Türkiye’nin En Büyük Değişim Sitesi Megareform’da bu haftanın canlı yayın konuğu Spiritüel Danışman Sayın Merve Üzümcüler oldu. Spirütializm Nedir? Durugörü ve Şifalanma Nedir? bu konular hakkında Merve Hanım ile söyleşimizi yaptık.
İnci Hocaoğlu: Hoş geldiniz?
Merve Üzümcüler: Herkese merhabalar birazcık donuyor ama sesim net geliyor mu?
İnci Hocaoğlu: Evet geliyor, bana geliyor şu anda izleyicilerimize de geliyorsa evet yani aksaklıklar olabiliyor.
Merve Üzümcüler: Evet, evet, tamam, ben de ayarladım sanıyorum ki
İnci Hocaoğlu: Hoş geldiniz nasılsınız?
Merve Üzümcüler: Hoş buldum, teşekkür ediyorum, iyiyim. Umarım herkes gibi sizde iyisinizdir.
İnci Hocaoğlu: Ben de muhteşemim süperim öyle demek gerekiyormuş, o yüzden o enerjiye geldim.
Merve Üzümcüler: Evet, evet, aynen öyle olumlamalar çekim yasaları aman neler neler?
İnci Hocaoğlu: Ama neler evet, bugün nelerden bahsedeceğiz? Şimdi ilk başta konularımıza girmeden önce aslında sizi tanımayan takipçilerimiz için kendinizden biraz bahsederseniz hem takipçilerim gelmeye devam ederler hem onlara süre vermiş oluruz hem de sizi tanımış oluruz.
Merve Üzümcüler: Tamam, bu benim aldığım en zor sorular, yani insanın gerçekten kendini anlatması kadar zor bir şey yok bence, ben Merve Üzümcüler, Spirituel Danışmanlık yapıyorum, Duru Görürüm aynı zamanda ki detaylarıyla birazdan anlatıyor olacağız zaten. Yani ne söylemeliyim bilmiyorum ben sadece insanların bir şeyler öğrenmesine, kendilerine bakış açılarına farklılık katmayı istiyorum.
Mutlu olmalarını istiyorum. Bunu bir tercih olarak görmelerini tabii ki insanız netice itibariyle bir şeyler öğreteyim, hayatlarına bir şeyler dokunsun.
6 yıldır bu işi yapıyorum. 6 yıl kadar öncesinde yolum buraya düştü diyelim, çok trend olan bir konu değildi aslında Spiritüalizm 6-7 sene kadar önce ama insanın bu hayata geliş amaçları var belli misyonlar doğrultusunda benim de bu yola girmem gerekiyormuş.
Ne mutlu bana ki tanıştığım insanlara bir nebze de olsa şifalandırabiliyorsam onları, bakış açılarını değiştirebiliyorsam doğru yoldayım diyorum. Artık başka ne söylemeliyim bilmiyorum kendimle ilgili.
İnci Hocaoğlu: Güzel anlattınız gerçekten güzel anlattınız yine zaten takipçilerimizin de soruları olursa yayın sonunda sorularını alacağız dolayısıyla onlar da yayını dinlerken kendi sormak istedikleri soruları da not alırlarsa çok seviniriz biri demiş ki, ‘kilit noktalarından biri Merve ile tanışmaktı’
Merve Üzümcüler: Ne güzel, ne mutlu böyle şeyler duymak.
İnci Hocaoğlu: Şimdi o zaman ufaktan başlayalım.
Merve Üzümcüler: Nasıl isterseniz.
İnci Hocaoğlu: Şimdi biraz ilk başta hiç Duru Görü nedir bilmeyenler için çok basit tanımıyla aslında ondan bahsetmek isterim.
Merve Üzümcüler: Bunu tanımını yapmadan önce aslında diyorum ki hepimiz biliyoruz aslında Duru Görünün ne olduğunu, ama kelime itibariyle böyle Googleda aradığımızda karşımıza çıkan bir tanımı var.
O da şöyle ki ‘canlı ve cansız varlıkların 5 duyu organı olmaksızın böyle hissedilmesi, bilinmesi’ Ama burada bir ironi var ki bana kalırsa 5 duyu organımızın olmadan hissedilmesi tanımı gerçekleşirken, aslında tam olarak bu duyu organlarımızın ötesinde yine algılama biçimimiz var.
Yani aslında görülerden psişik bir yetenekten bahsediyoruz. Durugörü bir şeyin yani şöyle ifade etmek gerekir, vazodaki bir çiçeğin görüntüsü değil, onun nasıl oluştuğu, içerisinde nasıl şeyler barındırdığı ya da bir insanın enerji olarak nasıl algılandığı ile alakalı bir şey. Tamamen vizyonlar görülerden bahsediyoruz bu noktada ve bunlar çeşitli şekillerde geliyorlar.
5 duyu organı dememin sebebi de ne aslında hem değil diyoruz hem de öyle bir şey var. Çünkü görüler farklı şekillerde geliyor, işitsel olarak geliyor. Lütfen bunu konuşacağımız şeylerden ürkmeyin korkmayın çünkü benim tanımıma göre duru görü Allah’ın ‘ben buradayım’ deme biçimlerinden en güzeli. Böyle öncü ruhlar diyelim onlar yani bizler gibi insanlar aslında hepimize iletmiş olduğu önemli mesajlar bunlar.
Böyle kulağımıza fısıltılar şeklinde gelebilir, kişilerle ilgili durumlarla ilgili bilgiler çekebiliriz. Ya önümüzde bir yemek konur yemeği daha tatmadan iyi mi kötü mü olduğunu, böyle ağzınızda böyle damak tadı gibi bunu alabiliriz. Koku mesela çok önemli şeylerden bir tanesidir.
Bir insanın mesela daha önce duydunuz mu bilmiyorum ama niyetiyle alakalı şüpheye düşmeden önce bile o insanın kokusuyla alakalı böyle irite edici bir şeyler hissedebilirsiniz.
Koku alabilirsiniz veyahut da böyle çiçeksi, vanilyamsı mis gibi kokularda duyabilirsiniz kişiyle ilgili. Görmek bunlardan en etkili olanıdır bu arada ve şey olur görmek artık en uç noktalardan bir tanesidir çünkü çok fazla enerjiye sebebiyet verir.
Zor olan şeydir. Bu sebeple de rüyalar, vizyonlar, semboller falan girer böyle şeylerin içerisine. Ama bahsettiğimiz şey o altıncı his ay sen çok iyi bir insansın rüyaların o yüzden çıkıyor vesaire vesaire dediğimiz şeyle aynı şey sadece bugüne kadar net bir tanımı yapılamamış bunun, psişik yeteneklerden bunun sonu yani ucu bucağı da yok diyebiliriz bu durumda hani şuan. Umarım açıklayabilmişimdir
İnci Hocaoğlu: Açıkladınız yani şu an evet, çok tanımını yapamadığımız için aslında psişik yetenek diyoruz. Ama daha önceki nesiller bu kadim bilgiler dediğimiz bilgilere vakıflarmış aslında aynen öyle değil mi?
Istihareye yatmak diye bir şey var mesela. Hani perşembe akşamları yapılıyordu zannedersem? Öyle diyorlar?
Merve Üzümcüler: Öyle diyorlar evet, hâlâ da yapıyorlar .
İnci Hocaoğlu: Evet, hâlâ da yapılıyor işte yağmur duasına çıkarmış. Aslında bunların hepsini bir parçası bu.
Merve Üzümcüler: Aynen öyle pozitif bilim zaten gelişmeden evvel şamanizmden bahsediyoruz. Tarihimize baktığımızda ki daha keşfedilmemiş kıtalardan, medeniyetlerden bahsedilirken bile aslında bize çok ütopik gelen ama asıl amacımızın insanlığın yükselmesi frekansının yükselmesi ile varış noktamız yine dönüş noktamız oraya ilerlemek oluyor.
İnci Hocaoğlu: Peki şimdi biz bunları nasıl okuyabiliriz? Yani dediniz ya hani bi bi ses geliyor şimdi içimizden bir ses bize diyor ki, mesela bazen bir şeyi yapacağız ama yapma diyor dur diyor biz diyoruz ki yani hani insanın vesvesesidir yapalım diyoruz sonra hüsranla karşılaşıyoruz. Ya da yap diyor yapmıyoruz sonra onun iyi mi kötü mü olduğunu bilmiyoruz buna nasıl dikkat edebiliriz günlük hayatımızda?