MYK Yaşam Koçu ve Eğitim Uzmanı Gülay Güler, yılların tecrübesi ve bilgi birikimiyle, koçluk konusunda ilham vermek ve rehberlik etmek için bizlerle oldu ve yeni başlayacağı eğitim hakkında bilgiler verdi.
Biraz sizi tanıyalım isterseniz. Sizi daha önce takip etmeyenler veya tanımayanlar için bu tanıtma kısmı her zaman en zor olmuştur, değil mi?
Bizim bir kişiliğimiz var, bir de insanların tanıdığı bir yanımız. Eee, hani bu tanıtım işleri bazen karmaşık olabiliyor.
Ben Gülay Güler. Eski bir ihracat uzmanıyım. Kurumsal şirketlerde çalıştım. Sonra, 40 yaşıma yaklaşırken uluslararası ticaret ve yaşam koçluğu alanında eğitimlere başladım. Yaşam koçluğu üzerine psikolojik eğitimlere ağırlık verdim. Tabii ki, iyi kaynaklardan yaşam koçluğu eğitimi aldım ve uygulamaya başladım.
Buradaki en önemli kısım, MYK (Mesleki Yeterlilik Kurumu) tarafından onaylanmış olması. Bu da devlet tarafından onaylanmış demek, bir dizi sınavlara tabi tutulduğum anlamına geliyor. Toplamda 5 sınavı %80 ile geçmek gerekiyor, en azından benim için öyle oldu. Çok şükür ki, bu zorlu süreci başarıyla tamamladım. Bu süreçte anneciğim biraz rahatsızdı, ama buna rağmen başardık. Sağ olun, umarım şifa bulur en kısa zamanda. İnşallah, bütün hastalar, kanser gibi bir rahatsızlıkla mücadele edenler bir an önce sağlıklarına kavuşurlar.
Maalesef, dünya genelinde kanser gibi rahatsızlıkların arttığı bir döneme denk geldik. Herkes bir şekilde etkileniyor. Bu konuda bir paylaşım yapmak, konuşmak bazen zor olabiliyor. Çünkü psikologlar, psikiyatrlar ve yaşam koçlarına olan talep artmış durumda. İnsanlar içe kapanmış durumda, belirli bir bütçesi olanlar bu yollara başvurabiliyor. Ancak, olamayanlar da var tabii. Sonuçta, en ufak belirtisi fıtıklar gibi fiziksel sorunlar bile stres kaynaklı olabiliyor.
Ağır taşıma gibi fiziksel etmenlerin yanı sıra stres de hayatımızdaki hastalıkların kaynağı olabiliyor. Doktorlar da bir yaşantının stresli olduğunu ifade ediyorlar. Bu, maalesef günümüzde sıkça karşılaşılan bir durum. Geçen gün bir psikolog konuğumuz vardı. Travma dediğimiz şeyin artık küçük şeylerden bile kaynaklanabildiğini söyledi.
Mesela, büyük şehirlerde bir yerden bir yere gitmek bile bir travma olabiliyormuş. Travma adını vermesek de, bazı şeylerin aslında büyük etkileri olabiliyor. Biz de Megareform ailesi olarak, bu konularda insanlara bilgiler vermeye ve destek olmaya çalışıyoruz. Bugün de sizinle yaşam koçluğu eğitmenliği hakkında konuşacağız.
Eğitimin genel bir girizgahıyla girmek istiyorum yani tarihleri nedir Nasıl olacak eğitim nerede olacak?
Korona döneminden sonra, artık eğitimler yüz yüze olmaktan çıktı ve çok daha konforlu bir hale geldi aslında. İnternet üzerinden, Zoom aracılığıyla yapılan eğitimler sayesinde, herkes evinin konforunda belirtilen saatte hazır bulunabiliyor, çayını kahvesini içerken bilgi edinebiliyor; bu da çok kıymetli. Çünkü internet çağında yaşadığımızdan en büyük nimetlerden biri bence bu. Kısacası, eğitim Zoom üzerinden olacak, yaklaşık 23 saat sürecek ve bu da 10 haftaya denk geliyor.
İki eğitmen birden vereceğiz, çok kıymetli Fulya Erman hocam, kendisi psikolog danışman, MYK yaşam uzmanı, yaşam koçu ve eğitim uzmanı olarak da yaşam koçluğu ve gestalt terapi yaklaşımı üzerine bilgi sahibi. Ancak, biz terapi kısmına girmeyeceğiz. Tabii ki, psikologlar ve psikiyatrların işi bir, hiyerarşi kurmak gerekecek olursa, altta yaşam koçları, biraz daha üstte psikologlar, daha sonra psikiyatrlar geliyor. Yaşam koçluğunu çok yüceltmek de değil, çok yeremek de lazım.
Arada kalmış bir meslek aslında, ince Hanımcığım doğru. Tabii ki, bu işin ehline verilmesi ve uzmanlar tarafından yapılması gerekiyor. Bu nedenle, gerçekten işine özenle yaklaşan eğitimcilerden eğitim almak şart. Ayrıca, devlet koşullu olarak bu eğitimlere onay veriyor ve sınavlara girmemiz gerekiyor. Eğitimimizin sonunda MYK sınavına hazırlık süreci de dahil. Ancak, MYK başvurusu bize ait değil, ayrı bir ücretlendirmeyle firmadan başvurabiliyoruz.
Eğer 40 öğrencinin tamamı aynı yerden almak isterse, yardımcı oluyoruz ve indirimli başvurabiliyorlar, örneğin, 10 kişi 5’e düşüyor. Bu da bir avantaj. İkinci bir avantaj olarak, eğitimimize ücretsiz katılabiliyorlar. Çünkü biz, Fulya hocamız da öyle düşünüyordur eminim. İşin ehli tarafından yapılsın istiyoruz çünkü bir yaşamı ellerine veriyorsunuz, o travması, psikolojisi…
Biz o kadar derine inmiyoruz diyoruz, ama sorun soruyu doğuruyor, başka bir cevap geliyor, inmek zorunda kalıyoruz. Bir terapist gibi tanı koyamıyoruz, tedavi de veremiyoruz. Burası kesin, ama arka planda bilinmesi gereken çok şey var.”
