Icf Pcc Eğitmen/Mentör Koç – Yonca Uslu

Editör

Profesyonel Koç Sayın Yonca Uslu ile Mentor Koçluk üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

1-Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
-Merhaba ben Yonca Uslu. İzmirli’yim. Dokuz Eylül Üniversitesi İ.İ.B.F İktisat Mezunuyum. Uzun yıllar Bankacılık sektöründe çalıştım. 2018’de emekli oldum. Yoğun geçen dopdolu 22 yıl sonrası kendimi boşlukta hissettim ve bir dizi koçluk ve kişisel gelişim üzerine eğitimler aldıktan sonra ICF ACTP diploma programına katıldım. Aslında koçluk bilgilerimi iki ayrı kurumdan almış oldum.


Uluslararası Koçluk Federasyonu ICF ‘e bağlı PCC ünvanlı bir koç olarak aynı zamanda eğitmenlik ve mentörlük de yapmaktayım. Evliyim iki erkek çocuğu annesiyim. Yu Academy olarak bir şahıs firmam var.


Halen İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 3.Sınıf öğrencisiyim. Öğrenmenin, çalışmanın ve üretmenin yaşı olmadığına inananlardanım.
Temel Koçluk, finansal koçluk ve hızlı okuma alanlarında eğitimler veriyorum. Hayat felsefem;
Daima üret, ürettiğini hayata geri ver; geri ver ki ışığınla herkes aydınlansın.


2-Bu alana uzmanlaşmaya ve başka insanların hayatına dokunmaya karar vermeniz nasıl oldu? Biraz kendi yolculuğunuzdan bahseder misiniz?
-Bankada pazarlama ve satış alanlarında yetkili pozisyonlarında çalıştım. O dönemde müşteriler sıra numarası alıp masama oturduklarında sohbet ederlerdi kimi eşini kimi çocuğunu sevincini üzüntüsünü paylaşırdı benimle ben her zaman çok iyi bir dinleyiciyimdir.

Sırada bekleyenler homurdanmaya başlardı sohbet ediyorlar diye ve ben haydi işleminizi yapalım bir yandan dediğim de de bana defterlerini uzatıp işleyiver kızım benim işlemim yok seninle sohbet etmek bana iyi geliyor derlerdi.

Aslında ben onlara akıl vermezdim, eleştirmezdim, yönlendirmezdim sadece dinlerdim. Anladığım şuydu; insanların tek istediği kendilerini dinleyecek birilerine içlerini dökmekti. O zamanlar koçlukla tanışmamıştım hiçbir fikrim de yoktu ancak ben insanlara soru sorardım ne olursa kendinizi daha iyi hissedersiniz diye sorduğumda düşünürler ve evet yaa ben niye düşünemedim derlerdi.


Emekli olunca kendime yeni bir rota çizmeye karar verdim. Koçluk eğitimlerine katıldım. Ben çalışırken ast-üst ilişkilerinde çok sorun yaşanırdı. (1995-2017) yıllarından bahsediyorum.


Özel bir bankada işe başlayıp TMSF ye aktarılan bankamın bir devlet bankasıyla birleşmesi sonucu görev pozisyonum değiştirilmiş bir alt seviyeye düşürülmüş ve maaşım da gözle görülür bir düşme yaşanmıştı. Motivasyonum düşmüş ve işe karşı isteksizliğim başlamıştı ki, yükselme sınavında başarı gösterip eski pozisyonuma gelebilmiştim.

Oluşan kariyer boşlukları benim gibi birçok çalışanı olumsuz etkilemişti bu yeni yapılanmada. Pazarlama alanında uzun yıllar çalıştım ve ani bir kararla işten ayrıldım emeklilik yaşıma 10 ay kala istifa ettim.
Ben yıllarca hedefimin peşinden koştum ancak hep engellerle karşılaştım yılmadım çabaladım.


Gördüğüm şuydu çalışanların performanslarının artması motivasyon derecelerine bağlıydı. Kurum içinde motivasyon sağlanması her zaman mümkün olmayabiliyor. Ben de kendi yaşadığım sıkıntıların aynısını kurum çalışanlarının yaşamaması adına onlara performans ve kariyer koçluğu yapma kararı aldım.

Aynı zaman da alanım finans olduğu için de finansal koçluk ile desteklemek niş alanımı belirlemede etken oldu.


3-Uzman olduğunuz alanda danışanlarınız size en çok hangi konularla geliyorlar?
-Koçluk tektir sadece sorular farklıdır. Kariyer, girişimci, ilişki, her alanda koçluk verebiliyoruz bu anlamda.
Güçlü sorular kişinin geldiği konusuna göre seans sırasında şekilleniyor. Bana her alanda danışan geliyor.


Koçlukta iki yaklaşım vardır: Duyguya koçluk ve sisteme koçluk. Duyguya koçluk, kişilerin hayatta yaşadıkları sorunlarını ele alır ve kişinin alt duygusunu tetikleyici sorular sorarız. Bunu transaksiyonel analiz ve gestalt yaklaşımı teknikleri ile yaparız.

Kişi geldiği konusu ile ilgili olarak 45-60dk arasında sorunu çözülmüş olarak seanstan ayrılır.
Sisteme koçluk ise firmalara yaptığımız koçluktur. Takım ve grup koçlukları firmalarda uyguladığımız koçluktur.


4-Özellikle odaklandığınız ve danışanlarınızda çözüm bulduğunuz alanlar nelerdir? Varsa düzenlediğiniz eğitimlerin ve çalışmaların içeriğinden bahseder misiniz?


-Daha önce de bahsettiğim gibi her alanda koçluk yapabilen bir ekolden geliyorum.
Mcc Fatih Elibol ekolündenim. Danışanın konusuna göre koçluğumuzu dört aşamada bitiriyoruz. Benim finansal alanda koçluğumu belirlemem de eski bir finansçı olmamdan kaynaklı. Koçluk alanında bir fark yaratmak üzere bu alana girdim ve bir koç olarak avantajlı olduğumu düşünüyorum.

Finansal koçluk ayrı bir uzmanlıktır. Finans yönetimini ve finansal terimleri bilmeyi gerektirir.
Bu alanda verdiğim koçluk hizmeti çok özel bir koçluktur ayrıca finansal koçluk üzerine ICF tarafından onaylı CCE akredite bir eğitime sahibim.
Bu arada size finansal koçluğun tanımından bahsetmek isterim.


Finansal koçluk; finansal danışmanlık ve finansal eğitimin tamamlayıcısı olarak ortaya çıkmıştır. Hedefler belirlemeyi, somut bir eylem planı oluşturmayı gelişim sürecini izlemeyi ve ideal olarak yeni olumlu finansal alışkanlıklar oluşturmayı içerir.

Koçluk ve eğitmenlik dışında mentörlükten bahsetmiştim.
Aynı zamanda mentör koçum yani koçların mesleki gelişimlerine yönderlik ediyorum. Çeşitli STK larda girişimci kadınlara ve üniversite öğrencilerine mentörlükler verdim/ veriyorum.


Uzmanlık alanım olan finansal alanda da mentörlük vermekteyim.
Bir diğer eğitimim de NLP ile Anlayarak Hızlı Okuma Eğitimi.Eğitimi alanlar sağ beyini güçlendirici alıştırmalar, hafiza teknikleri ile 15 saatlik ders programı sonunda eğitime başlamadan önceki okuma hızlarını en az 3-4 kat arttırarak eğitimi tamamlıyorlar ve ömür boyu kalıcı hızlı okuma alışkanlığı kazanıyorlar.


5-Bu alanda hizmet almak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?Hizmet alacakları uzmanlarda hangi özelliklerin olup olmadığına dikkat etsinler?
-Danışan ilk geldiğinde ilk görüşmemiz 15 dakikalık kimya seansıdır. Bu seansın amacı danışanla tanışmak, neden koçluk almak istediğini öğrenmek ve koç-danışan arasında bir uyumun olup olmamasına göre seansa birlikte devam edip etmeyeceğimize karar vermek içindir.


Kişinin geldiği konusu geçmişte yaşadığı bir travmadan kaynaklı ise kendisine açıkça bir koç olarak psikologluk yapmadığımızı bizim tedavi etmediğimizi kendisine belirterek farklı bir uzmanla görüşmesini kendisine bildiririz. Kısaca şunu belirtmek isterim ki; biz koçlar geçmiş travmalarla değil şimdi ve bu anı ve gelecekle ilgili hedefleri aşamasında kişilere yoldaş oluyoruz.


Psikolojik travma çözmek için bize gelmesinler. Bunu özellikle belirtmek isteme sebebim insanların koçluk mesleğini psikologluk mesleği ile karıştırıyor olmalarıdır.
Hizmet alacakları uzmanların aldıkları eğitimlerine ünvanlarına baksınlar. Bunun sebebi de ünvan alan koçlar belirli seans adetini tamamlamış ve bu alanda deneyimlerini ispatlamış koçlardır.

ACC ünvanlı bir koç en az 100 seans; PCC ünvanlı bir koç en az 500 seans; MCC ünvanlı bir koç da en az 2500 seans yapmış koç demektir. İşinde tecrübe edinmiş deneyimli bir koçla çalışmak en hızlı sonucu almak demektir.

Benim ekolümde danışan aynı konusu için tek seans alır ve sorunu çözülür paket seans yapmaya gerek yoktur. Bu her iş de aynı değil midir? Doktor arayışında da Profesör ünvanlı doktoru tercih etmez miyiz? Bunun gibi düşünün.


6-Sizin gibi profesyonel olarak bu mesleği yapmak isteyenlere ne tavsiye ediyorsunuz?
-Öncelikle bu mesleği yapmak isteyen kişilerin insanlarla iletişimi çok iyi olmalı. Empati kurabilmeli, etkin dinleme yapabilmeli, danışana geri bildirim verebilmelidir. Bir koç kendine de yeri geldiğinde koçluk yapabilmelidir. Kendine koçluk yapmak bir koçu geliştirir farklı kişisel ve mesleki farkındalıklar da kazanmasını sağlar.


Öte yandan ICF sürecine girip ünvan almaları da kendilerini bu alanda ön planda tutmalarını sağlayacaktır.


7-Son olarak bu yazıyı okuyanlara bir mesajınız var mı?
-Elbette… Hayatın içinde türlü türlü sorunlarla baş etmek zorunda kalıyoruz herbirimiz. Çoğu zamanda derdimizi sıkıntımızı kimseyle paylaşmak ve duyurmak istemeyiz aman kimse duymasın ben hallederim deriz.

İnsan doğasında durum böyledir. Ancak bazen öyle hale gelir ki yaşadıklarımız içinden çıkılmaz hale gelir, uykularımızı kaçırır, sosyalleşmemize engel olur, işimize adapte olamamamıza, hedefimize ulaşamamamıza vs daha birçok şeye sebep olur. İşte o anda bir profesyonele gidin.

Bu kişi öyle biri olsun ki, sizi yargılamasın, sizde akıl yokmuş da size akıl veriyormuş gibi yapmasın, sizi yönlendirmesin sizi an da tutup geleceğinizle ilgili kararlarınızda seçeneklerinizi belirlerken sizin yanınızda yolunuza ışık tutsun ve size sadece soru sorarak sizin kendinize dahi ifade edemediğiniz noktaya değinip açığa çıkartsın. İşte bu kişi bir KOÇ tan başkası değil.
Koçluk alın ve kendinizin de koçu olun…

Bu değerli röportaj için çok teşekkür ederim.

Benzer

Yorum Yaz