Türkiye’nin En Büyük Değişim Sitesi Megareform’da haftanın canlı yayın konuğu Neurocoach ve Aile Danışmanı Sayın Sevcan Karadağ oldu. “Aile Danışmanlığı ve Ergen İletişimi” konulu bu sohbette Sevcan Hanım, aile içinde bireylerle ve ergenlik çağındaki çocuklarla iletişimin nasıl olması gerektiği hakkında bilgiler verdi.
***
Sizi tanımayan takipçilerimiz için biraz sizden bahsedelim aslında sizi sizden dinlemek isterim.
Şu anda, kendi sektörümde 24 senedir yöneticilik yapıyorum. Geçen 15 yıl önce Koçluk eğitimini tamamladım ve başladım. Akabinde, bunu daha da geliştirmek isterken aile danışmanlığı ile ilgili araştırma yaparken karşıma Gökhan hocanın eğitimi çıktı ve çocuk gelişimi lisansımla bu eğitime katılmak istedim.
O dönem, şiddet haberlerinin çok fazla çıktığı ve çocuk istismarlarının ayyuka çıktığı bir dönemdi. Ben biraz daha aksiyon kısmındayım. Bu konuyla alakalı ne yapabilirim diye düşündüm. Aile danışmanlığına bu şekilde bir başlangıç oldu.
Gökhan Çınar hocamdan aldığım eğitim çok keyifli ve bilgilendiriciydi. Daha çok kişileri bilgilendirmek, şiddete maruz kalındığında veya istismar söz konusu olduğunda nereye danışmalıyız, neler yapmalıyız gibi konularda destek olmayı hedefliyorum.
Aile süreçlerini daha iyi hale nasıl getirebiliriz diye düşünüyorum. Mahkemelerde şiddet olaylarında bir kişi olarak da katılım gösterebiliyorum. Bu kısım da benim için önemli. Daha çok kişiye ulaşarak onları bilinçlendirmek amacındayım. Umarım başarılı olabiliriz.

İnsanlar cinsel istismar yaşadığında kendinden bile saklıyordu eskiden, sen konuşma ayıp, sen konuşma seni dışlarlar… Şu an her şey o kadar şeffaf ki, sosyal medyanın iyi yönlerinden biri. İnsanlar daha rahat kendilerini orada bir nickname bile kullanarak ifade edip anlatabiliyor değil mi?
Çok haklısınız. Bunu hatta destekleyici bir örnek vereceğim size. Kadınlar ve erkekler olarak ayrı grupta bir çalışma yaptık. Aslında burada birlikte paylaşım yapmak, işte bu problemler üzerinden konuşmak, örnek veriyorum; siz bireyselde
nasıl ilerliyorsunuz? Çözdüğünüz sorunlar ya da çözdüğünüz olay vakalar nelerdir? Ya da takıldığınız noktalar nelerdir?
Grup çalışmaları çok önemli. Birbirlerinden duydukları zaman bu çok destekleyici oluyor. Diyor ki; ya evet tek benim hayatımda yok bu. Başkaları da aynı problemi yaşıyor. Hatta çok daha fazlasını yaşıyor, azını ya da çoğunu. Bir grup çalışması olduğu zaman kendilerine dönüp baktıklarında az önce bahsettiğ im (aynı utancı) yaşayanlar da varmış. Benim itiraf edemediklerimi. Çünkü birisi konuyu açtığı zaman arkasından öbürleri de evet bende de bu var, ben de bir şeyler yaşamıştım diyor.
Mesela neyle karşılaştık? Kişi aynen dediğiniz gibi nickname ile katılmak istiyor. Kamera açmasam olur mu Sevcan Hanım? diye soruyor. Hatta ben ilk seanstan sonra dedim ki, kamera açma zorunluluğu da yok ama interaktif olsun istiyorum. Karşılıklı konuşalım, siz de fikrinizi belirtin. Yaşadığınız bir olay varsa söyleyin nickname de kullanabilirsiniz. Yine böyle bir teams üzerinden yaptık bu çalışmayı.
Erkekler, kadınlardan bu konuda daha çekimser. Kişi kendisini kesinlikle saklamak isteyebiliyor. İlk bu planlamayı yapıp duyurusunu yaptığımda yorumlara bakıyorum. Şöyle yapsak olur mu? Böyle yapsak olur mu? Acaba bu şekilde katılsak
olur mu? İsim belirtmesek yani. Dedim olur. Hiç fark etmiyor kendinizi nasıl rahat ifade edebiliyorsanız.
Yeni nesille beraber toplum baskısı ve işte bu elâlem ne der? düşüncesi artık daha azaldı. Toplum baskısı kendi ebeveynlerimizden de öğrendiğimiz şeyler aslında. Belki bazı şeyleri daha rahat ifade etmek istiyoruz ama işte o kodlamalarımız var ya geçmiş kodlamalar. İçsel olarak belki kabul etmedik ama uyum sağladık. Şimdiki nesil artık kendisini daha iyi ifade ediyor.
Şimdiki nesil gerçekten şu ana kadar ki hiçbir nesle benzemiyor. Bizim aslında bütün dışa vurmadıklarımızı dışa vuran gümbür gümbür bir nesil geliyor değil mi?
Burada işte biraz nöro koçluğa da döneceğim. Hep şunu söyleriz biz seanslarda, konuştuğumuz zaman bir şeye kızıyorsan orada bir dönüp kendine bak. Orada acaba çözemediğin ne var? Orada yapamadığın ne var? Orası sana ne diyor?
Ben yeni nesli çok iyi anlayabiliyorum. Çok güzel araştırıyorlar. Bizde mesela genel bir algı vardı.
Çoğunluk eğer beyaz diyorsa, biz de buna beyaz diyorduk. Şu anki nesil ne yapıyor? Hemen onu araştırıyor. O yüzden çok soru soruyorlar, meraklılar, aidiyet duyguları daha az. Bu anlamda şunu da sormak lazım. Konfor alanında da çok fazla kaldığımız zaman bunun ne kadar faydasını gördük?
Sürekli aidiyet duygusundan da bahsediliyor genel. En çok duyduğumuz şey sürekli iş değiştiriyorlar. Mutlu olmadığı yerde kalmıyor Duygularını çok rahat ifade edebiliyorlar. Burada işte ergenlik kısmını da çok iyi anlamak lazım.
Ergenliği 3 bölüme ayırıyoruz. Bunda işte ilk ön ergenlik var, orta ergenlik var, son ergenlik var. Ön ergenlik ne demek? Aslında adolescent diye de geçiyor işte. İlk önce vücutta bir değ işim oluyor.
Kaç yaşında başlıyor bu?
Şimdi o da artık değişti tabii ki. Eskiden bundan yaklaşık 10, 15 sene öncesi 12 yaş başlangıç olarak geçerken, şu anda 8 yaşa kadar inmiş durumda. 8 yaşında başlayabiliyor. Bunun sebebi beslenme alışkanlıklarımız ve asıl en önemli sebeplerden bir tanesi şu anda dış uyaran çok fazla. Bunun üzerinde çok sık duracağım. Çünkü etkisi çok fazla. Özellikle bu hiç anlayamadığımız ergenlik kısmında.
Bizim de sitemizin amacı, farkındalık yaratmak olduğu için değerli uzman konukları canlı yayınlara alıyoruz. Bir kişiye bile ulaşsa, belki o dünyayı değiştirecek bir güç olabilir düşüncesiyle hareket ediyoruz. Bu yaptıklarınız çok kıymetli. Üstelik, bir kurumsalda çalışırken bunu gönüllü yapmanız da bir o kadar değerli.