Çekim Yasası – Yeşim Küçük

Editör

Türkiye’nin En Büyük Değişim Sitesi Megareform’da bu haftanın canlı yayın konuğu Nefes,Meditasyon ve Yaşam Koçu Sayın Yeşim Küçük oldu. Düşüncelerimizi yönetebilme sanatı olan çekim yasası nedir? Hayatımıza, olması gereken, istediğimiz şeyleri çekebilmek.. Bu nasıl oluyor? konulu söyleşimizi yaptık.

Yeliz Akyurt: Katılımcılarımıza da hoş geldiniz diyorum. Siz Yaşam Koçu aynı zamanda yazarlık da yapıyorsunuz. Pek çok alanda da ilginiz var, diye biliyorum Yeşim Hanım. 

Yeşim Küçük: Evet. 

Yeliz Akyurt: Evet. Yeşim Küçük Hanım ile beraberiz. Bugün, çok eğlenceli bir konu… Benim de çok ilgi alanım olan, çekim yasasını konuşacağız, kendisiyle. Sizi bir tanıyabilir miyiz öncelikle? 

Yeşim Küçük: Tabi ki. İsmim Yeşim Küçük. İzmir’de yaşıyorum. Yaklaşık 21 yıl oldu, İzmir’e yerleşeli. Üniversiteyi bitirdikten sonra buraya yerleştim. Çocukluk hayalimdi, İzmir’de yaşamak. O yüzden çok mutluyum, bu şehirde. 

Yeliz Akyurt: Harika. 

Yeşim Küçük: 44 yaşındayım, bu arada 8 yaşında bir oğlum var. İşletme lisansını bitirdim. Onu bitirdikten sonra ikinci üniversite olarak Sağlık Kurumları İşletmeciliği okudum. Onu da bitirdim. Şimdi psikoloji okuyorum. Lisans okuyorum. Böyle biraz öğrenmeye açım. Hiç duramıyorum, o konuda. 

Yeliz AkyurtHarika. 

Yeşim Küçük: Onun dışında yaklaşık 7 yıldır, kendi üzerime yaptığım çalışmalar sonucunda ‘artık hani ben bu alanda dışarı açılmalıyım’ diyerekten; işte Nefes Koçluğu, Yaşam Koçluğu, Ritüel Koçluk gibi alanlarda hizmet vermeye karar verdim ve faydalı olmaya çalışıyorum. Deneyimlerimi aktarmaya çalışıyorum. Umarım da yapıyorumdur. 

Yeliz Akyurt: Başarılarınız daim olsun. Zannediyorum bütün eğitmenlerimiz önce kendinden bu doğum, öyle başlıyor galiba. İlgiyle başlıyor. Kendinizi keşfederek, iç dünyanıza dönerek ya da öyle düşünüyorum. Sizde de öyle olmuş, anladığım kadarıyla. 

Yeşim Küçük: Kesinlikle öyle oldu. 

Yeliz AkyurtEvet. 

Yeşim Küçük: Ben zaten şuna inanıyorum; kendini dönüştürmeyen bir insanın, bir başkasına faydalı olabileceğini düşünmüyorum. Bu, aslında her alan için geçerli. Yani bir alanda uzmanlaşmaya çalışmak… Ki ben, uzmanım demiyorum, bu arada. Çünkü ben de yolun başındayım. Daha çok yolum var. İlerlemeye çalışıyorum.

Ama bu içsel yolculuk biraz böyle başlıyor. Evet, hani dışarıya bunu aktarmak da önce kendi içinde dönüşmekle… Kendi içine dönüşle sonrasında o farklılıkları, o değişimleri görüp aslında ‘Evet, bir insan bunu başarabilir’… Yani bende öyle oldu, açıkçası.

Ben, kendimde çok şey değiştirdim. Hem sağlık olarak hem ruhsal olarak hem de yani beden… Zihin ve ruh anlamında, her üç alanda da değiştim. Hala daha değişmeye devam ediyorum. 

Yeliz Akyurt: Alabilir miyiz, acaba? Nasıl başladı, serüven? 

Yeşim Küçük: “Nasıl başladı, serüven?”. Ya aslında şöyle… 15 yaşlarında falan bir metafizik deneyim yaşadım, diyeyim. Ondan sonra böyle birazcık da merak etmeye başladım ama o yaşlarda… Tabi bir de benim dönemimden bahsediyoruz. Hani o zamanlar internet yok, cep telefonu yok, hiçbir şey yok.

Kitaplar var, işte kendimce bazı kitapları okumaya başladım, falan öyle. Ufak ufak böyle, kişisel gelişim kitaplarına falan yönelmeye başladım ama tam olarak yaklaşık 35’li yaşlarımdan sonra bu pik yaptı, diyebilirim. Aslında oğlumun doğumuyla birlikte daha da yükseldi, bu evre.

Genelde hani dinliyorum, anneleri özellikle. Çocuktan sonra biraz daha farklı bir ivme kazanıyorlar. Herhalde daha farklı bir algılamaya geçiş yapıyoruz, diyorum. 

Yeliz Akyurt: Mental olarak… 

Yeşim Küçük: Biraz daha arayış başladı. Daha kendimi sorgulama, kendimi değiştirme isteği… O zamanlar ben, Haşimato trioidi hastasıydım ve bu alana girdikten sonra bu hastalıkla artık yaşamamayı seçtim, ve tıbbın iyileşmez dediği bir hastalığı, yaptığım şifa çalışmalarıyla atlattım.

Şu anda ilaç kullanmıyorum. Kan tahlilleriyle belgeli, iyileştim. Bunu görünce ve tabi ki kendimdeki bedensel değişimler, fizyolojik değişimler… 

Yeliz Akyurt: Ne tip bir şifa çalışmasıydı? Merak ettiğim için soruyorum.  

Yeşim Küçük: “Ne tip bir şifa çalışmasıydı?” Şöyle ben, şunu sevmiyorum. Ben hocalarımdan da bunu gördüm bir kalıba sokmayı sevmiyorum. Yani, işte Reiki olsun, Biyoenerji olsun, kozmik enerji olsun. Bunları, kategorize etmeyi sevmiyorum.

Çünkü aslında, tek bir yaşam kaynağı var ve o yaşam kaynağından akan, tek bir enerji var. Ona kanallık ediyoruz. Ama bunların sistemsel olarak farklılıkları olduğu için hepsine, farklı farklı isimler verilmiş. 

Yeliz Akyurt: Evet. 

Yeşim Küçük: Dolayısıyla ben aslında ilahi güçten aldığım enerjiyle… O kaynaktan çektiğim enerjiyle kendimi şifalandırdım, diyeyim. Tabi ki bunun teknikleri var. 

Yeliz AkyurtBir çekim yasası diyebilir miyiz, buna da? 

Yeşim Küçük: Diyebiliriz aslında, evet. Yani sağlıklı yaşamayı seçtim ve sağlıklı yaşama geçiş yaptım.  

Yeliz Akyurt: Harika.  

Yeşim Küçük: Buna, paralel evren atlamak da denebilir. Çekim yasasıyla yaratım yapmak da denebilir. Pek çok şeyi var. Yani alan, çok geniş bir alan çünkü. 

Yeliz Akyurt: Kesinlikle. 

Yeşim Küçük: Sonrasında… Sağlığım iyileştikten sonra, aslında zihinsel olarak da geliştiğimi gördüm. Ruhsal anlamda da işte; metafizik deneyimler, beden dışı deneyimler gelmeye başladı. Sonrasında zihnimde bazı dönüşümler ve bunun kişiliğime yansıması, bunun dışa yansıması.

Hepsi bir bütün oldu ve benim çok uzun yıllardır tanıdığım dostlarım şunu söylüyorlar, bana; ‘Sendeki bu değişime inanamıyoruz’

Çünkü ben, inanılmaz gelişime kapalı bir insandım. İş hayatında çok başarılı, tamamen eril enerji baskın, analitik düşünen, sonuç odaklı, işte işimde başarılı, ödüller alıyorum vesaire falan… Böyle bir insandım ama… 

Yeliz AkyurtYöneticilik geçmişiniz de var, değil mi galiba sizin? 

Yeşim Küçük: Efendim? 

Yeliz Akyurt: Yöneticilik geçmişiniz de var… 

Yeşim Küçük: Evet, evet. Hatta hala daha yöneticilik kısmı devam ediyor, bir taraftan da. Dolayısıyla bunu kendimde de hani o şekilde zihinsel olarak da dönüşebildiğimi, kendimi aslında kabul edebildiğimi gördüm. Zaten aslında başlangıç, insanların karanlık yönlerini, gölge yönlerini kabul etmesiyle başlıyor. Ondan sonra değişim başlıyor zaten.  

Yeliz Akyurt: Harika. Peki, bugünün konusu; ‘Çekim yasası nedir?’ diye başlayalım. 

Yeşim Küçük: ‘Çekim yasası nedir?’. Aslında bu çok polemiğe açık bir konu. Çok fazla da işte karşı çıkanlar, ondan sonra işi farklı yöne çekenler… Hani ‘yaratmak sadece Allah’a mahsustur’ diye uç noktada bile itiraz edenler olabiliyor. Zaten bunu…  

Yeliz Akyurt: Muhakkak. 

Yeşim Küçük: Aslında farklı bir şey de savunmuyoruz. Burada, hiçbir şeyi ezip geçmiyoruz. Tüm semavi dinlere baktığınızda zaten ilahi kaynaktan gelen enerjinin tüm yaşamın içerisinde olduğu, hepimizin özünde olduğu söyleniyor.

Kitaplarda da bunlar yazıyor. Aslında içimizdeki güçle, özle bağlantı kurarak, ilahi güçten… Bu doğa yoluyla olabilir, meditasyon yoluyla olabilir, niyet etme yoluyla olabilir. Hayatımıza, olması gereken, istediğimiz şeyleri çekebilmek. Bu, nasıl oluyor? 

 Yeliz Akyurt: Kalben istemek gerekiyor ama yani. 

Yeşim Küçük: Kesinlikle. İşte aslında püf noktası, burası. Yani zaten düşünsenize, herkesin her istediği olsaydı, başımıza neler gelirdi? Çünkü negatif şeyler de sürekli üretiyoruz… 

Yeliz Akyurt: Evet. 

Yeşim Küçük: …baktığınız zaman. Dolayısıyla bunu, bu niyeti aslında yürekten istemek ve o duyguya girmek, o frekansa girmek, titreşim var heryerde hepimizde tüm maddelerde evrende kainatta ve bu titreşim aslında insanlarda duygu yoluyla oluyor.

Benzer

Yorum Yaz