babası olarak bildiğimiz bir kuramcı çıkmış, sonra nice nice aslında kuramlar gelmiş.
Ben bilişsel terapi ekolü ile çalışıyorum yani o perspektiften bakıyorum danışanlarıma olaylara ama tabii ki tek bir perspektifle de kalmamak lazım. Çeşitli yerlerden okumalar yapmamızı da gerektiren bir bölüm.
Biz üniversiteden mezun olurken hocalarım şunu söylemişti, ‘hani siz şimdi mezun oluyorsunuz diye hiç mevzu burada bitti zannetmeyin, asıl bundan sonra başlıyor’ diye. Çünkü gerçekten de bunu gördük. Bir şey okuyoruz ya ben bunu bilmiyormuşum, daha fazlası varmış gibi gibi giden bir durum aslında psikolog olmak.