Kişisel Gelişim Uzmanı Sinem Uz, “Hasta olacağınıza inanırsanız hasta olursunuz, mutlu olacağınıza inanırsanız mutlu olursunuz. Nacizane benim yaptığım, bu inanç sistemlerini faaliyete geçirmek.” diyor.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba ben Sinem Uz. 22 Temmuz 1977 Karabük doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimini Karabük’te tamamladıktan sonra Akdeniz Üniversitesi – Endüstriyel Elektronik bölümünde okumak üzere Antalya’ya gittim. Üniversiteyi bitirdikten sonra yeniden Karabük’e döndüm ve halen yaşantımı burada sürdürüyorum.
Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman fark ettiniz?
19 yaşında bir kızım var ve yaklaşık 10 yıldır kişisel gelişim ile ilgileniyorum. Bu alana ilgim bir dönem yaşadığım panik atak sonrasında başladı. Hayatım boyunca hep merak eden ve sorgulayan bir insan olmuşumdur. Bu süreçte de birçok doğru zannettiğim bilgiyi sorguladım ve sonunda yaşadığımız her şeyin inançlarımız ile ilgili olduğunu anladım.
Bu alanla ilgilenmeye başladıktan sonra sizin hayatınızda neler değişti, hangi alanlarda açılım oldu?
Yıllarca sadece kendi gelişimim adına birçok eğitim aldım.. bir noktadan sonra bu öğrendiklerimi sadece kendime saklamam haksızlık gibi gelmeye başladı… Paylaşılmayan bilginin bir süre sonra kıymeti olmuyordu.
Kendi hayatımda deneyimlediğim muhteşem değişimleri herkesle paylaşmak yaşadığım mucizeleri insanlara anlatmak için can atıyordum. Bunun için gerekli tüm sertifikaları aldım ve yaklaşık 5 yıldır bilgilerimi insanlarla paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Görüşmenin başında tedirgin, üzgün bakışlarla gelen danışanlarımın görüşme sonrası yüzlerindeki mutluluk ve rahatlama ifadesini görmenin hazzı çok güzel inanın.
Hayatımızda yaşadığımız ve o an çözmediğimiz ya da yüzleşmediğimiz her olay bir süre sonra bizi farklı şekillerde rahatsız ediyor. Bazen ruhen bazen de bedenen olayı bulup o anda çözümlediğimiz zaman şimdi de yaşadığımız birçok sorun kendiliğinden çözülüyor.
Şu an ülkemizde yeni fark edilen bir sistem bu ancak dünya çapında bir çok tıp doktoru kendi kliniklerde ilaç yazmak yerine bilinçaltı çalışmaları yapmayı tercih ediyor. Ve tıbbın çare bulamadığı birçok hastalık çok kısa zamanda mucize gibi geçip gidiyor. Unutmayın ki neye inanırsanız onu yaşarsınız.
Hasta olacağınıza inanırsanız hasta olursunuz, mutlu olacağınıza inanırsanız mutlu olursunuz…. Nacizane benim yaptığım, bu inanç sistemlerini faaliyete geçirmek çünkü insan beyni bir bilgisayar gibi çalışıyor ve biz bu bilgisayara istediğimiz yazılımı yükleyebiliyoruz.
Bu teknikler tamamen bilimsel, uzun yılların araştırmaları sonucunda bulunduğu için işe yarama oranı da çok yüksek.
Bu alanda faaliyet gösteren diğer uzmanlardan farklı olarak neler yapıyorsunuz?
Kendi adıma şunu belirtmek isterim bu işi yapan diğer insanlardan farkım, ben önceleri bunu iş olarak yapmayı hiç düşünmedim. Sadece kendi gelişimim adına merak ederek başladım ve inanın çok araştırdım bu nedenle işin içine çok fazla girdim.
Bunu iş gibi görüp geçmedim ve her an yeni bilgiler öğrenmek için can atıyorum bu nedenle danışanlarımla daha kolay bağ kuruyorum çünkü bir şekilde benzer şeyler yaşadım ve onları anlıyorum. Bence bu çok önemli bir nokta.
En çok çalışmayı sevdiğim alan fiziksel hastalıklar. İnsanlar yıllar boyu uğraştıkları hastalıklardan bu kadar kolay kurtuldukları zaman hayretler içinde kalıyor. Özellikle seminerlerde anında ağrıları geçiriyoruz, insanlar bundan çok etkileniyor. İnsan beyni muhteşem bir cihaz ve siz ona neyi inandırırsanız anında cevap veriyor.
Aklınıza gelebilecek her alanda her türlü sorunla ve en önemlisi her yaş grubu ile çalışıyoruz. Fobiler, takıntılar korkular, kilo sorunu ve kaygılar gibi her türlü sorunla çalışıp çok kısa zamanda hatta şunu belirtmek isterim bazen tek görüşmede çözüm buluyoruz. Yeter ki isteyin, bu hayatta halledilmeyecek hiç bir sorun yoktur
