Yüz Yogasında Eller En Büyük Enerji Kaynağı – Songül Güçlü

Editör

Yüz yogası eğitmeni Songül Güçlü ile Yüz Yogasına nasıl başladığını ve yüz yogası seansları ile başkalarını da nasıl gençleştirdiğini konuştuk.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Selamlar, ben Songül GÜÇLÜ. Yüz yogası eğitmeniyim. 29 yaşındayım Ankaralıyım.

Yüz yogasına olan ilginizi ilk ne zaman fark ettiniz?

Pandemi döneminde hepimiz biraz kendimize yöneldik, kendimize yöneldikçe kusurlarımızı fark etmeye başladık. Aynaya baktığımda; ‘’aaa ben yaşlanıyor muyum? Gülme çizgilerim ne kadar belirgin, inanmıyorum kaz ayağım oluşmaya başlamış.’’ gibi yaş almakla birlikte oluşan deformasyon veya tatlı bir dille yaşanmışlıkların yüzümüzde bıraktığı etkileri fark edip bir şey yapmalıyım, bu kadar erken yaşta bu çizgiler çok fazla dedim ve araştırmaya başladım. Araştırdıkça yüz yogasıyla tanıştım.

Yüz yogasıyla ilgilenmeye başladıktan sonra sizde nasıl bir açılım oldu?

Yüz yogasıyla tanışmak sadece yüz yogasıyla kalmıyor, kendinize vakit ayırmış oluyorsunuz ve bu bir farkındalığa dönüşüyor. Bana ait bir zaman dilimi… Bazıları için bu bir kahve olabilir bazıları için kuaföre gitmek olabilir ama benim kendime ait oluşturduğum bir alan.

Çizgilerimi kabul ettiğim kendimiz özümsediğim sevdiğim ama en iyi formumda olabilmek için yüzüme dokunduğum, yıpratmadan o çizgileri yumuşatabildiğim bir farkındalık alanı.

Uzmanlaştıktan sonra kendi hayatınızda nasıl değişiklikler oldu

Değişen dünya düzeninde hep bir koşuşturma bir yerlere yetişme halindeyiz maalesef bu süreçte insanların bir şekilde kendine vakit ayırmasının ne denli kıymetli olduğunu fark ettim. Emek verdiğiniz her şeyin karşılığını alıyorsunuz.

Ben yüzüme emek vermeyi seçtim, yüzümdeki değişimleri yaşamaya başlayıp fark etmek ve karşınızda sizi tanıyan insanların da fark etmesi, yaptığınızın doğru olduğunu ve mutluluğu beraberinde getiriyor.

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka insanların hayatına dokunmaya karar vermemiz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz yoksa başka birileri mi sizi teşvik etti?

Yüz yogası ve yüz masajı yapmak bir rutin haline gelmişti. Az önce söylediğim gibi emek verdiğiniz şeylerin karşılığını mutlaka alıyorsunuz, haliyle benim de yüzümde değişimler meydana gelmeye başladı; daha belirgin bir çene hattı, orantılı ve dinamik bir yüz, kalkan kaşlar elmacık kemiklerinin belirginleşmesi ve bunların herkes tarafından fark edilmesi.

Kendimde yaşadığım değişimler ve yüz yogasından çok keyif aldığımı fark etmek ‘’ya acaba ben bunun eğitimini alsam çok daha iyi bir formda olabilir miyim?’’ sorusuyla başladı.

Yani ilk başta eğitimi başkalarının hayatına dokunmak adına değil yüz anatomisini öğrenmek, hareketleri doğru yapmak gibi düşünceler ile başladım.Yaşadığım değişimler çevremdeki insanların ‘’neden bize de öğretmiyorsun?’’ demesiyle birlikte gelişti.

Yüz yogası son zamanlarda oldukça popüler oldu, siz bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Bu biraz sosyal medyanın etkisi aslında baktığınızda, bir balon etkisi var. Ama ben bunu kötü olarak yorumlayamıyorum çünkü gerçekten bir kişinin bile hayatına dokunup kendi yüzünde yaşadığı değişimlere tanık olmak çok mutluluk verici benim için.

Sırf merakından inanmasa bile yüz yogası, yüz masajı deneyen insanların “yaa Songül benim bak göz altı şişliklerim gitmeye başladı, ödemim yok oluyo, çene hattıma bak çok güzel oldu“ bunları duymak yaptığınız işin doğruluğunu ve farkındalığını arttırıyor.

Yüz yogası sosyal medyada popülerliğini yitirebilir yarın bambaşka bir yüz formu popüler hale gelebilir ama önemli olan bir kişinin bile yüzünde yaşadığı değişimin bir parçası olmak ve alanınızda kendinizi geliştirmeyi bırakmadığınız sürece bunları düşünmüyorsunuz.

Danışanlarınız en çok size hangi sorunlarla geliyorlar?

‘’Yüz yogasını her gün mü yapalım? Hangi ürünleri kullanalım? Cilt bakımımızı nasıl yapmalıyız? Bölgesel olarak yüzümüze nasıl çalışmalıyız? Ben sadece çene hattımı belirginleştirmek istiyorum mümkün mü? Bu hareketi neden yapıyoruz benim dekolte bölgemde sorunum yok ama, dolgum botoksum var yüz yogası yapabilir miyim?’’ gibi gibi

Özellikle odaklandığınız ve danışanlarınızda çözüm bulduğunuz alanlar nelerdir? Varsa düzenlediğiniz eğitimlerin ve çalışmaların içeriğinden bahseder misiniz?

İlk önce yüzün bir bütün olduğunu bilmek gerekiyor. Sadece gıdıyı gidermeye yönelik, sadece nazolabial çizgileri hafifletmeye yönelik çalışılacağına inanmıyorum. Bizler dekolte çalışırken bile aynı anda gıdı ve çene hattını da çalıştırıyoruz. Sadece bir bölgeye odaklanarak yüz yogası, yüz masajı yapamayız.

Yüz yogası eğitimlerimiz aylık olmakta ve haftanın üç günü 30-40 dk arasında grup şeklinde yüz yogası ve yüz masajı yapıyoruz. Hareketleri doğru kontrollü ve bir rutin haline getirebilmeyi amaçlıyoruz. Bunun yanı sıra bazı danışanlarım grup dersi değil birebir eğitim almak istiyor, birebir eğitimlerimizde de süreç aynı şekilde ilerliyor sadece farklı olarak yüzün her yerini çalıştırdıktan sonra ekstra olarak danışanın yüzünü inceleyip yüzde giderilmesi gereken deformasyonlara yöneliyoruz.

Ve yüz yogası atölyelerimiz bazı kurumlarla ilerleyerek yapıldığı için net bir tarih her zaman olmuyor, atölye düzenleyeceğimiz zaman sayfalarımızda paylaşıyoruz.

Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla sürekli kendinizi geliştirmeye ve bu alanda en son gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyorsunuz. Bu konuda son zamanlarda neler yapıyorsunuz?

Yüz yogasının tarihi Çin’de akupunktur tedavileriyle birlikte başlıyor. Akupunktur noktalarını tedavi şeklini yüz yogasıyla nasıl entegre edebilirim bununla ilgili araştırmalarım devam ediyor aynı zamanda yüz masajı eğitimlerine katılıyorum.

En iyi öğrenme yöntemi benim için bildiklerimi uygulayabilmek ve gözlemlemek bu yüzden bu alanda eğitimine güvendiğim hocalarımın da derslerine katılıyorum. Bir alanda öğretici olmak her daim kendinizi geliştirmek ve dinç tutmaktan geçiyor ve sürekli sizde öğrencisiniz bu bilinçle ilerliyorum.

Alanınızla ilgili en büyük hayaliniz ve projeleriniz neler?

Yüz felci geçiren insanların yüz yogası ve yüz masajıyla sinirlerde ve kaslarda fonksiyonunu hatırlatma etkisinin olduğunu ve bunun herkes tarafından bilinir hale gelmesini şifanın yayılmasını istiyorum.

Son yıllarda bu alana ilgi oldukça arttı. Özellikle sosyal medyada çok fazla bir bilgi kirliliği de yaşanıyor.

Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Az önce de belirttiğim gibi bir balon etkisi var maalesef, bilen bilmeyen herkes popülerliğin artması ile birlikte eğitmen olmasalar da bir fikir beyan edip içerik çekebiliyorlar. Burada yüz yogası dersi almak ve kendini geliştirmek isteyen kişilerin eğitim alacakları kişilerden eğitim aldıkları kurum hakkında bilgi veya sertifika görselini isteyebilirler.

Sizden hizmet alanlarda nasıl bir etki bırakıyorsunuz?

Örnek vermem gerekirse derslerde şöyle bir etki oluştu; danışanlarımdan birinin günü kötü geçti ya da başı ağrıyor en basiti, normalde insanlar derse girmek istemez böyle zamanlarda ama bizde ‘’ya başım çok ağrıyordu ama dersten sonra geçtiğini fark ettim o yüzden başım ağrısa da derse katılmak istiyorum’’ veya ‘’bugün günüm çok kötü geçti ama dersten sonra enerjim değişiyor o yüzden ders saatini bekledim’’ gibi söylemler çok fazla oluyor.

Aslında sadece 30-40 dk yogamızı masajımızı yapalım gidelim’den ibaret değil dersler o küçük zaman diliminde sadece kendimize vakit ayırıyoruz diğer her şeyden uzak, zihin dinleniyor ruh besleniyor, yüz ışıldıyor ee daha ne isteyelim.

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına rağmen değişim için adım atamıyorlar, bir türlü harekete geçemiyorlar. Bunun sebebi nedir?

Bu çok içsel bir şey buna çok fazla yorum yapmam doğru olmaz ama hayatta her şeyin bir zamanı olduğuna inanıyorum. Potansiyeli olsa da değişim için doğru zaman değil demek ki, zamanı geldiğinde en güzel adım atılacak en güzel yollarda yürünülecektir ya da ilham alınacak kişi bekleniyordur belki de…

Bazı kişiler bu alana ön yargıyla yaklaşıyor. Bu tarzda bir düşünceye sahip olanları nasıl ikna etmek gerekiyor?

Ön yargı kısmında evet insanlar genellikle inanmıyorlar. Birçok insan ‘’nasıl yani kaşlarınızda botoks yok mu? Hayır yüzünüzde botoks ışıltısı var ama…’’ şeklinde tepkiler mutlu ediyor aslında, doğru yoldasın Songül diyorum içimden. Karşı tarafı ikna etmek ise önyargıları/duvarları çok fazla ise cidden zor oluyor.

Böyle bir durumda genellikle önceki halimi gösteriyorum yogaya başladığım süreci ve değişimlerimden bahsediyorum ve bunları görsellerle destekliyorum, yüzümde dolgu/botoks etkisi olsa bu hareketleri yapmamın mümkün olmadığını göstererek yüz anatomisinden bahsederek ilerlediğinizde mantık çerçevesinde bildiklerinizi aktardığınızda karşınızdaki kişinin şaşkın ama ‘’hadiii canım’’ bakışı gurur verici olabiliyor.

Kendi özel yaşamınızda arkadaşlıklarınızda bu uzmanlığınızı arka planda kullandığınız ve kişiler hakkında analiz yaptığınız durumlar oluyor mu? Neler gözlemliyorsunuz ve neler fark ediyorsunuz?

Özel hayatımda mesleki deformasyon sanırım karşımda bir kişi konuşurken kaşlarını çatıyorsa sürekli uyarma isteğinde oluyorum haliyle biraz itici olabiliyorsunuz.

Ama arkadaşlarım veya ailemden kişilerle oturduğumuzda veya bir insanla ilk tanıştığımda tüm yüzünü inceliyorum. Yakınlık dereceme göre birkaç tavsiye mutlaka veriyorum.

Bu alanda faaliyet gösteren diğer uzmanlardan farklı olarak neler yapıyorsunuz?

Doğru nefes alıp-vermek her şeyin temel dengesi, dersleri minik nefes egzersizleri ile bitiriyoruz. Ve benim için öncelik olan akupunktur noktalarına doğru teması sağlayabilmek.

Hiç unutamadığınız bir danışan hikayeniz var mı? Size hangi sorunla geldi ve sürecin sonunda ne oldu?

Sürekli kortizon kullanan bir danışanım var, kortizonun etkisiyle yüzünde ödem ve şişlikler vardı ve yüz yogası ile birlikte ödeminde azalma yüz formunun belirginleşmesi şişliklerin gözle görülür azalması ikimizi de çok mutlu etmişti.

Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz? Yaptığınız bu çalışmaları siz kendinizde nasıl deneyimliyorsunuz?

Ben yalnız kalarak atlatıyorum. Biraz doğa yürüyüşleri, kitaplarda kaybolarak geçirilen vakitlerin ardından sorunumla yüzleşip çözüm arıyorum yoksa sorunu bazen kabullenip yola devam etmek gerekiyor.

Bu süreçte yoganın ve yüz masajının desteği de yadsınamaz; eller benim için en büyük enerji kaynağı yüzünüze dokunduğunuzda enerji değişimini de tikliyorsunuz ve dengeye gelebilmek için bu enerji değişimine ihtiyacınız oluyor. Biraz nefes almak ve biraz doğru dokunuşlar.

Bu alanda hizmet almak isteyenlere ne tavsiye edersiniz? Hizmet alacakları uzmanlarda hangi özelliklerin olup olmadığına dikkat etsinler?

Öncelikle eğitim alacakları kurumu iyi araştırmaları gerekmekte. Eğitimi veren hoca yeterli donanıma sahip mi? Eğitim süresi boyunca ve sonrasında da körelmemek adına diğer hocalarında rutin eğitimlerine/atölyelerine katılmaları gerekmekte.

Sizin gibi profesyonel olarak bu mesleği yapmak isteyenlere ne tavsiye ediyorsunuz?

Yüz anatomisini bilip buna göre yönlendirmeleri yapmaları gerekmekte ve sürekli kendinizi güncel tutun, okuyun araştırın uygulayın.

Son olarak okuyucularımız için bir mesajınız var mı?

Yaş almak ve yaşlanmak arasındaki ince çizginin yüzünüzden de ayırt edilmesini sağlayabilirsiniz, kendinize zaman ayırın sadece.

Benzer

Yorum Yaz