Türkiye’nin En Büyük Değişim Sitesi Megareform’da bu haftanın canlı yayın konuğu Doğum Koçu Hemşire Sayın Gül Doğan oldu. Doğum koçu nedir konulu söyleşimizi yaptık.
Gamze Özcan: Türkiye’nin Mega Değişim Sitesi Megareform’a hoşgeldiniz. Bugün çok güzel bir konu var. Bizlerle bu akşam Gül Doğan beraber olacak. Doğum koçu, tüp bebek hemşiresi, hamile yogası eğitmeni ve kozmik enerjist, kendisi. Biraz kendi cümlelerinizle sizi dinleyelim mi?
Gül Doğan: Tabi. Ben, hemşireyim, özel bir klinikte. Aynı zamanda doğum koçluğu yapıyorum. İki yıldır falan yapıyorum, doğum koçluğunu. Üniversitede çok merakla istemiştim, bu bölümü ve sonunda başardım. O şekilde… Hamile yogası da aynı zamanda aldım. Onları aynı dönemde aldım. Kozmik enerji ile ilgilenmeye yeni başladım, aslında.
Gamze Özcan: Evet. Bunun da eğitimini almışsınız. Hayat hikayenizi okudum. Sonuçta eğitim aldıysanız, mutlaka bir şeyler de almışsınızdır. Bunu da devam ettireceksinizdir, diye düşünüyorum.
Bugün çok güzel bir konu var. Özellikle, ilk olarak bence bayanlar için çok özel bir konu. Daha sonra da babalar için diyelim, güzel bir konu olacak. Doğum konusu… Ama biz doğumun, koçluk kısmını işleyeceğiz, bu akşam. Öncelikle “Doğum koçu nedir?” diye başlayalım.
Gül Doğan: Doğum koçu, aslında belki duyulmuştur. Birçok kişi eğitim alarak doğum koçu olabiliyor. Asıl doğru olan sağlık sektöründen; psikolog, hemşire, ebe gibi kişilerin alması daha doğru olur. Bu kişiler, doğum koçluğu eğitimi alıyorlar. Doğum süreci hakkında bilgi vererek hamilelere, kadınlara duygusal, fiziksel destek sağlıyorlar.
Hem doğum öncesi hem doğum anında hem de doğum sonrasında. Burada tabi ki amaç; annenin daha güçlü, unutulmaz, güçlendirici bir doğum süreci yaşaması ve babaları da tabi ki dahil etmemiz, onları hazırlamamız.
Gamze Özcan: Peki, doğum koçluğunu herkes alabiliyor mu?
Gül Doğan: Tabi ki herkes alamıyor, doğum koçluğunu. Genelde Bir şeylere çözüm odaklı olabilen, sabırlı olabilen kişilere daha yatkın aslında bu meslek. Tabi ki kendine güvenen kişiler de doğum koçluğu yapabilir ama sağlıkçıların yapması, bu alanını bilen kişilerin olması, daha doğru olur.
Gamze Özcan: Kesinlikle. Çünkü, hani çok kolay bir şey değil, bu. Birçok noktada bilgi sahibi olmak gerekir. Bazı şeyleri kaldıracak güç de gerekir. Çünkü birçok şey göreceksiniz, orada. Anneyle belki bebekle ilgili. Dediğiniz gibi, belli kişilerin alması çok daha sağlıklıdır, bence de.
Gül Doğan: Evet.
Gamze Özcan: Peki, şimdi doğum koçluğuna baktığımız zaman… Aslında bunlar… Hani son üç beş yılda ya da ne bileyim on yılda, diyelim, ortaya çıkmış olan farklı… Siz meslek olarak adlandırdınız, bunu.
Meslekler diyelim. Şimdi tabi doğum koçları çıkmadan önce biz, en çok kimlerle tanışıyorduk, ilk olarak; ebelerle aslında. Şimdi, o zaman, doğum koçluğuyla ebeliğin farkını da galiba burada vermek gerekecek. Çünkü ikisi de anneye çok yakın olan gruplar.
Gül Doğan: Evet. Öncelikle ebeler; Tıp 1 ve psikolojik destek, doğum anında sağlıyorlar. Biz doğum koçları, doğumdalar aynı zamanda. Fiziksel, duygusal ve bilgilendirmeye yönelik, süreli destek veriyoruz.
Yani doğum anına kadar hazırlıyoruz, doğumda destek oluyoruz ve doğum sonunda da desteğimizi devam ettiriyoruz. Tabi ki tıbbi müdahalelere karışmıyor, doğum koçları. Orada artık ebeler devreye giriyor. Sadece anneye duygusal destek veriyoruz, aslında.
Gamze Özcan: Evet. Annenin duygusal yönden güçlenmesi adına o zaman… Doğum koçları, her zaman yanında oluyor. Peki, doğum koçluğunun, anne için faydası ne olacak?
Gül Doğan: Şöyle; tabi ki gebelik boyunca en önemlisi bilgi, pratik, tavsiye ve duygusal cesaretlendirmeye yönelik oluyor. Çünkü genelde anneler işte ‘bebeğime bakamazsam, emziremezsem’ korkuları yaşıyorlar. Genelde emzirmeye yönelik, bebek bakımına yönelik, loğusa depresyonunu azaltıcı yönde eğitimler vererek…
Yine babaları bu sürece dahil edip bilgi edinerek… Bebek masajını öğreterek, böylelikle bebeklerin dilini daha iyi anlayabiliyor, anneler. Çünkü masaj da çok önemli hem emzirmede olsun hem bebekte ağrılarda olsun, huzursuzlukta olsun. Masaj da çok önemli.
Daha sonra tabi ki yeni annelerle tanışıyorlar. Atölyelerde, yeni anneler de bilgi ediniyorlar. Bilgi alışverişi yapabiliyorlar. Ve tabi ki hamilelik… Yani aslında doğuma hazırlık sürecinden daha çok, hamileliğe hazırlık süreci de çok önemli.
Çünkü bir anne eğer hazır olmazsa, hamileliğe, bebeğe hazır olmazsa bunu, vücudu kabul etmeyebiliyor. Bir danışanım vardı, mesela. Dokuz ay boyunca mide bulantısı şikayeti yaşadı. Yani artık geçmesini bekleriz, üç aydan sonra. İstemeyiz bunu.
Ama şuna hazır değildi; anneliğe ve vücudu hamile olarak kabul etmediği için, anneliğe hazır olmadığı için mide bulantısı olarak tepki veriyordu, vücut. Tabi ki onu, yendi. O şekilde…
Gamze Özcan: Peki. Şimdi biraz süreçten… O ama süreçten bahsetmek gerekecek, ister istemez. Süreçten bahsedersek; ilk olarak nasıl bir şeyden geçiyoruz? Yani, hamilelik öncesinden mi başlıyoruz, hamilelik sonrası nasıl devam ediyor? Oradaki süreç nasıl işliyor?
Gül Doğan: Şöyle, aslında hamilelikten önce de bize başvurabilirler ama genelde danışanlarımız önce doktorundan bilgi alıyorlar. Çünkü şöyle, mesela tıbbi bir şeyler kullanmak daha doğru geliyor, maalesef halkımıza. Folik asit… Tabi ki kullanımı çok önemli… Gebelikten önce… İlk üç ayında… Ve öncesinde çok önemli. O yüzden, o şekilde başlıyoruz.
Tabi ki bize genelde danışanlar, ilk başladıkları, yani gebe olduklarında geliyorlar. O şekilde destek sağlıyoruz. Burada daha çok problemlere yönelik de olabiliyor, bu. Aslında psikoterapi gibi de olabiliyor ya da genelde doğum korkusu, emzirme… O şekilde destekler alıyorlar.
Gamze Özcan: Herhalde yüzdeliğe vurursak… Bilmiyorum, Hocam… Size soralım, bunu. İlk çocuklarda doğum koçu tercihi daha fazla oluyordur. İkincilerde çünkü bir şey… Alışmış oluyorlar.
Gül Doğan: Evet.
Gamze Özcan: Ama o, ilk çocuk heyecanı… Ve ne yapacağını bilememe… Bir anne olarak bende de olmuştu.
Gül Doğan: Evet. Zordur.
Sunucu: Onu da… Bilgi sahibi değilseniz, mutlaka yanınızda bir desteğe ihtiyacınız oluyor, bu süreçte.
Gül Doğan: Evet.
Sunucu: Ve süreçte çok çabuk ilerlediği için, günümüzde. Birçok yeni şeyler çıkıyor, farklı farklı şeylerle, kavramlarla karşılaşıyoruz. Farklı eğitim stilleriyle karşılaşabiliyoruz. Bu noktada bizi yönlendiriyor, demek ki doğum koçları.
Gül Doğan: Evet.
Sunucu: Peki. Ben bir anne olarak… Gebe kalmış bir anne olarak… Anne adayı olarak doğum koçluğunu neden tercih etmeliyim?
Gül Doğan: Şimdi, doğum koçluğunu şu şekilde tercih etmeliyiz; daha rahat gebelik geçirmemiz için en önemli faktör o. Ve bilinçli anneler olabilmeliyiz.