Kad’ın Yolculuğu – Hatice Espek

Editör

Bütünsel yaşam uzmanı Hatice Espek, “Ben kadın bedeninde olduğum için %75 dişil enerjiye, %25 Eril enerjiye sahip olmam lazım.” diyor.

Evet bu akşam sizinle kadın yolculuğu hakkında konuşacağız. Yani aslında kadın derken yukarıdan virgülle “Kad” hecesi ayrılmış durumda. Neden böyle bir apostrof koymayı tercih ettiniz Hatice Hanım?

Neden böyle bir şeyi düşündüm? Şimdi biliyorsunuz ki, herkesin söylediği bir şey var: dişil enerji uyanıyor. Bu uyanış Anadolu’dan gerçekleşiyor. Ama baktığımız zaman, kimliğimizde dahi dişil enerji yazmıyor veya nereye gidersek gidelim dişil enerji yazmıyor, dişil yazmıyor, kadın yazıyor. Ancak baktığımızda, biz doğduğumuz andan itibaren kadın olmanın dışında her şey olduk ve benim fark ettiğim şöyle bir şey oldu, Astrolojiyle de ilgilendiğim için ki, bu söyleyeceğim, astrolojiyle kesinlikle bir bağlantısı yok. Tamamen bu benim bir varlık okumam ve fark ettiğim bir şey oldu. Astrolojide gat vardır. Yani bizim geçmişten getirdiğimiz yetenekler, sınavlarımız, bildiklerimiz ve biz o gatan kada yani olmamız gereken gitmemiz gereken kişi olmamızı istiyor astroloji.

Ben de dedim ki, bir birey olarak, evet, gattan kada gidiyoruz ama ben bu dünyaya varoluşa bir kadın bedeninde geldim. Ama ben o geçmişteki bana yüklenen kimliklerle acaba gerçekten kadın olabiliyor muyum? O yüzden “kad” ve “ın” hecelerini ayırarak böyle bir yolculuğa çıkmak istedim. Önceliğimiz çünkü, kadın olmak.

Evet çok güzel Şimdi hızlı bir giriş yaptık. Takipçilerimiz için biraz kendinizden bahseder misiniz lütfen? 

16 yıllık bir kurumsal hayattan sonra yaklaşık 7 yıldır spiritüel alanın içindeyim. Bütünsel yaşam uzmanı olarak çalışıyorum. Aslında neden bütünsel yaşam uzmanıyım? Çünkü sadece bilinçaltı alanda değil, bunun fiziksel boyutunda ve ruhsal boyutta da çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Bir kişiyi sadece bilinçaltı boyutta ele alalım veya sadece fiziksel bedende değil, beslenmesinden tutun da tüm bedensel, duygusal, ruhsal olarak ele alınmasını gerektiğini düşünüyorum. Kendimi de bu alanda geliştirdim ve hala geliştiriyorum, bitmek bilmeyen bir yolculuk bu, bilirsiniz ki sonlanmıyor ve hala da devam ediyor.

Şimdi bu ara bu Eril-dişil dengesi çok popüler. Biraz sizden dinlemek isteriz aslında, Eril-dişil dengesi dediğimizde bu ne anlama geliyor?

Tabii ki, herkes genel anlamda eril ve dişil olarak bir bütün olarak ele alıyor. Evet, benim için, hem erkekte hem kadında var olan ruhsal boyutta bir Eril-dişil enerjisi var. Aslında ruhların bir cinsiyeti yok. Bizler bu varlık alemine gönderildiğimizde bir kadın formatı bir de erkek formatında bedenlenmiş geliyoruz. Ancak ben kadın bedeninde olduğum için %75 dişil enerji, %25 Eril enerji olması lazım, Benim dengem bu. Erkekte de tam tersi olmak durumunda. Yani erkek bedeninde ise %75 Eril enerji, %25 de dişil enerji olması gerekiyor.

Ancak baktığımızda toplumumuzda ne var? Kadınlar kendilerini var edebilmek için fiziksel boyutta kendilerini korumak için çabalıyorlar. Baktığınızda herkesin dilinde ne var? “Güçlü kadın olmalıyım” inanışı. Kendini korumak amaçlı, ondan sonra ailenin içinde kendisini var etmek için, toplumda var etmek için. Çünkü bu kodlar bize yüklenildiğinde enerji düşmeye başladı ve burada sapmalara neden oldu.

Benzer

Yorum Yaz