Biten İlişki Sonrası Hayata Devam Edebilmek

Editör

Aşk acısı bir anda yok olmaz. Ancak sizi sevmeyen veya size zarar veren birini sevmekten tamamen vazgeçemeseniz bile, bu duyguları olumlu ve sağlıklı yollarla yönetebilir, böylece yaşananların size daha fazla acı vermesini engelleyebilirsiniz.

Romantik ve sevgi dolu bir ilişkinin sona ermesini tam olarak hazmetmek ve normal hayatınıza dönmek zaman alabilir. Bir ilişkiden ne istediğinizi belirlemek ve geçmiş ilişkinizde yaşananları kabul etmek, yaşamda ilerlemenize yardımcı olacak önemli adımlardır. Çoğu insan kime aşık olacaklarına genellikle kendilerinin karar veremeyeceği konusunda hemfikirdir.

Çünkü ilk görüşte aşk, bir anda etkilenme ve çekim gibi yoğun duygular düşüncelere baskın olur ve kendinizi aşık hissedebilirsiniz. Ancak bazı durumlarda, durum karşılıklı olmayabilir. Belki de sizin için aynı şekilde hissetmeyen birini seviyorsunuzdur. Sürekli olarak sizi düşünmediğini ve önemsemediğini gösteren birini seviyorsunuz.

Belki de siz ve partneriniz birbirinizi yoğun bir şekilde seviyorsunuz, ama uzun süreli ciddi bir birlikteliği sürdüremeyecek kadar çok farklılıklarınız var. Durum ne olursa olsun, aşk karmaşık bir duygudur. Ve bir ilişkinin size hiçbir faydası olmadığı açık olsa bile, duygularınızı kontrol etmek veya duygularınızın etkisinden çıkmak size imkansız gibi gelebilir.

Bu ipuçları, hayatınıza bakmaya ve yaşamda ilerleyebilmenize yardımcı olabilir. Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan San Diego şehrinde evlilik ve aile terapisti olan Kim Egel, “Tek taraflı aşka eşlik eden özlem, duygusal açıdan etkileyebilir ve kişinin hayatında çok fazla rahatsızlığa neden olabilir” diyor.

Durumun gerçekliğini kabul edin

İyimserlik kötü bir özellik değildir. Aslında, zor veya acı verici durumlarda umuda tutunma yeteneği genellikle kişisel gücün bir işareti olarak kabul edilir. Ancak zor durumdaki ilişkiler söz konusu olduğunda, hayal ettiğiniz o mutlu geleceğin yerine, içinde bulunduğunuz mevcut gerçekliği göz önünde bulundurmak daha faydalıdır. Sevdiğiniz kişi size karşı aynı şekilde hissetmiyor olabilir.

Ya da belki samimi anlarda kendini size çılgınca aşık hissediyor ama zamanınızın geri kalanını hemen her konuda anlaşmazlığa düşerek geçiriyorsunuz. İlişkinizden ya da birine olan aşkınızdan vazgeçmenin ilişkilerde başarısız olduğunuz anlamına geldiğini düşünüyorsanız, tekrar düşünün. Bunu kabul etmek cesaret ve öz farkındalık gerektirir.

Kendinizi geliştirme yolunda olumlu bir adım attınız. İlişkinizin bir yere gitmediğini fark etmek muhtemelen duygularınızın bir gecede yok olmasını sağlamayacaktır, ancak yine de bu önemli bir adımdır. İlişki ihtiyaçlarını ve anlaşma bozucu unsurları belirleyin. Bir ilişkide ne istediğinize ve kesinliklene istemediğinize dikkatlice bakmak, yaşadığınız ilişkinin iyi bir eşleşme olup olmadığını anlamanıza yardımcı olabilir.

Diyelim ki siz ve partneriniz arasında harika bir ilişki var. Birlikte ne kadar çok zaman geçirirseniz, kendinizi o kadar bağlı hissediyorsunuz. Belli bir sürenin sonunda, ona aşık olduğunuzu fark ediyorsunuz. Ondan haber alamadığınız süreler, bazen bir gün veya bir günden daha fazla oluyor.

Whatsapp’ta çevrimiçi olduğunu görüyorsunuz, ancak size hala cevap vermiyor ya da geç dönüyor. İlişkilerde iyi iletişime öncelik veriyorsanız, size zamanında geri dönmemesi, bunun iyi bir eşleşme olmadığının oldukça iyi bir göstergesidir.

Aşkın sizin için ne anlama geldiğini netleştirin “Bazı aşklar her zaman kalbinizi tırmalayabilir,” diyor Egel. “Bazı ilişkiler, özellikle de hayatımızın önemli dönemlerinde büyümemizin ayrılmaz bir parçası olanlar, kim olduğumuzun içsel yapısını oluşturur.” Anlamlı bir aşkı bırakmak, bir zamanlar sahip olduğunuz her şeyi de bırakıyormuşsunuz gibi hissetmenize neden olabilir.

Ancak, ilişkiden öğrenmiş olabileceğiniz her şey de dahil olmak üzere, ilişkiyle ilgili iyi şeyleri kabul etme fırsatını değerlendirmeye çalışın. Ne kadar acı olursa olsun hissettiğiniz duyguları onaylayın. Onlara kalbinizde yer açın. Duygularınızı inkar etmek veya görmezden gelmek sizi geride tutabilir.

Deneyiminizi onurlandırmak ve bu yoğun duyguların geçmişinizin bir parçası olmasına izin vermek, huzur bulmaya ve ilerlemeye başlamanıza yardımcı olur. Dahası, aşkınızın geçmişteki önemini kabul etmek, artık size nasıl hizmet etmediğini görmenize yardımcı olabilir.

Geleceğe bakın

Eski sevgilinize ya da duygularınıza karşılık vermeyen birine duyduğunuz aşk sizi sınırlayabilir. İlişki kuramayacağınız birine takılıp kalırsanız, başka biriyle mutluluğu bulmakta da zorlanırsınız. Kendinizi ciddi bir ilişkiye hazır hissetmeseniz bile, yeni insanlarla yazışmalar ve minik minik tanışmalar ve dışarıda pek çok harika insan olduğunu fark etmenize yardımcı olabilir.

Daha ciddi bir ilişki yaşamak istediğinizde, doğru partneri bulmak genellikle biraz zaman alır. Randevularda yaşanan hayal kırıklıkları, iletişimde yanlış anlamalar ve frekansın yeni kişiyle tutmaması eskiden sevdiğiniz kişiye tekrar dönme isteğini tetikleyebilir. Ancak, her zaman – ilk başta zor olsa bile – , geçmişinize değil ileriye bakmaya kararlı olun.

Hiç kimse size doğru kişiymiş gibi gelmiyorsa, süregelen bağlılığınız üzerinde çalışmak için zamana ihtiyacınız olabilir. Bu çalışma devam ederken bir müddet yalnız kalmakta ve duygularınızı netleştirmekte hiç bir sakınca yoktur. Ancak bu durumları dürüstlükle ele alın: Ne aradığınız ve şu anda bir ilişkide partnerinize ne verebileceğiniz konusunda açık ve dürüst olun.

Diğer ilişkilere öncelik verin

Kalp kırıklığını atlatmaya ve iyileşmeye çalışırken arkadaşlarınız ve aile üyeleriniz size destek olabilir. Hatta kendi deneyimlerinden paylaşacakları bazı yararlı içgörüleri veya bilgelikleri bile olabilir. Toksik bir ilişkinin etkilerinden kurtulmaya çalışıyorsanız, sevdikleriniz de size güç ve rehberlik sağlayabilir.

Sadece etkileşimlerinizin size nasıl hissettirdiğine dikkat ettiğinizden emin olun. Birinin sizi veya seçimlerinizi yargıladığını ya da başka şekillerde kendinizi kötü hissetmenize neden olduğunu düşünüyorsanız, onunla geçirdiğiniz zamanı sınırlayın veya tamamen iletişimi sonlandırın.

Kendinize zaman ayırın

Kendinizi sırılsıklam aşık hissettiğinizde, bir partnerde istediklerini düşündüğünüz şeylere uyum sağlamak için görünüşünüzde veya kişiliğinizde küçük (veya o kadar da küçük olmayan) değişiklikler yapabilirsiniz. İnkâr ettiğiniz, bastırdığınız ya da değiştirdiğiniz yönlerinizi düşünün.

Belki tercih ettiğinizden daha şık giyindiniz, hiç ilgi duymadığınız bir sporu takip etmeye başladınız ya da en sevdiğiniz hobinizden vazgeçtiniz. Ya da belki duygularınızı tam olarak ifade etmekten kaçındınız ve ihtiyacınız olanı istemeyi bıraktınız. Bu değişiklikler konusunda kendinizi rahat hissediyor musunuz?

İlişkide kolayca kaybedebileceğiniz yönlerinizi düşünmek, sizi siz olduğunuz için gerçekten sevmeyen birine olan sevginizi azaltmanıza yardımcı olabilir. Kendinize alan açın Bu bariz bir adım gibi görünebilir, ancak önemli bir adımdır. Hayatınıza devam etmeye hazır olduğunuzda, araya mesafe koymak atacağınız en iyi adım olur.

Ara sıra gelen bir mesaj, eski sevgiliyle ilgili bir haber veya Instagramda denk geldiğiniz bir gönderi bile çoktan geride bıraktığınızı düşündüğünüz duyguları yeniden güçlü bir şekilde canlandırabilir. Çocukların velayetini paylaşmanız veya birlikte çalışmanız gibi gerçekten zorunlu haller olmadıkça o kişiyle iletişime geçmekten kaçınmak isteyebilirsiniz.

Eskiden birlikte çok zaman geçiren arkadaşlarsanız, şimdilik başka arkadaşlarla zaman geçirmek akıllıca olabilir. Arkadaşlığınızı sürdürmek isteyebilirsiniz. İlişkiniz sağlıklıysa bu kötü bir hedef değildir. Ancak aşkınızın yoğunluğu azalana kadar beklemeyi unutmayın.

Aksi takdirde, kendinize gereksiz yere acı çektirebilirsiniz. Biraz zaman alabileceğini anlayın Aşk duyguları kaybolabilir ve kaybolur da, ancak bu genellikle hızlı bir süreç değildir. Ve bu arada çok fazla rahatsızlık hissetmeniz çok normaldir. İşte bu dönemi atlatmanıza yardımcı olacak bazı ipuçları:

Kendinize karşı sabırlı olun

Aynı durumdaki bir arkadaşınıza söyleyebileceklerinizi kendinize söyleyerek öz şefkat uygulayın. Acı çekmenin doğal olduğunu kabul edin. Acının sonsuza kadar sürmeyeceğini kendinize hatırlatın. Sizin için doğru olmayan birini, hatta sizi inciten birini sevmek sizi aptal ya da kusurlu yapmaz. Birinin iyi yönlerini görmek ve değişeceğine dair umut beslemek kolaydır. Bakış açınızı değiştirmek ve muhtemelen değişmeyeceklerini fark etmek zaman alabilir.

Bir terapistle konuşun

Egel, “İlişki meseleleri bizi gerçekten kalbimizi acıtan yerlere götürebilir” diyor ve terapiyi aşağıdaki durumlarda yardımcı bir kaynak olarak öneriyor Hayatınızı normalde yaşadığınız gibi yaşamakta zorlanıyorsanız Duygularınız hakkında kafanızın karıştığını hissediyorsanız Duygularınızı tanımakta veya kabul etmekte sorun yaşıyorsanız

Terapi, duyguları keşfetmek ve bunları verimli bir şekilde ele almak ve kendinizi ifade edip konuşmak için güvenli, yargılayıcı olmayan bir alan sağlar. Bir terapist, yoğunluğu azalana kadar bu duyguları yönetmek için size başa çıkma becerileri de öğretebilir. İntihar düşünceleriniz varsa, yaşama kadar umutsuz hissediyorsanız ve sürekli depresyon veya anksiyete duyguları yaşıyorsanız hemen profesyonel yardım almak her zaman en iyisidir.

Sonuç olarak hepimiz karmaşık duygulara sahip eşsiz varlıklarız. Birini sevmekten ne kadar vazgeçmek istesek de, duygularımızı bir cihazın açma kapama düğmesine basar gibi kapatmak zordur. Bu duyguları her zaman bir şekilde yanınızda taşıyabilirsiniz.

Aşk duygusu ve özlem sadece biz istediğimiz için ortadan bir anda yok olmaz. Ancak sizi sevmeyen veya size zarar veren birini sevmekten tamamen vazgeçemeseniz bile, bu duyguları olumlu ve sağlıklı yollarla yönetebilir, böylece yaşananların size daha fazla acı vermesini engelleyebilirsiniz.

Benzer

Yorum Yaz