Türkiye’nin En Büyük Değişim Sitesi Megareform’da bu haftanın canlı yayın konuğu Uzman Klinik Psikolog Sayın Asena Merve Keçeli. Atalarımızdan Miras Duygular konulu söyleşimizi yaptık.
Helen Başyiğit: Asena hanım merhaba hoş geldiniz.
Asena Merve Keçeli: Merhabalar hoş bulduk.
Helen Başyiğit: Nasılsınız?
Asena Merve Keçeli: Teşekkür ederim iyiyim, siz nasılsınız?
Helen Başyiğit: Ben de iyiyim, teşekkür ederim, hoş geldiniz yayınımıza.
Asena Merve Keçeli: Hoş bulduk, çok güzel bir yayın geçiririz umarım.
Helen Başyiğit: Umarım, sizi tanımayan takipçilerimiz için bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Asena Merve Keçeli:Tabii Asena Merve Keçeli Pamukkale Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü mezunuyum. Esenyurt Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans bölümü mezunuyum
Meslekte yaklaşık 10 yılı devirmiş bulunmaktayım. Şu an halihazırda danışanlarımı görmeye devam ediyorum. Bireysel Terapiler yapıyorum, çocuklarla Oyun Terapisi uyguluyorum. Yetişkinlerle Çift Terapisi ve Cinsel Terapi uyguluyorum, zaman zaman da Grup Terapilerimiz oluyor şimdilik bu kadar diyebilirim
Helen Başyiğit: Çok güzel, ben de Çocuk Gelişimi mezunuyum, öğretmenlik yapıyorum. Çocuklarda Oyun Terapisini destekliyorum ve çok etkisinin olduğunu düşünüyorum.
Bugünkü konumuz Atalarımızdan Miras Duygularımız bu konu hakkında çok heyecanlıyım, bütün o bilgileri merakla dinliyor olacağım ama bu alana olan ilginizi ne zaman fark ettiğinizi, nasıl adım attığınızı çok merak ediyorum.
Asena Merve Keçeli: Bu mesleği seçmemdeki en büyük, yani benim karar vermemde en etkili olan şey insanlara yardım etmek, içimde böyle bir istek vardı ve bu isteğe en uygun meslek de öncelikle PDR bölümüydü.
Direkt okulda rehber öğretmeni olarak çalışmayı düşünmüştüm ama sonra bunu biraz daha araştırdığımda bu işin psikoloji, psikologluk, psikoterapistlik olduğunu öğrendiğimde çok daha keyif alarak bunu devam ettirmeye başladım, çeşitli eğitimler ala ala da bu alanın içine girdikçe, uygulamalar yaptıkça bunun bir yandan beni de çok iyileştirdiğini gördüm. Ilgim böyle başladı diyebiliriz.
Şöyle, bunu ben çok yıllar sonra fark ettim. Aslında çocukluktan beri psikolojiye ilgim varmış yani ama bunu tabii mesleğe başladıktan sonra bir şeyler uygulamaya başladığımda ‘ben bunu çocukken de deniyordum kendi kendime’ diyerek fark ettim.
Aslında ilgim çocukluktan geliyor. Kuzenlerimle böyle oyunlar oynardık. Biz işte orada hipnoz vari bir şeyler yapıyordum aslında. Onlara ‘şimdi siz bir hayal kurun’ diyorum işte imajinasyon çalışması yaptırıyordum
. ‘Şimdi bir parktayız kendinizi şöyle mutlu hissedin’ falan gibi böyle uygulamalar yapıyorduk, onu biz oyun gibi oynuyorduk defalarca ve bize iyi geliyordu, ilginç bir şekilde yıllar sonra bunu öğrendiğimde bunun bir Oto Hipnoz olduğunu, işte İmajinasyon çalışması olduğunu, hayal kurarak duygularımızı etkileyebileceğimizi mesleğe atıldıktan sonra öğrendim.
Helen Başyiğit: Çok güzel çocukluktan bu şekilde ilerlemek daha da güzel. Peki size başvuran insanlar genelde değişim için, farklılık için, yenilenmek için başvuruyorlar, sizden bu konularda destek alıyorlar diyor düşünüyorum, ben böyle bir meslek yapsam herhalde ilk önce kendimden başlardım. Siz uzmanlaştıktan sonra kendinizde zihinsel bedensel ya da ruhsal olarak değişiklikler oldu mu? Nasıl ilerledi?
Asena Merve Keçeli: Gerçekten oldu ve her seferinde olmaya da devam ediyor bu değişiklikler, hatta şöyle söyleyebilirim, her bir danışanımdan bir parça bir şeyler alarak ben de gelişiyorum ve değişiyorum.
Eğitim aldıkça, eğitim süresince hep şu süreçler geçiyor, bizim alanda şimdi görüyoruz bir problemi, bu problem durumunun hangi sebeplerden ortaya çıktığını öğreniyoruz sonra kendi ailemize bakıyoruz bu sebepler bende var mıydı? Ne kadarı bizde var? Bunu nasıl tamir edebiliriz? Böyle sormaya sorgulamaya başlıyoruz.
Sonra her bir semptomu kendimizde aramaya başlıyoruz. Kendimize tanı koymaya başlıyoruz. Sonra bunun yanlış olduğunu da fark ediyoruz tabii sonra seanslar yapmaya başladıkça zorlandığım tıkandığım alanlarda benim de destek almam gerektiğini düşündüm ve ben de kendi terapi sürecinden geçtim.
Bence her terapist mutlaka kendi terapi sürecinden de geçmeli bu çok kıymetli yani o süreci bir de danışan olarak deneyimlemek, oradaki tıkanıklıkları çözmek daha sonra başkalarına daha kolay yardım etmeyi sağlıyor. Beni çok geliştiren bir alan, bu bölüme alana başlamadan önceki Asena ile şimdiki Asena arasında çok fark var ve eminim bundan yıllar sonraki Asena arasında da yine çok fark olacak.
Değişim gelişim bitmeyen bir süreç gibi her danışanımızdan bir şey öğreniyoruz, birlikte değişiyoruz, birlikte gelişiyoruz o yüzden hem çok keyifli hem de bir o kadar zor da bir süreç, çünkü kendi problemlerinize yüzleşmek işte aşamadığımız sorunlara devamlı bakıyor olmak, bunlara bakma cesareti göstermek hem zorlayıcı hem de baktıkça geliştiren bir şey.
Helen Başyiğit: Peki ‘yeter artık benden bu kadar’ dediğiniz zamanlar oldu mu?
Asena Merve Keçeli: İster istemez oluyor, evet. Yani çok zor duygular yaşadığımız anlar oluyor işte orada da destek almak, bizim de birer insan olduğumuzu unutmamak, belki süpervizyon desteği almak, daha iyi olduğunu düşündüğümüz hocalarımızdan destek alabiliriz, akrabalarımızdan destek alabiliriz.
Gerektiği yerde yönlendirmeler yapabiliriz. Hani o tıkanmaları çözebilmek adına destek almak çok kıymetli çözemezsek de, danışanımızı ya da işte bize başvuran kişileri mutlaka yönlendirmek gerekiyor, orada bırakmıyoruz hiçbir şekilde.
Helen Başyiğit: Siz birçok alanda hizmet veriyorsunuz ama insanlar genel olarak hangi alanda sizden destek istiyorlar mesela?
Asena Merve Keçeli: Şöyle, bu yıllar içinde artık bir standarda oturuyor. Aslında genellikle bireysel terapi alanında yani kişisel problemler, ailevi problemler işte hayatta başedemedikleri sorunlar. Bazen aşk acıları, bazen hastalıklar, bazen çaresizlik, yetersizlik, değersizlik duyguları bu alanlarla genelde çok danışan görüyorum.