Astrolog Sayın Tuğçenur Özay ile Astroloji Serüveni üzerine yine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1995 yılında Ankara’da dünyaya geldim. Lisans eğitimim de dahil eğitimlerimi Ankara’da tamamladım. Ailemin tek çocuğuyum. Çekirdek bir aile olduğumuz için her zaman birbirimize bağlı bir aile olduk. Özellikle anneme çok düşkünümdür. 4. Ev stelyumlu biri olduğum için hayatımda ailevi bağlara ve aidiyet duygusuna oldukça önem veririm. 🙂 Burayı sadece astroloji bilenler anlayacak.
Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman fark ettiniz?
Aslında ben bu alanın içerisine doğdum diyebilirim. Sanırım bu soruyu cevaplarken şunu söylemem gerekiyor; ben Türkiye’deki tek ikinci nesil astroloğum. Yani en azından benim bildiğim öyle, bir tane daha varsa beni de bilgilendirin. 🙂 Benim annem de astrolog ve bu ilimle bana hamileyken tanışmış. Bu sebeple doğduğumdan beri astroloji benim hayatımdaydı. Hani bazı çocuklar vardır ya bebekliğinden itibaren onlara ana dilinin yanında bir dil daha öğretilir, annem de bana çocukluğumdan itibaren “astroloji dilini” öğretti.
Bu alanla ilgilenmeye başladıktan sonra sizin hayatınızda neler değişti?
Neler değişmedi ki… 🙂 Bu sorunun bir maddi bir de manevi boyutu var benim açımdan. Manevi yönünü anlatacak olursam kendimi kendimle tanıştırmama vesile oldu diyebilirim. Farklı bir farkındalık düzeyi, tekamülü imkanlı hale getiren türden. Maddi yön ise şu şekilde; ben lisans eğitimini Hukuk Fakültesi’nde yapmış biriyim.
Aktif olarak 3 yılı aşkın bir avukatlık meslek hayatım oldu. Fakat daha önce de bahsettiğim gibi aidiyet benim hayatımda çok önemli, kendimi bir şeye veya bir yere ait hissedemediğimde bütünlenemiyorum. E Yay stelyumlu bir Güneş Kova kişisi için de hayli zor bir şey ait olmak. 🙂 Kendimi astrolojiye %100 ait hissettiğimi fark ettiğim zaman avukatlık titrimi cübbemle birlikte portmantoya astım ve hayatım için astrologluğu profesyonel bir meslek haline getirdim.
Uzmanlaştığınız bu alan son zamanlarda oldukça popüler oldu, siz bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?
Popüler kültürün yozlaştırıcı bir tarafı olduğuna inananlardanım. Aynı zamanda her alanın olduğu gibi bu alanın da “işin ehli” insanlar tarafından yapılması gerektiğini düşünüyorum. Zaten astroloji halkımız tarafından oldukça kısır bir bilgiyle biliniyor. Astrolojiyi hala fal, büyü, enerji çalışması veya ritüellerle özdeşleştirenler, aynı kefeye koyanlar var maalesef. Bir de popüler kültürde bilinen, tanınan isimlerden sırf rant sağlamak amacıyla umut tacirliği yaparak çirkin bir ticari politika izleyenler de işimizi bu konuda zorlaştırmıyor değil..
Ben demiyorum ki astroloji kapalı kutulara gizlensin kimse yararlanamasın, aksine herkesin günlük rutinine girmesi gerektiğini düşünüyorum, zira astroloji ilminin dokunmadığı insanlar hayatlarını nasıl idame ettiriyor anlamakta güçlük çekiyorum. Büyük bir boşluk gibi geliyor bana. 🙂 Fakat buradan şu uyarıyı da yapmış olalım; halkımız lütfen her denilene inanmasın, her diyene de inanmasın. Astrolojik bir bilgiyi kabul etmeden önce astrolog olduğunu iddia eden kişinin eğitimlerini, diplomalarını, geçmişini, izlediği etik kuralları iyice araştırsın. Fal veya enerji çalışmaları ile astrolojiyi harmanlayan şaklabanlara da prim vermesinler.
Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla sürekli kendinizi geliştirmeye ve bu alanda en son gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyorsunuz. Bu konuda son zamanlarda neler yapıyorsunuz, hangi alana odaklanıyorsunuz?
Bingo! Aynen öyle. 🙂 Zaman sürekli akıyor, zaman aktıkça gökyüzü de akıyor. O yüzden benim işim geçmişle değil, gelecekle. Astroloji de malumunuz adeta bir derya deniz, ben hala farklı astroloji alanlarında eğitimler alıyorum. Hatta şu an kaçıncı eğitimimi aldığımı bilmiyorum diyebilirim.
Muhtemelen ölene kadar da almaya devam edeceğim. 🙂 Çünkü astroloji sanılandan daha kompleks bir yapı ve danışmanın yorum kabiliyetinin ve iradesinin de güçlü olması gerekiyor. Öğrenmek isteyene de öğrenecek çok şey var tahmin edebileceğiniz üzere. Hali hazırda kendi verdiğim eğitimlerim, özel derslerim ve seminerlerim de devam ediyor. Hem öğretmenim hem de öğrenciyim anlayacağınız.
Tüm bunların yanında Türk Haber TV’de sevgili arkadaşım Özde Sinem Çol Eser’le güzel bir proje gerçekleştirdik. Televizyon işini sevdim, yeni sezonda da birkaç tane projemiz olacak ama şimdi söylemeyeyim sürpriz olsun. 🙂

Uzmanlık alanınızda gerçekleştirmek istediğiniz en büyük hayaliniz ve projeleriniz neler?
Kısa vadede gerçekleştirmek istediğim en büyük hayalim bir akademi açmak ve orada bursluluk kontenjanı oluşturmak. Günümüzde astroloji eğitimi almak lüks kategorisinde zira eğitimler oldukça pahalı. Ben bir Güneş Kova kişisi olarak bu ilmin sadece -teşbihte hata olmaz – “burjivazi sınıfına” ait olmasından rahatsız oluyorum.
Dışarıda pırıl pırıl beyinler, inanılmaz yetenekler var. Astroloji bir idrak meselesidir ve her zihin bu idrak kapasitesine erişmez. Bu potansiyele sahip olmasına rağmen imkanları el vermeyen kişilere kendi akademimde burs imkanı sağlamak istiyorum. Bildiğim kadarıyla hali hazırda bu dediğimi yapan bir akademi yok.
Kendi özel yaşamınızda arkadaşlıklarınızda bu uzmanlığınızı arka planda kullandığınız ve kişiler hakkında analiz yaptığınız durumlar oluyor mu? Neler gözlemliyorsunuz ve neler fark ediyorsunuz?
Tüh yakalandık! 🙂 Arka planda kullanmak demeyelim de sürekli gözlemdeyim diyelim. Zaten astroloji biliyorsanız çok ciddi etik sınırlarınız olmalı zira bir haritaya bakarak kişilerin en özel şeylerini, hatta kendilerinin bile bilmedikleri şeyleri görebilirsiniz ve bu bana göre çok ciddi bir özel hayat ihlalidir.
Bu sebeple mümkün olduğunca yakın çevremdeki kişilerin haritalarını gözümde kişiselleştirmemeye çalışırım ve didiklemem. Fakat sahip oldukları konumları bilmek de benim için önemlidir. Çünkü astroloji gözleme ve istatistiksel verilere dayanan bir ilim. Astrolojide geldiğim noktayı bu gözleme ve data istiflememe borçluyum. Bazen üzerine bir ay kafa patlattığım bir göstergeyi sosyal hayatımda üç saniye içerisinde bir olay sayesinde anlayabiliyorum ve o veri zihnime hemen işleniyor. Bir tek uyurken çalışmıyorum diyebilirim, onun dışında uyanık olduğum her an zihnimin arka planında astroloji var.
”Zaman sürekli akıyor, zaman aktıkça gökyüzü de akıyor. O yüzden benim işim geçmişle değil, gelecekle.”