Kendinizle ilgili kaç tane kesin kararınız var hiç düşündünüz mü?
Sıkı sıkıya tutunduğunuz genetik ya da karakteristik özellikleriniz?
Sizi siz yaptığına inandığınız keskin köşeli doğru ve yanlışlarınız?
Değişmez, değiştirilemez, hatta değiştirilmesi teklif dahi edilemez kaç maddeniz var?
Benim de epey çoktu bir zamanlar🤦🏼♀️
Sonra farkettim ki tüm bunlar beni canımın istediği kişi değil de daha çok sevdiğim, takdir ettiğim ya da inandığım birileri ve bişeyler yapıyormuş sadece..
Kendimi yanlış kıldığım ve yargıladığım çoğu şey de bu ben zannettiğim koca toz bulutunun içinde saklıymış🤔
Ah ne büyük yanılgı 😒
Bunu özellikle; geçmişte kendimi en çok yaraladığım yargıladığım eksik kıldığım yerlerde şuan ne kadar kendim olabildiğimi gördüğüm için yazmak istedim size..
Son günlerde bir kez daha çokça şükrettim bu alanın genişliğine 🤗
Kendi olduğum halin o neşesinde ne güzel aslında var olmak 💓
Herhangi biryerde herhangi biriniz tam şuan “Çünkü ben böyleyim” prangasında tutukluyorsa kendini bir kez daha baksın gerçek “Ben buyum” dediği kendi mi?
Şimdi tüm bariyerleri indirin 🤗
Ve kendinize sarılmanın dayanılmaz hafifliği için omzunuza bir küçük öpücük kondurun 🫶🏻
Sadece Alıp Kabul Et
Kendinizi yargılamadan, diğerlerini yargılamadan, ne ve nasıl olması gerektiğini tanımlamadan sadece katkıyı alıp kabul etseniz bu hayatınızda neleri yaratırdı?
Koşulsuz bir alıp kabul etme halinden bahsediyorum. Pazarlık ya da ispatlarla boğuşmadığınız bir alıp kabul etme hali..
Mevcutta tutunduklarınızı fark edip, gerçekten onlardan da vazgeçmeye ve konfor alanınızın dışına çıkmaya gönüllü olabileceğiniz bir alıp kabul etme hali..
Çünkü nerde karar verdiniz, alıp kabul edeceğiniz şeyin size göre olması gerekenleri ya da ötesini yaratmayacağına ve bunun değeri nedir?
Kaçmak istediğin şeylerde hapsolmak adına hangi yollara koşarak yaklaşıyor ve kaçıyormuş gibi yapıyorsun? Hangi hapisanelerin prangalarına tutunuyorsun ki bu seçmediğin ve seçiyormuş gibi yaptığın herşeyin haklı gerekçesi olsun ?
Hadi açığa çıkan herşeyi yıkıp yaratımını iptal edelim mi?
Duvarı Komple Yık Demiyorum, En Azından Bir Pencere Aç!
Bazen yapariz, o kapıdan geçmek için kendimizi o kapıya uydurmaya çalışırız.
Gerekirse parçalarımızı eksiltiriz hatta…
Çünkü başka bir kapıdan bambaşka olasılıklara gidebileceğimize inanmayız.
Peki bunun degeri nedir?
Ya da hiç düşündün mü kapıdan geçmeye uğraşırken görmezden geldigin hangi pencereler var?
Çok sevgili bir dostum @sevgii_alesse ‘den duydugum gibi;
” illa duvarı komple yık demiyorum, en azından bir pencere açmaktan bahsediyorum”
Peki sen hangi tutsak kapılardan geçebilmek adına, sana daha fazlasını yaratabilecek olan pencereleri görmezden geliyorsun?
Hatta belki de kapinin formunda zaten var olan?
Başka türlü ne mümkün olabiliri sormak yerine, seçeneksizlik olarak katılaştırdığın heryeri de hadi bir yikip yaratimini iptal edelim mi? (Evet diyenler için çalışsın enerji ⚡️)
Kendinizle İlgili Kaç Tane Kesin Kararınız Var Hiç Düşündünüz Mü?
Sıkı sıkıya tutunduğunuz genetik ya da karakteristik özellikleriniz?
Sizi siz yaptığına inandığınız keskin köşeli doğru ve yanlışlarınız?
Değişmez, değiştirilemez, hatta değiştirilmesi teklif dahi edilemez kaç maddeniz var?
Benim de epey çoktu bir zamanlar🤦🏼♀️
Sonra farkettim ki tüm bunlar beni canımın istediği kişi değil de daha çok sevdiğim, takdir ettiğim ya da inandığım birileri ve bişeyler yapıyormuş sadece..
Kendimi yanlış kıldığım ve yargıladığım çoğu şey de bu ben zannettiğim koca toz bulutunun içinde saklıymış🤔
Ah ne büyük yanılgı 😒
Bunu özellikle; geçmişte kendimi en çok yaraladığım yargıladığım eksik kıldığım yerlerde şuan ne kadar kendim olabildiğimi gördüğüm için yazmak istedim size..
Son günlerde bir kez daha çokça şükrettim bu alanın genişliğine 🤗
Kendi olduğum halin o neşesinde ne güzel aslında var olmak 💓
Herhangi biryerde herhangi biriniz tam şuan “Çünkü ben böyleyim” prangasında tutukluyorsa kendini bir kez daha baksın gerçek “Ben buyum” dediği kendi mi?
Şimdi tüm bariyerleri indirin 🤗
Ve kendinize sarılmanın dayanılmaz hafifliği için omzunuza bir küçük öpücük kondurun 🫶🏻
‘En Değerli Sizsiniz’in Satır Aralarına Bakalım mı?
‘En önemli ve en değerli sizsiniz” ne kadar çok implante edilen bir yargı değil mi?
(Yargı yani şu herzaman iyi olmak zorunda olmayan. Tabi o başka bir başlık konusu.
Gelelim kendini değerli kılmak meselesine…
Bunda bir yanlışlık yok. Kendi kapasitenin farkında olmak, kendin olarak yapacağın seçimlerin ve yaratacağın realite için muazzamdır. Ve bununla birlikte orda bakmanızı istediğim yer başka.
Kendini değerli kılmak adı altında diğerlerini ne kadar dışarda bırakıyorsun dostum? O değerli alanda yargısız ve sadece kendinle kalabiliyor musun?
Kendin olmak noktası gerçekten yaratan alandır. Başkalarıyla hizlanmazsın, sadece kendini seçer ve kendin olmanın hafifliğiyle o farklı realiteyi meydana getirirsin.
Ve bu alan tanımsız, yargısız muazzam bir alandır. Orada herhangi bir şeyi büyük ya da küçük yapmazsın sadece kendini sonsuz yaparsın.
Yalnız her şeyle bütün olmak “O” olmak demek olmadığı gibi uymayanı reddetmek de değildir.
Haydi gelsin soru;
Kendin olmayı ne olarak tanımladın? Diğerleriyle hizalanmamak adına ne kadarını ötekileştiriyor ya da dışarda bırakıyorsun?
Şimdi bununla ilgili açığa çıkan ne varsa yıkıp yaratımını iptal edelim mi?
