Kaçmak Hiçbir Zaman Seçeneğim Olmadı – Esra Şahin

Editör

Kişisel Spor ve Motivasyon Koçu Esra Şahin, “Sorunlarımla başa çıkamıyorsam, hayatımı değiştiremiyorsam hiç kimseye etki bırakamam. Ben kendimle uğraşmayı seviyorum. Potansiyelimi ve yapabileceklerimi görmek istiyorum ve bunun için emek veriyorum.” diyor.

Biraz kendinizden bahseder misiniz?

38 yaşındayım. Aslen Çorumluyum. 18 yıldır İstanbul’da yaşıyorum. 17 yaşında bir erkek çocuğu annesiyim. Savaşçı bir ruha sahibim.

Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman fark ettiniz?

2014 yılında bana tüberküloz teşhisi kondu. 2,5 ay tedavi gördüm. O zamanlar yönetici asistanlığı yapıyordum. Hayatımın dönüm noktalarından biriydi diyebilirim. Çalıştığım işte mutlu değildim, çalışmak zorunda olduğum için çalışıyordum.

Doktorumun tavsiyesi ile ilk defa bir spor salonuna yazıldım. Spor yapmak beni o kadar mutlu ediyordu ki salondan çıkmak istemiyor, bütün derslere giriyordum. Sonra bu alanda bir araştırma yaptım ve mutlu olduğum kendimi ait hissettiğim alana yöneldim.

Bu alanla ilgilenmeye başladıktan sonra sizin hayatınızda neler değişti?

2014 yılında ilk Zumba Eğitmenliği ile başladım. Kendimi harika hissediyordum. İşimi çok seviyordum. Spor salonlarında çalıştığım için fitness da yapıyordum. Sonra pilatesle tanıştım. Hamilelikten kalma lordozum ve küçüklükten kalma kifozum vardı. Kendim araştırıp egzersizler yaparak postür bozukluklarımı düzelttim. Sonra Pilates Eğitmenliği ilgimi çekmeye başladı.

Uzmanlaştıktan sonra kendi hayatınızda ruhsal zihinsel ve bedensel olarak değişiklikler oldu mu? Neleri fark ettiniz?

Düzenli bir şekilde egzersiz yaptığımızda vücudumuzdaki endorfin, serotonin ve dopamin seviyesi artar. Bu yüzden, egzersiz mutluluk hormonlarınızı artırmak için harika bir seçenektir.

Bedensel olarak güçlendiğimiz gibi zihinselde güçleniyoruz. Ama o zihni ve bedeni ne ile beslediğimiz çok önemli. Spor tek başına istediğin kadar uzmanlaş, bir şey ifade etmez. Her gün kitap okuyorum. Sağlıklı beslenmeye dikkat ediyorum. Kendimi geliştiriyorum. Yeni şeyler öğreniyorum. Ve daha sabırlı bir kadın oldum diyebilirim 🙂

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka insanların hayatına dokunmaya karar vermemiz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz yoksa başka birileri mi sizi teşvik etti?

İlk kendi hayatıma dokunmakla başladı. Kendine faydası olmayanın kimseye faydası olmaz. İlerlemek her zaman hedefimdi. Kendi potansiyelimi görmek istiyordum. Tek başına çocuk büyüten anneler beni iyi anlar, yavaş yavaş ilerledim ama hiç durmadım, hala da ilerlemeye devam ediyorum.

Çünkü sorumluluklarım ve geçindirdiğim bir ev vardı. Bu azmim ve yaşam enerjim insanların dikkatini çekiyordu. Ben insanların hayatına dokunmak gibi bir kararım olmasa da dokunuyordum. Geri dönüşler oldukça bu beni daha da mutlu etti. Daha da işimi sevdim. Çünkü işim gereği çok fazla insanla tanışıyorum ve aslında karşılıkla hepimiz birbirimizin hayatına dokunuyoruz.

Uzmanlaştığınız bu alan son zamanlarda oldukça popüler oldu, siz bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Popüler olmasının nedeni insanların buna ihtiyacının artmasıyla aynı orantıda diye düşünüyorum.

Uzman olduğunuz alanda danışanlarınız en çok size hangi sorunlarla geliyorlar?

Bayanlar karın bölgesi, kalça, iç bacak. Erkekler sırt ağrısı şikayetleri ve esnemek istiyorlar. Postür bozuklukları.

Özellikle odaklandığınız ve danışanlarınızda çözüm bulduğunuz alanlar nelerdir? Varsa düzenlediğiniz eğitimlerin ve çalışmaların içeriğinden bahseder misiniz?

Genellikle hocam enerji almaya geldim derler 🙂 Samimiyet çok önemli. Tabii ki amacımız sağlıklı olmak için egzersiz yapmak, postür bozukluklarını ve ağrılarını gidermek. Vücutlarını daha kuvvetli olmasını ve daha iyi görünmesini sağlamak. Bunu birlikte başardığınızda insanların kendilerine olan özgüvenleri artıyor.

Pilates, zumba vb. egzersiz spor yaparken hoşlandığınız herhangi bir müzik türünü dinlemek ruh halinizi iyileştirmeye yardımcı olur ve vücudunuzun daha fazla serotonin hormonu üretmesini sağlar. Doğal yollarla mutluluk hormonlarınızı artırmak ve daha pozitif bir yaşam moduna geçmenizi sağlar.

Yazın açık havada Zumba, Pilates, Yoga (başka bir eğitmen) etkinlikleri yapmıştık. Bunlara devam etmeyi düşünüyorum. Açık havada bol oksijeni ciğerlerinize çekerek ve güneş ışığı altında egzersiz yaparsanız harika bir iş yapmış olursunuz.

Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla sürekli kendinizi geliştirmeye ve bu alanda en son gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyorsunuz. Bu konuda son zamanlarda neler yapıyorsunuz?

Ben okuma hakkı elinden alından kız çocuğu mağdurlarındanım. Sanırım bu yüzden okumaya doymuyorum. Bu benim için büyük avantaj oluyor. Benim durumumda olanlara ilham olsun diye söylüyorum. Hiçbir şeyin yaşı yok. Sadece ne istediğinizi bilmelisiniz. Çocuğum kucağımda 13 günlüktü ben de 21 yaşındaydım. Açıköğretim lisesine yazıldım ve bitirdim.

Sonra 4 yıllık İşletme Yönetimi bölümü bitirdim. Sporla daha tanışmamıştım. Sonra 2.üniversiteye Spor ve Egzersiz Bilimlerine başladım. Uluslararası belgelerimi aldım. İşimle ilgili özel eğitimlere gittim kendimi geliştirmek için. ASİ’ den Hamile Pilatesi Eğitimi aldım. MEB Onaylı Kişiye Özel Zihin Beden Eğitmenliği belgemi aldım.

Gençlik ve Spor Bakanlığının Temel Antrenörlük Eğitimine katıldım. Şimdide Türkiye Jimnastik Federasyonu’nun eğitimlerine kayıt oldum. Devamında Türkiye Vücut Geliştirme, Fitness ve Bilek Güreşi Federasyonunun eğitime katılacağım. Ve kademelerini arttırarak devam etmeyi düşünüyorum.

Gerçekleştirmek istediğiniz en büyük hayaliniz ve projeleriniz neler?

Projelerim var. Hayallerimi söylemeyi değil gerçekleştirmeyi seviyorum. Şu an bunlar için emek ve zaman harcıyorum. İnşallah hazır olduğumda gerçekleştireceğim.

Son yıllarda bu alana ilgi oldukça arttı. Özellikle sosyal medyada çok fazla bir bilgi kirliliği de yaşanıyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında insanlar kendince bir şeyler yapmaya çalışıyor. Hiçbirimiz dört dörtlük değiliz, olamayız da. Eğitim ve bilgi çok önemli ve daha da önemlisi gerçekten bu işi seviyor olmanız ve içinde yetişmeniz gerekli.

Bedensel ruhsal ve zihinsel açıdan sizden hizmet alanlarda nasıl bir etki bırakıyorsunuz?

Bedensel, ruhsal ve zihinsel açıdan bir insanda etki bırakmak için önce senin farkındalığın artmalı. Önce ben kendimi, kim olduğumu bilmeliyim. Ben sorunlarımla başa çıkamıyorsam, hayatımı değiştiremiyorsam hiç kimseye etki bırakamam. Ben kendimle uğraşmayı seviyorum. Potansiyelimi ve yapabileceklerimi görmek istiyorum ve emek veriyorum.

Hepimiz insanız ve farklıyız. Hepimiz arayıştayız. Karşımızdaki insanı anlamaya çalışıyorum. Oraya gelen kişinin hedefi nedir? Gerçekten ne istiyor? Bunun karşısındaki sen gerçekten orada o işi yapmak istiyor musun?

Senin hedefin ne? Birçok insan spora rahatlamaya geliyor. Belki bu söylediklerim kimilerine saçma gelebilir. 45 dk. sporunu yapacak, yemeğine dikkat edecek. Senin işin bu. Benim için bu böyle değil. Ders verdiğim insanlarla o kadar güzel paylaşımlarım oldu ki. Birbirimizin hayatına dokunuyoruz.

Bazen senin onu anlaman ve söylediğin bir cümle öyle bir farkındalık yaratıyor ki… Sonra o kişinin gelip senin sayende bunu bıraktım ya da bu yola adım attım demesinin ve onun gözlerinde gördüğüm mutluluğun değeri paha biçilemez. Aslında benim sayemde değil kendi sayesinde yaptı. Ben sadece bir şeylere aracıydım.

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına rağmen değişim için adım atamıyorlar, bir türlü harekete geçemiyorlar. Bunun sebebi nedir?

Korkuyoruz. Konfor alanından çıkmak kolay bir şey değil. Yetersiz hissediyoruz. Oysa kim yeterli ki? Cesaret edenler kazanıyor. Cesaret korkmamak değildir. Korka korka korkunun içini delip geçmektir.

Yaptığınız işin ruhsal, psikolojik ve spritüel bir tarafı olduğu için bazı kişiler bu alana ön yargıyla yaklaşıyor. Bu tarzda bir düşünceye sahip olanları nasıl ikna etmek gerekiyor?

Karşındaki insanın beynini ne ile beslediğinin önemi kadar, beyninin nasıl çalıştığını bilmesi de önemli. Birini ikna etmek seninle aynı düşünceye sahip olmasını istemek doğru bir düşünce değil ama o kişiye de bir şey anlatamazsın.

Bu alanda faaliyet gösteren diğer uzmanlardan farklı olarak neler yapıyorsunuz?

Her uzman farklıdır bence. Benim yaptığım ekstra bir durum mu bilmiyorum ama ders verdiğim kişilerle sadece fiziksel değil zihinsel egzersiz de yapıyoruz. Karşılıklı olarak ama tabi herkesle değil.

Hiç unutamadığınız bir danışan hikayeniz var mı? Size hangi sorunla geldi ve sürecin sonunda ne oldu?

Bir danışanımın skolyozu vardı. Filmini de çektirmişti. 6 aylık bir çalışmamızın sonucunda skolyozu düzelmişti. O kadar mutluydu ki bana yeni çektirdiği filmi gösterirken. Doktor da mucize gibi demiş. Haftada 3 gün pilates dışında hiçbir egzersiz yapmamıştı. Çok azimliydi. O anki mutluluğumu kelimelerle ifade edemem.

Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz?

O anki ruhsal durumuma göre bana iyi gelecek kitaplar seçerim ve onları okurum. Motivasyonumu arttıracak, faydalı bulduğum bir film izlerim. Alkol tüketen biri değilim öyle şeylere özellikle bu dönemde asla yaklaşmam.

Çünkü sorunlarımla yüzleşmeyi seviyorum. Kaçmak hiçbir zaman bir seçeneğim olmadı. Eğer içinden çıkmakta çok zorlanıyorsam Özgür-Ayşegül çiftini ararım onlar her zaman her sorunumda benim doğru yolu görmemi sağlamışlardır.

Bu alanda hizmet almak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?

Ben kendi hayat şartlarımdan dolayı TCF’nun (Türkiye Jimnastik Federasyonu) eğitimine gidemedim. Şu an yeni gideceğim. Kayıt olmakta zor biraz ve uzak biliyorum. 2 ayda anca başardım kayıt olmayı.

İmkanınız varsa, bütçeniz de müsaitse eğitimlerini TCF’ den alsınlar. Ve çok iyi hocalar var bu işte, onları mutlaka takip etsinler. Parmakla gösterilecek kadar az herkes onları tanıyordur diye düşünüyorum.

Sizin gibi profesyonel olarak bu mesleği yapmak isteyenlere ne tavsiye ediyorsunuz?

Ben her zaman yazarak çalışırım. Hedeflerimi, amaçlarımı, oraya ulaşmak için yapmam gerekenleri ve en önemlisi yapmamam gerekenleri yazarım. Her ulaştığım hedefime bir tık atarım.

Son olarak okuyucularımız için bir mesajınız var mı?

Hayatınızda fiziksel ve zihinsel sporu eksik etmeyin.

Sevgiyle kalın…

Benzer

Yorum Yaz