Dalgalar Durdurulamaz, Ancak Onlarla Sörf Yapmak Öğrenilebilir – Meltem Büyükerdoğmuş

Editör

Psikolog Meltem Büyükerdoğmuş, “Şu anda spesifik olarak Tüp Bebek Koçu olarak çalışıyorum. Bu süreci, yaşananları, ne kadar desteğe ihtiyaç duyulduğunu iyi biliyorum. “

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Elbette. 1971 doğumluyum. İstanbul’da doğup büyüdüm ancak hep Gaziantep’liyim derim. Eğitim ve kariyer kısmından daha sonra bahsedeceğim için kendimle ilgili daha davranışsal ve duygusal şeylerden bahsedebilirim. Çevremle, dostlarımla, ailemle ilişkime çok önem veririm.

Genelde huzuru hep sağlamaya çalışırım. Enerjik bir yapım var, gezmeyi, müzelere, konserlere gitmeyi, bunları organize etmeyi çok severim. Sürekli eğitim alırım. Kitaplara, onlara dokunmaya bayılırım. Eşimle geç yaşta evlendik ve kızlarımız IVF yöntemi ile dünyaya geldi. Büyük kızımla ikizlerin arasında 3 yaş var.

Çocuklarımla ilgili her anne gibi hep endişeliyim, sanırım en zorlandığım kısım bu. Bu dünyanın koşullarında nasıl bir gelecekleri olacak endişesi. Mindfulness Eğitmeni olarak önce kendimle çalışıyorum tabi ki. Terzi kendi söküğünü dikemez derler ya, ben buna inanmıyorum. Kendi söküğümü en iyi kendim dikebilirim diye düşünüyorum. Ancak her zaman ihtiyacım olduğunda da yardım alan, bunu isteyen biri oldum.

Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman fark ettiniz?

Psikoloji alanına ilgim lisenin ilk yıllarında başlamıştı. O dönemlerde babam hep Eczacılık okumamı istemişti. Ancak ben Psikoloji eğitimi almakta çok ısrarcı idim, 1987-88 döneminden bahsediyorum. Her ne kadar mezuniyetten kısa bir süre sonra alandan İnsan Kaynakları’na geçip uzun yıllar önemli şirketlerde İK’nın her alanında çalışsam da, hem işimi yaparken hem de aldığım sürekli eğitimlerle hep psikoloji tarafında bulundum.

Şu anda spesifik olarak Tüp Bebek Koçu olarak çalışıyorum. Buna olan ilgim ise deneyimlerimden geliyor. Bahsettiğim gibi 3 kızım var ve hepsi de IVF yöntemi ile oldu. Bu süreci, yaşananları, ne kadar desteğe ihtiyaç duyulduğunu iyi biliyorum. Yurt dışındaki programları incelediğimde neden bizde olmadığını, neden işin psikolojik destek kısmına önem verilmediğini anlamakta zorlanıyorum. Bu alanda ciddi bir ihtiyaç var.

Uzmanlaştıktan sonra hayatınızda değişiklikler oldu mu?

Aslında her şey zamanı gelince sırasıyla oluyor. Psikoloji alanında sürekli eğitimler alıyoruz. Zaten bu alanda eğitim alırken değişmeye başlıyorsunuz. Ancak yaş ve deneyimle gelen değişiklikleri göz ardı etmemek lazım. Örneğin mindfulness konusunda yüzlerce kitap okuyabilirsiniz ancak deneyimlemeden değişimi göremezsiniz.

Koçluk eğitimleri için de aynısı geçerli. Örneğin uzun süre devam edecek olan Çift ve Aile Terapisi eğitimimde de kendi ebeveynlerim ve kendi ilişkilerimdeki detayları görebiliyorum. Her bir farkındalık değişim yaratıyor ve uzmanlaşma bitmeyen bir yolculuk. Ben “oldum” diyemiyorsunuz.

Bu alanda uzmanlaşmaya ve başka insanların hayatına dokunmaya karar vermeniz nasıl oldu?

Bahsettiğim gibi kendi deneyimimden yola çıktım. Kendi IVF tedavim sırasında özellikle bireysel terapi aldım ve çok işe yaradı. Bu yüzden çocuklarım oldu demiyorum ancak süreci optimum stres seviyesi ile geçirmemi sağladı.

Geç yaşta evlendim diyebilirim, kısa süre sonra hemen kontrollerimizi yaptırdık ve bize IVF yolu göründü. İlk denemeler başarısız oldu. Bu başarısızlığı yoğun çalışıyor olmama bağlayıp tedavinin birinde bir aylık izin almıştım, ancak yine olmadı. Bu süreçte doktorumla da kendimi rahat hissetmediğimi fark ettim ve 6 ay kadar tedaviye ara verdik.

Bu esnada da hem hastaneyi hem de doktorumu değiştirdim. Küçük bir operasyon sonrasındaki ilk denemede 5 kaliteli embriyomuz oldu. 2 adet transfer edildi ve 3 adet donduruldu.

Bu transfer sonucu ilk kızıma hamile kaldım. 3 yıl sonrasında da yeniden bekleyen iki sağlıklı embriyolarımız transfer edildi ve ikizlerimiz oldu. Şu anda 14 ve 11 yaşındalar. Bu yıllar nasıl geçti hiç sormayın. Beş yıl öncesinde eşimi kaybettik maalesef.

Elbette çok zor bir dönem, ancak bütün aldığım eğitimlerin ne kadar yardımcı olduğunu hayatımın her aşamasında birebir deneyimledim. Zaten hayalimdi, geçen sene kurumsal hayattan ayrıldım ve artık psikoloji, koçluk, mindfulness, çift ve aile terapisi ve cinsel danışmanlık yetkinliklerim ile tüp bebek yapmaya çalışan kişilere, çiftlere yardımcı oluyorum.

Uzmanlaştığınız bu alan son zamanlarda oldukça popüler oldu, siz bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Mindfulness öğretisi, evet oldukça popüler oldu, koçluk da öyle. Hatta bazen maalesef akredite eğitimleri olmayan kişiler de ben uzmanım diyor ve aslında sabun köpüğü gibi popülarite oluyor.

Zaman içinde taşlar yerine oturuyor, danışanlar kendilerine uzman ararken çok dikkatli olmalılar. Uzmanın deneyimi, eğitimleri ve referansları çok önemli.

Uzman olduğunuz alanda danışanlarınız en çok size hangi sorunlarla geliyorlar?

Çocuk sahibi olamamanın getirdiği stres, mutsuzluk, çevresel baskı ve eşleri ile ilişkilerinde sorunlar en sık karşılaştığım konular.

Özellikle odaklandığınız ve danışanlarınızda çözüm bulduğunuz alanlar nelerdir?

Bu dönemde özellikle IVF tedavisi alan bireylerin ya da çiftlerin psikolojik dayanıklılıklarını arttırmak üzere bireysel ya da grup çalışmalarına odaklandım. Mindfulness eğitimlerini hem bireysel hem de grup bazında veriyorum. Bazen de çift terapisi ile devam ediyoruz. Koçluk yaklaşımlarını her zaman kullanıyorum.

Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla sürekli kendinizi geliştirmeye ve bu alanda en son gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyorsunuz. Bu konuda son zamanlarda neler yapıyorsunuz, hangi alana odaklanıyorsunuz?

Sanırım eğitim almadığım bir dönem hiç olmadı. Kızlarımı 3 yaşına getirene kadar çalışmamıştım ancak o dönemde de pek çok eğitim tamamladım. Kaynaklar sınırsız ve artık ulaşmak çok kolay. Bazen keşke yeniden lise çağıma dönsem ve bu kaynakların içinde öğrenci olsam diyorum. İnfertilite tedavisinde mindfulness uygulamaları konusu en çok takip ettiğim alan ve nörobilim. Bunun dışında benzer konularda film ve belgesel izlemek çok destekleyici.

Uzmanlık alanınızda gerçekleştirmek istediğiniz en büyük hayaliniz ve projeleriniz neler?

IVF tedavisinde olan çiftlere yönelik özel programlar hayalim, kısa sürede de gerçekleşecek. Esas hayal olan kısmı bunun öneminin iyi kavranması, tüm sürecin önemli bir kısmının da psikolojik taraf olduğunun herkes tarafından anlaşılması. Tedavi paketlerinin içinde öylesi konulmuş seans saatleri değil, spesifik olarak zaman ve bütçe ayrılması.

Hayallerimden biri de şuydu. Özellikle Amerika’daki özel gruplar gibi her ayın belli bir zamanı, herkese açık paylaşım-destek gruplarının olması. Her ayın son Salı akşamı online olarak başlatıyoruz.

Tedavide olan herkes bilecek ki, her ayın son Salı akşamı kendisine destek olacak bir grubu var, onu anlayan, onunla aynı sorunları paylaşan. Bu ücretsiz bir grup olacak. Bir diğer hayalim ise; erkeklerin de kendilerini destek almaya layık görmesi ve gruplara katılmaları.

Sizden hizmet alanlarda nasıl bir etki bırakıyorsunuz?

Aslında değişmesini istedikleri konulardaki etkiyi danışanlar kendileri yaratıyorlar. Ancak bazen her şeyi tek başımıza yapamayız, bize destek olacak, motive edecek bir uzmana ihtiyaç duyarız. Bizi dinleyecek, dikkatini bize verecek birine. Bıraktığım etkinin bir seanslık olmasını istemiyorum, her zaman sürdürülebilir ve hayatın içinde uygulaması kolay yeni deneyimler ve öğrenmeler sağlamaya çalışıyorum.

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına rağmen değişim için adım atamıyorlar, bir türlü harekete geçemiyorlar. Bunun sebebi nedir?

Motive olmayı bekliyorlar, bir ilham gelmesini. Ancak çoğu zaman bunları beklemeden doğrudan harekete geçmek gerekir, motivasyon arkadan gelecektir. Mesela kış aylarında sabahları uyanmak zordur ancak yataktan kalkıp, giyinip harekete geçtiğinizde bundan pişmanlık duymazsınız.

Ya da evden çıkıp yürüyüş yapmak için çok zorlansanız da döndüğünüzde pişman olmazsınız. Yani önce hareket ardından motivasyon…Bazen de başımıza gelen şeyleri kabul edememişsek yeni adımlara yeni planlara geçmek mümkün olmaz. Aktif kabul gerekir. Bu nedenleri her bir bireyin durumuna göre değerlendirmek gerekir.

Yaptığınız işin ruhsal, psikolojik ve spritüel bir tarafı olduğu için bazı kişiler bu alana ön yargıyla yaklaşıyor. Bu tarzda bir düşünceye sahip olanları nasıl ikna etmek gerekiyor?

Ben psikolog olduğum için böyle bir durum ile pek karşılaşmadım, ancak böyle bir durumda ikna etmek için çabalamam. Danışmanlık almak ve tedavi süreci gönüllülük ister. Kişi istemez ve inanmaz ise fayda sağlanamaz. Ben ön yargı ile daha çok meditasyon konusunda karşılaşıyorum. Ancak bu konuda bilimsel çalışmaları anlatsam bile, bu konu kuramsal değil deneyimseldir. Denemeden, etkilerini görmeden ikna başlamaz.

Kendi özel yaşamınızda arkadaşlıklarınızda bu uzmanlığınızı arka planda kullandığınız ve kişiler hakkında analiz yaptığınız durumlar oluyor mu? Neler gözlemliyorsunuz ve neler fark ediyorsunuz?

Bu konudan biraz şikayetçiyim aslında. İlk tanıştığım insanlar onları mutlaka analiz ettiğimi sanıyorlar. Hatta uzaklaşanlar bile oluyor ya da sürekli soru soranlar. Elbette bizlerde de haliyle bir meslek hastalığı var ama meslektaşlarım katılacaktır bana, biz bu özelliği sürekli kullanacak olsak çok yorucu olur.

Herkes gibi iş ve özel yaşamı ayırıyoruz diyebilirim. Yine de benim etrafımda çiftler ve çocuklu aileler çok dikkatimi çeker. Tanımadığım insanlar. Markette, avmde, restaurantlarda, toplu taşımada özellikle gözlemlerim. Bunu bilinçli olarak profesyonel anlamda yaparım

Eğitimler için de önemli datalardır. Çiftlerin birlikte alış-veriş yapma şekillerinden o ilişkinin nasıl olduğunu tahmin edebiliriz mesela.

Kendi çocuklarım hakkında da gözlemlerim oluyor elbette ancak bu noktada asla yalnız başıma hareket etmem, işi diğer profesyonellere bırakırım.

Bu alanda faaliyet gösteren diğer uzmanlardan farklı olarak neler yapıyorsunuz?

Her uzmanın mutlaka kendine has bir tarzı vardır, bunu çok kıymetli buluyorum. Tüp Bebek Koçluğu kısmı için konuşacak olursak yıllardır üzerinde eğitim aldığım, çalıştığım alanların bu konuyu 360 derece çevrelediğini düşünüyorum.

Konu sadece bebek sahibi olmaya çalışmak değil, çok dinamik ve tüm aileyi ilgilendiren karmaşık bir süreç. Bir psikolog rolünde iken, koçluk da yapmanız gerekiyor. Mindfulness stress azaltmada çok etkili. Çift terapisi ve cinsel danışmanlık zaten konunun doğasında var. Bunlara ek olarak IVF tedavisini bizzat deneyimlemiş olmam beni danışanlara daha da yaklaştırıyor.

Hiç unutamadığınız bir danışan hikayeniz var mı? Size hangi sorunla geldi ve sürecin sonunda ne oldu?

Ben isimsiz de olsa danışanlarımdan örnekler vermeyi tercih etmiyorum.

Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz? Yaptığınız bu çalışmaları siz kendinizde nasıl deneyimliyorsunuz?

Hayatımda çok fazla dalgalı dönem oldu ve olmaya devam edecektir. Mindfulness ve koçluk eğitimlerini almasaydım nasıl olurdu bilemiyorum. Bana en çok yardımcı olan şey nefesim. Zorlu anlarda ona odaklanmak ve zihnimin bana nasıl oyunlar oynayabileceğini bilmek.

Bana iyi gelen şeylerden biri de “eğitim” vermek. Her gruptan her danışandan o kadar çok besleniyorum ki. Elbette bir de yardım etmek.

Gün içinde kendiliğinden çok küçük şeyler belki de. Örneğin market sırasında birinin poşetini açmasına yardım etmek, asansörde kapıyı açmak, trafikte yol vermek gibi. Iyi olma halimize etkisi zaten bilimsel olarak ölçülebiliyor.

Bu alanda hizmet almak isteyenlere ne tavsiye edersiniz? Hizmet alacakları uzmanlarda hangi özelliklerin olup olmadığına dikkat etsinler?

Öncelikle uzmanın aldığı eğitimleri incelemeleri iyi olur, hatta yeterli bilgi yoksa sorgulamaları. Deneyim süresi, yetkinlikleri ve referanslar da önemlidir.

Elbette uzman ile bir araya geldiğinizde ne hissettiğiniz. İçgüdüleriniz size anlatacaktır mutlaka.

Sizin gibi profesyonel olarak bu mesleği yapmak isteyenlere ne tavsiye ediyorsunuz?

Kaliteli kurumlardan eğitim almalarını, çok okumalarını ve gözlem yapmalarını. Her bir danışana tüm dikkatlerini vermelerini. İçten olmalarını ve her bir danışan ile hayatlarının en önemli işini yapıyormuşçasına zaman geçirmelerini.

Son olarak okuyucularımız için bir mesajınız var mı?

Sözlerimi Jon Kabat-Zinn’in bir sözü ile bitirmek isterim. “Dalgalar durdurulamaz ancak onlarla sörf yapmak öğrenilebilir.”

Benzer

Yorum Yaz