Astrolog Ajda Türker ile Megareform Dergisi’nin Kasım 2023 sayısı için Ayurvedik Astroloji hakkında bilgi dolu bir söyleşi gerçekleştirdik.
Kadim bir geçmişe sahip Astroloji ilmi, yaşamımızın her alanına dokunacak kadar geniş bir yelpazeye sahip. Bunun esas nedeni çok basit bir denklem olan doğanın ve insanın tabiatını oluşturan elementler üzerine kurulmuş olması.
Siz denklemi çözmeye çalıştıkça her seferinde farklı bir şey karşınıza çıkıyor. Tüm bu farklı bilgiler sizi derin araştırmalara itiyor. Günün sonunda bir bakıyorsunuz karşınızda yeni keşfettiğiniz, ama tohumu yine çok eski uygarlıklara dayalı bir öğreti çıkıyor.
Bir insan bildiği ve kendini adadığı bir alanda başarılı olmak ve daha da ilerlemek istiyorsa önce onun köklerine, geçmişine gitmeli. Benim prensibim bu. Her merak ettiğim bir konunun ya da öğretinin önce geçmişine bakarım.
Bu bir nevi geçmişe yolculuk gibi. Heyecanlı tarifsiz bir yolculuk içinde yeni bilgiler keşfedip hayatınıza dahil ediyorsunuz ki insanı en tatmin eden şey de bu.
Tüm büyük kadim uygarlıklar, kültürlerini derin astroloji sistemlerine dayandırmış, dünyadaki koşulları ve olayları yıldızlardan kaynaklanan kozmik etkilerle ilişkilendirmişlerdir. İster Hindistan, Çin, Mısır veya Babil, ister Amerika’nın Mayaları ve İnkaları olsun, her durumda ruhani kültürleri için astrolojik bir temel buluyoruz.
Astroloji ve onun kutsal zaman ölçüsü, insan yaşamını sadece kişisel arzularımız ve hesaplamalarımızdan daha kesin olan göksel güçlere göre düzenlemeye çalışan takvimlerin temelini oluşturmuştur.
Yunanlılar, Romalılar, Keltler ve Germenler gibi Avrupa’nın kadim kültürleri bile, evrenin kutsal doğasını tanıyan tüm topluluklar gibi ayrıntılı astroloji sistemlerine sahipken, günümüz astrolojisiyle maalesef bu noktada çok sığ kalıyor ve bu ilmi kısırlaştırıyoruz.
Benzer şekilde, Doğu ve Batı’daki tüm geleneksel tıp sistemleri, hem teorileri hem de uygulamaları için gerekli olan karşılık gelen astroloji biçimlerine sahiptir. Özellikle Geleneksel Çin Tıbbı I Ching ve Çin astrolojisine sahipken,
Hindistan’ın Ayurvedik tıbbı Vedik astrolojiye sahiptir. Yunanlılara kadar uzanan geleneksel Avrupa tıbbı, genel olarak pagan geleneklerinin bir parçası olan batı astrolojik geleneklerini içerir.
Şifa ve astrolojiyi birbirine bağlamak-ya da tıbbi astroloji uygulaması- türümüzün en derin ve en kalıcı araştırmalarından biridir. Tüm bu büyük kadim kültürler ve onların insan yaşamını kozmosla uyum içinde tutmaya yönelik astro-mantık temelli ritüelleri kadar eskidir.
Bu alanda uzmanlaşmış o dönemde rehber yada şifacı olarak adlandırılan uzmanlar lütuf ve şifa enerjisini, insan varoluşunu ebedi ve sonsuz olana dokunabileceğimizi daha derin bir perspektifte anlamak için yıldızlara ve göklere bakarak keşfetmişlerdir.
Günümüzde ise Ayurvedik Astroloji, bilişsel, yerel ve geleneksel şifa ve maneviyat sistemlerinin ortak noktada buluşması ve uygulanması temeline dayalı kadim bir öğretidir. Bu eski ve bilge mirası geri kazanmak hepimiz için çok önemlidir.
Yaşam bilimi’ anlamına gelen Ayurveda, hem beden hem de zihin için doğal şifa sistemidir. İnsanlığın kutsal evrenle olan bağını ve bir kez daha içimize bakmayı öğreten bir yolculuktur.
Ayurveda nedir? Önce onun tanımından başlayalım mı?
Optimal sağlık, enerji ve canlılığı teşvik etmek için kesin ve kapsamlı bir araçtır. Ayurveda, bir kişinin yaşamında basit diyet veya yaşam tarzı değişikliklerinden, bizi kelimenin tam anlamıyla gençleştirebilen, uzun süredir devam eden ve çeşitli türlerdeki inatçı sağlık sorunlarını iyileştiren özel bitkilere veya iç temizliklere kadar birçok değişiklik metodlar içeren teknikler içerir.
Tabii ki burada doktorculuk oynamaktan bahsetmiyorum. Ayurveda’nın amacı hastalığı tedavi etmek değil, hasta olmadan yaşamaktır. Herhangi bir rahatsızlığınızda muhakkak doktorunuza başvurmalısınız. Ayurveda doğa yasalarını ve yaşam gücünün hareketini anlamaya dayalı uygulamalardır.
Beş element temeline dayalı (hava-ateş-su-toprak ve eter) bu sistem de üç ana beden tipi vardır. Vata- Pitta- Kapha her insan farklı beden tipiyle dünyaya gelir. Zaman içerisinde yaşadıkları beden tipinde değişimlere sebep olur. Bazen rahatsızlıklar, sorunlar ortaya çıkar.
Bizler maalesef hastalanmadıkça sağlığımızı görmezden geliriz.“Bu kadim öğretiyi elimden geldiğince almak isteyen herkese anlatmak ve öğretmek istiyorum. Bizler dünyaya öz’den dışa yolculukla geldik.“
Günlük yaşam koşturmacasında öncelik vermemiz gereken beden sağlığımızı en sona bırakırız. Bu yüzden ne zaman sağlık sorunu yaşamaya başlarsak bu alanlara yöneliriz. Ayurveda ile bu vesile ile tanışan ve hayatına dahil eden birçok insan vardır.
Ayurveda ve Astroloji kavramlarını biraz tanımlar mısınız?
Ayurveda astroloji bize sağlığımızın, canlılığımızın ve karmamızın her iki faktörünü de nasıl optimize edeceğimizi gösterir, böylece yaşamdaki en yüksek potansiyelimizi gerçekleştirebiliriz.
Ayurvedik Astroloji, evrensel ışığa bir kez daha dokunabilmemiz için kozmosun enerjilerini gezegenler aracılığıyla yaşamlarımıza dahil ederek kendimizi nasıl iyileştirebileceğimizi gösteren bir ilim dalıdır.
Üzerinde yaşadığımız gezegen sadece maddi bir yapı değil, bir tür olarak hayatta kalmak istiyorsak uyum sağlamamız gereken, kendi kendini düzenleyen bir farkındalığa sahip organik bir alandır. Aslında her gezegenin kendi varlığı ve bilinci vardır.
Sadece fiziksel ya da kimyasal bir küre değildir. Sistemin temeli olan elementlerin dengelenmesiyle fiziksel- ruhsal ve bilişsel hepimiz kendi yaratılış kodumuzla senkronize oluruz.
Bir insanın evrensel uyumu ve bağlantıyı sağlaması için önce kendi doğasını tanıyıp uyumlanması gerekir
Uzmanlık alanınızda gerçekleştirmek istediğiniz en büyük hayaliniz ve projeleriniz neler?
Astroloji geçmişimi zaten daha önceki röportajımda konuşmuştuk. Bu alandaki deneyimlerim eğitimlerim ve danışmanlıklarım yoğun bir şekilde devam ediyor. Haziran ayında hayatıma dahil olan çok değerli hocam Merve Aliki Debski ile başladığım Ayurveda Eğitimimin 1. Modülünü tamamladım.
2. ve 3. Modülü de tamamlayarak, dünyada az sayıda olan Ayurvedik Astrolog olmak istiyorum. Rüyalar ve Astroloji alanında yaptığım çalışmalar sırasında beden tipine göre rüya göremeyenleri sınıflandırdığımda sistemin çalışmasına bir kez daha hayran kaldım.
Yani sizin Ayurveda’ya göre beden tipiniz sadece fiziksel özelliklerinizi kapsamıyor. Duygusal, ruhsal, bilişsel ve psikolojik yapınızı da etkiliyor.
Karşıma en fazla çıkan örnek; Daha önce çok sık rüya görürdüm film gibi, şimdi hiç göremiyorum şeklinde…
Bunun Ayurveda’da açıklaması, kişinin kapha enerjisinin arttığı yönünde olacaktır. Kişiye son dönemlerde ne yaşadığını ve beslenme şeklindeki değişimleri sorarak çözüm bulma yönüne gidebiliriz.
Son olarak, bu kadim öğretiyi elimden geldiğince almak isteyen herkese anlatmak ve öğretmek istiyorum. Bizler dünyaya öz’den dışa yolculukla geldik.
Buradaki tekamülümüz de kendi özümüzle bağlantıyı kaybetmeden dünyevi yolculuğumuzu tamamlamaktır. Öz’ den her uzaklaşmamız bizi farklı yollara saptırır. Yönümüzü kaybeder ve sürecimizi uzatırız. Bunu önlemenin tek yolu kendimize dönmekten ve kendimizi bulmaktan geçer. Ayurveda ve Astroloji öze yolculuğumuza vesile olan araçtır.