Türkiye’nin En Büyük Değişim Sitesi Megareform’da haftanın ikinci canlı yayın konuğu İlişkilerde Çatışma Yönetimi Koçu, PCC Utkan Kolat oldu. “İlişkilerde Çatışma Yönetimi” konulu bu sohbette Utkan Hanım, ilişkilerimizde nasıl daha iyi iletişim kurabileceğimizden ve olası anlaşmazlıkları nasıl yönetebileceğimizden bahsetti,
***
Sizi biraz kendinizden dinleyelim aslında, ilişkilerde çatışma yönetimi koçusunuz. Nasıl bu yolculuğa başladınız? Hayat sizi nasıl buraya yöneltti onları merak ediyorum?
Bunun için ne kadar geriye gitmeliyim diye düşünüyorum. Kendi hikayemden yola çıktığım bir yer burası. Benim iç çatışmalarımın fazla olduğu bir süreç yaşadım. Aslında hayatım boyunca bunu yaşadım; bunu dışarıya nasıl lanse edeceğimi bilemediğim bir yerdi.
Duygular benim için çok karmaşık şeylerdi ve çok vardı her yerde her an, ve bunu nasıl ifade edeceğimi bilemediğim bir noktada. Ben en iyisi daha az kişiyle görüşeyim, daha böyle, hani, mühendislik okuyayım, işte sayılarla ilgileneyim, data analizi yapayım, uzak durayım ilişkilerden ki hani az zarar göreyim gibi bir yerdeydim.
İki tane mühendislik bölümü okudum, üzerine yüksek lisans yaptım. Sonra araştırmacılığa devam ettim. Fakat bir yerde beni yoga yakaladı. Yoga ile birlikte ben daha iç dünyama dönebildiğimi fark etmeye başladım. Aslında duygularla nasıl bağlantı kurabileceğimle ilgili az çok ipucu elde etmeye başlamıştım.
Fakat sonra araya biraz zaman girdi. Bu üniversite zamanındaydı, Tekrardan 2013 yılında yoga eğitmenlik eğitimi karşıma çıktı. Ve burada da tabii beni çeken şey oldu. Ne oluyor da işte bir hareket yapıyoruz, karaciğerimize iyi geliyor; bir hareket yapıyoruz, midemiz düzeliyor; işte şunu yapıyoruz, böyle duygularımızı etkiliyor falan.
Bunun arkasındaki bilimi öğrenmek istedim. Ve o şekilde çok güzel bir dünyaya adım atmış oldum. Aslında iyi ki de böyle bir merak olmuş içimde. Sonrasında yani benim çatışma çalışmaya başlamamın sebebi kendi aslında çözemediğim içimdeki birçok soru işaretine cevap bulmaktı. Bunun da aslında yolunun duyguları anlamaktan geçtiğini fark ettim.
Ben bu yola çıktığımda ve Bilge Kadını kurduğumda geçen sene Haziran Temmuz aylarında bir araştırma yapmaya başlamıştım. Kadınlarla ve 140 kadına ulaştım. 140 kadına 20 küsur soru sordum. Bedenleriyle ne kadar bağlantılı, duygularıyla ne kadar bağlantılar, ve ne kadar farkındalar, duygusallığı nasıl görüyorlar bunların üzerine çalıştım. Ve buradan böyle aldığım cevaplarla bu isme ve bu içeriğe karar verdim.
Aslında, kendimden yola çıktım fakat kadınların da kendi yaşamlarında neler onların ayaklarına çelme takıyor, neler onlara zor geliyor, özellikle sevdikleriyle ilişkilerde neler yaşıyorlar bunları fark ettim. Yani dışarıda, işyerinde iş arkadaşıyla, patronuyla, yöneticisiyle şekilde hallediyordu bunları. Asıl zorlandıkları yer annesi, babası, kardeşi, sevgilisi, eşi idi.
Bunu fark ettim ve burada da asıl kilit noktanın o çatışmayı yönetememe olduğunu, bunun da aslında yolunun duygularla bağlantı kurmayı öğreten çalışmalar olduğunu fark ettim. Böylece bu yoldan ilerlemeye başladım. İyi ki de yapmışım diyorum. Çünkü çok keyifli gidiyor bu yolda. Böyle bir kısa bir özet yapmaya çalıştım.
