Merhaba
Merhabalar iyi akşamlar İnci Hanım Nasılsın?
Hoş geldin İyiyim siz nasılsınız?
İyiyim teşekkür ederim
Evet şimdi takipçilerimiz gelmeye devam ederken hemen hızlı bir giriş yapalım. Sizi biraz tanımak isteriz Merve Hanım.
Tabii, ben Merve Işıksal. Diyetisyenim. Aynı zamanda, bu bölümü okurken hastalıkların neden çıktığını araştırıyordum. Yolum bilinçaltı ve enerji eğitimleriyle kesişti ve merakımı gidermeye çalıştım. Hastalıkların kalıcı çözümünü araştırırken danışanlara ve kendime yardımcı olmaya çalışıyorum.
Bilinçaltı kodlarımız beslenmemizi nasıl etkiliyor? Ben mesela tuzlu yemeyi seven bir insanım. İşte bazısının tatlıya olan ilgisi de çok yüksek olabilir. Şimdi benim bilinçaltı koduma ne oluşuyor olabilir ki? Ben böyle bir beslenme tarzı duymaya ihtiyaç duyuyorum, diğerinin canı tatlı çekiyor.
Aslında bu çok kişiye özel, yani parmak izi gibi çok bireysel. Bunun genel bir kuralı ya da tanımı yok aslında. Dolayısıyla, bunu kişi çalıştıkça kendisi neler öğrenmiş ya da aileden neler gelmişse seanslarda çıkarabiliyoruz. Bunun tek bir kuralı ya da tek bir tanımı olmuyor aslında, ya da bu sadece bilinçaltındaki koddan da kaynaklı olmuyor.
Yani belki de vücudundaki herhangi bir vitamin eksikliği ya da çocukken yetmeyen ihtiyacının karşılanmaması duygusal bir açlık da olabilir, yani bunun tek bir sebebi olamayabiliyor bazen. Ya da sadece bilinçaltı kodu olamayabiliyor aslında. Belki de bir hastalık da tetikliyor olabilir, yani olaya geniş pencereden bakmak lazım.
Ben her zaman danışanlara da söylüyorum, kendim de öyle düşünüyorum zaten. Ya aslında kilo vermek de sağlık da, yani kalıcı sağlıkta bir puzzle gibi, yani puzzle’ın o eksik parçasını bulmak gerekiyor diye düşünüyorum. Zaten o eksik parçayı bulduktan sonra hem kalıcı iyileşebilir hem de kiloyu da verebiliriz. Aslında hepsi birbirine böyle zincir halkası gibi çok bağlı.
Peki, ne yapmamız gerekiyor şimdi? Yani bu kilo verme sorunu dünyanın sorunu aslında. Dolayısıyla hepimizin problemi bence. Çünkü kilo da çok nankör bir şey, yani yemiyoruz zayıflıyoruz bir anda yiyoruz ertesi gün bir bakıyoruz direkt almışız ama verirken öyle vermiyoruz.
İşte aslında o da bizim kodlarımızdan kaynaklı. Kimisi de hiçbir şey yemeden kilo alabiliyor, kimisi de çok yiyerek kilosunu verebiliyor. Dolayısıyla hepimiz birbirimizden çok özeliz.
Türk insanı aslında tek bir kural bulmaya çalışıyor, yani tek bir doğru bulmaya çalışıyor bence. Mutlak doğru yok zaten. Bilim denilen şey mutlak doğru değil aslında. Yardım almak gerekiyor, işin uzmanından. Her zaman dediğim şey de, gönlünüze sinen insanlardan ve uzmanlardan destek alın.

Dolayısıyla uzmandan destek alıp yola çıkmak gerekiyor. Tek bir pencereden bakmak yeterli değil. Dolayısıyla yardım almak en başta yapılacak şeyler arasında geliyor.
Biz de dahiliz bu arada, biz de işin uzmanı olabiliriz ama ben de kilo verdiğim süreçte hem diyetisyen arkadaşımdan hem de psikolog arkadaşımdan yardım aldım. Dolayısıyla böyle bir bakış açısı var aslında, yani Türk insanı yardım istemek konusunda biraz tereddütte kalıyor, zorlanıyor.
Özellikle psikoterapi konusunda biraz daha çekingen davranabiliyorum bizim insanımız çünkü hani ayıp bakış açısı da halen var ya da işte deli bakış açı delidir gibi düşünenler de oluyor. Dolayısıyla en başta bence yardım talep etmek, birinin kapısını çalmak özellikle içimize sinen, popüler biri olmasından ziyade içine sinen insanları tercih etmek çok daha keyifli ve doğrudur diye düşünüyorum. Çünkü ben de öyle yapıyorum zaten.