Astroloji Sorulara Hızlı ve Doğru Yanıtlar Veren Bir Bilim – İlker Em

Editör

Astrolojik Danışman İlker Em Sabit Yıldızlar ve Takım Yıldızları ile ilgili merak edilenleri Megareform okuyucuları için açıkladı.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Merhabalar ben İlker Em. 1970 İstanbul doğumluyum. Bankacılık mesleğinde uzun yıllar çalıştım. Çalışma hayatım devam ederken 1991 yılından itibaren metafizik, yoga, meditasyon, reiki ve astroloji gibi konularda eğitimler aldım.

1993 yılında Transandantal Meditasyon Derneği’nde yoga ve meditasyon öğrenmeye başladım. Burada uzun yıllar boyunca açılan kurslara katılarak pek çok eğitim aldım.

İlk astroloji eğitimimi bu dernekte Hint Astrolojisi olan Jyotish ile aldım. 1997’de Astrolog Barış İlhan ile tanıştım ve ondan Batı Astrolojisi eğitimi aldım.

2003’de bankacılıktan ayrılarak profesyonel olarak Reiki eğitimi ve tedavisi ile Astrolojik Danışman olarak çalışmaya başladım.

2011 yılında İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nü kazandım ve 2015 yılında mezun oldum. Amerikada’ki Astroloji derneklerinden biri olan NCGR (Ulusal Jeokozmik Araştırmalar Konseyi) üyesiyim. Bu derneğin Türkiye şubesinin de kurucu üyelerindenim. 2020 yılından beri de İlhan Astroloji Enstitüsü’nde eğitmenlik yapıyorum.

Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman fark ettiniz?

Biraz klasik bir cevap gibi gelebilir ama çok erken yaşlardan itibaren bu tür konulara çok meraklıydım. Özellikle insan doğasını, kim olduğumuzu, neden dünyada olduğumuzu, ölüm ve ölüm ötesi gibi konular beni çok heyecanlandırıyordu

Bu alanla ilgilenmeye başladıktan sonra sizin hayatınızda neler değişti, hangi alanlarda açılım oldu?

Öncelikle başta şağlık olmak üzere, kendimi daha mutlu ve güvenli hissetmeye başladım. Yoğun bir iş tempom olduğu için kendime çok az vakit ayırabiliyordum. Sürekli bir koşturmaca ve hep bir şeyleri zamanında yetiştirmek için hızlı ve hatasız olmam gerekiyordu.

Hayatım sadece ev ve iş arasında sıkışmıştı. Mutlu değildim. Bu istediğim yaşama şekli değildi ama kendimi değiştirmek de bir o kadar zor ve korkutucu geliyordu. Zamanla aldığım eğitimlerle kendime güvenim geldi ve korkularımı yenebilecek cesareti içimde buldum.

Uzmanlaştıktan sonra kendi hayatınızda ruhsal zihinsel ve bedensel olarak değişiklikler oldu mu ? Neleri fark ettiniz?

Yüksek tansiyon hastasıydım. Devamlı ilaç kullanmam gerekiyordu. Sürekli bir yorgunluk hali vardı. Profesyonel olarak çalışmaya başladıktan sonra bedenim iyileşmeye başladı ve sürekli kullandığım tansiyon ilaçlarına gerek kalmadı.

Gözlük kullanıyordum onu da bıraktım. Eskiden sürekli bir yerlere yetişme telaşı içindeyken, bu telaş yerini sürecin tadını çıkarmaya bıraktı.

En önemlisi artık hayatımı kendim kontrol edebiliyordum. Önceleri daha sinirli ve aceleciyken daha anlayışlı ve toleranslı oldum. Kabullenici olmayı ve hayatın getirdiklerine karşı açık olmayı öğrendim.

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka insanların hayatına dokunmaya karar vermeniz nasıl oldu?

Baştan beri içimde olan yardıma ihtiyacı olanlara yardım etme isteğim bu alanlarda uzmanlaşmak istememe neden oldu. Yaptığım çalışmalar sonrasında aldığım olumlu geri bildirimler daha çok motive olmama ve daha çok kişiye ulaşma isteğine yol açtı.

Harekete geçmem konusunda öğretmenim Barış İlhan beni çok teşvik etti, yol gösterdi, destek verdi. Ailem, eşim ve dostlarım da bu süreçte beni hem maddi ve hem de manevi açıdan çok desteklediler.

Danışanlarımın da çok desteğini aldım. Onlar sayesinde pek çok kişiye ulaşma imkanım oldu ve yeni dostluklar kuruldu.

Astrolojiye son zamanlarda ilgi çok arttı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

İnsanın bilme ve öğrenme isteği hiç bitmiyor. Bu yüzyıllardır böyle. Bu konuda astroloji sorulara hızlı ve doğru yanıtlar veren bir bilim. Böyle olunca da başvurup faydalanmak isteyenler ve bu konuda eğitim almak isteyenlerde ciddi bir artış var.

Hayatın her alanıyla ilgili olduğu için astroloji sürekli yenilenen ve gelişen bir dinamiğe sahip.

Bu çok yönlülüğüyle farklı ihtiyaçları olan insanlar aradıklarını astrolojide buluyorlar. Bu talebe karşılık eğitim ve danışmanlık verenlerin de sayısı arttı. Burada astrolojik danışmanlık alacakların veya eğitim alacakların dikkatli olmalarını ve iyice araştırma yapmalarını öneriyorum.

Danışanlarınız en çok size hangi sorunlarla geliyorlar?

Ben kişisel doğum haritası analizi yapıyorum. Bu genel yorum aşamasından sonra ilerletme tekniklerini kullanarak haritanın güncel halini de yorumlayarak yakın zamanlarda hayatın hangi alanındaki konuların ön plana çıkacağını anlatıyorum.

Genellikle başvuranların çoğu hayatlarında önemli kararlar alma aşamasında oluyorlar ve akılları karışık oluyor. Mevcut durumu gözden geçirip kuvvetli ve zayıf oldukları yönleri üzerinde konuşuyoruz.

Karşılıklı bir iletişim söz konusu. Böylece bir farkındalık kazanmış oluyorlar ve bu sayede kendileri için en doğrusu neyse onu yapmak için harekete geçiyorlar.

Bu konular başta iş, para, ilişkiler, evlilik ve çocuklar olmak üzere taşınma, eğitim, sağlık veya seyahat konuları olabiliyor.

Astrolojide bir de “Sabit Yıldızlar” olarak tanımlanan bir kavram var. Bu konu hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Genel olarak “Astroloji” denilince çoğunluğun aklına burçlar ve gezegenler gelir. Yapılan yorumlar genellikle burçlar ve gezegenlerle ilgilidir.

Biraz daha konuya hakim olanlar içinse “yükselen burç” Ay burcu, Ay düğümleri, şans noktası gibi konular da işin içine girer. Aslında sabit yıldızlar da çok önemli bir konudur ve bir doğum haritasındaki bulunduğu konuma göre kişiliğimiz, sağlığımız gibi hayatımızın pek çok alanında gezegenler gibi etkili olurlar.

Sabit yıldızların bu önemi eski astrologlarca çok iyi bilinmekteydi ve bunlar dikkatle gözlenmekteydi.

Eskiden gökyüzü tanrıların katıydı, onların eviydi. O dönemlerde insanlar yıldızlardan geldiklerine ve öldükten sonra yine oraya gideceklerine inanıyorlardı. Dünyadaki düzenle gökyüzü düzeni aynıydı.

Gökyüzündeki tanrılar için kurban törenleri, bayramlar, festivaller düzenleyip, tapınaklar inşa ettiler. Buralarda adaklar sundular. Onların yasalarına uymak çok önemliydi.

Zira insanların başına gökyüzünden türlü türlü felaketler gelebilirdi. Yasaları çiğnemek hoş karşılanmaz, bedeli çok ağır cezalar verilirdi.

Çok ilginç. Peki bu yıldızlara neden “Sabit Yıldızlar” adı verilmiş?

Sabit yıldızlar Dünya’ya göre durağan gözükürler. Bundan dolayı gezegenlerden veya Zodyak’ta hareket eden diğer gök cisimlerinden ayırmak için bu isim verilmiştir.

Aslında durağan değillerdir ama presesyondan dolayı 72 yılda 1 derece geriye doğru giderler. Fakat bu o kadar yavaş bir harekettir ki dünyadan bakılınca oldukları yerde sabit duruyor görünürler.

Peki bir de sık duyduğumuz “Takımyıldız” kavramı var. O nedir?

Takımyıldız, gökyüzünün veya gök kürenin bölündüğü 88 alandan her birine verilen isimdir. Takımyıldızlar sabit yıldızlardan oluşmuş, belirli şekillere ve adlara sahip yıldız kümelerine denir.

Takımyıldızın içindeki yıldızların aslında birbirleriyle bağlantıları yoktur. Uzaklıkları ve büyüklükleri farklı farklıdır. Ancak biz onlara dünyadan baktığımızda optik yanılsama nedeniyle aralarındaki uzaklıkları göremez ve sanki aynı hizadalarmış gibi görürüz.

Takımyıldızların isimleri de antik çağlarda keşfedilmiş olmaları nedeniyle o günlerin dini öğelerini, kahramanlarını ve hayvanlarının isimlerini vermiş olmalarından kaynaklanıyor.

Bunlardan en bilinenleri ekliptik üzerinde yer alan 12 takımyıldızdır. Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova ve Balık. Sabit yıldızlar sadece Zodyak üzerinde değil, tüm takımyıldızlarda yer alan yıldızlardır.

Sabit yıldızların etkisi o zaman daha mı farklı oluyor?

Sabit yıldızların etkisi, çarpıcı, ani ve şiddetlidir. Sabit yıldızlar etkilerini çoğunlukla ani, sert, hiddetli patlamalar şeklinde gösterirler.

Kısa süreliğine muazzam etkiler yaratırlar ve harita sahibini muhteşem bir mevkiye çıkardıktan sonra aniden bu mevkiden düşürür ve bir dizi dramatik ve beklenmedik felakete yol açabilirler.

Sabit yıldızlar kadersel temaları gösterir. Doğum haritasının akslarıyla ve önemli gezegenlerle temas halinde olan yıldızların etkileri zamanı geldiğinde açığa çıkar ve kişinin hayatında önemli olur.

Yıldızlar köşe evlerde bulunmadıkları ve temel etkileri gezegenler tarafından aktarılmadığı sürece, tek başlarına etki etmezler.

O zaman astrolojide sabit yıldızları da hesaba katmak gerekiyor değil mi?

Sabit Yıldızlar söz konusu meseleye yardımcı ya da engel olabilirler. Genellikle çok güçlü bir etkiye sahip oldukları için, bazen kendilerini hesaba katmayan astrologların yanılmalarına yol açabilirler.

Şanssız bir doğaya sahip Sabit Yıldızlar zararlı ve kötücüldür. Elde edilmesi mümkün görülen şeyleri engeller ve yok ederler.

Bu nedenle, mümkün olduğunca kaçınılmaları gerekir. Şanslı bir doğaya sahip Sabit Yıldızlar da mevcuttur. Bunlar da başarıya yardımcı ve destek olurlar.

Güneş ile: Kişisel kimlik ve kim olduğumuz ile ilişkilidir. Güneş bilinçli eylemlerimiz ve iradi seçimlerimizi, kendimizi ifade etme ve irademizi, kendimizi ortaya koyma, yönetme, yönlendirme biçimimizdir.

Güneş’in önemli yıldızlarla (Kraliyet yıldızları, Sirius vb gibi) olan birleşimleri kişiye tanınma, ün ve büyük güç, iktidar verebilir. Ayrıca Güneş’in diğer anlamları patron, müdür, amir gibi kişiler vasıtasıyla hayatımıza girebilir.

Ay ile kavuşum: Duygusal, duygusal ihtiyaçlarımız ve bilinçdışı reaksiyonlarımız kavuşum yapan yıldızın etkileriyle dışarı çıkabilir. Ay’ın kötücül etkiye sahip yıldızlarla etkileşim içinde olması sağlık için zararlı olabilir. Yine Ay’ın temsil ettiği Anne, eş, kadın figürleri, halkla ilgili konular yine etkilendiği yıldızın doğasına göre şekillenir,

Merkür: İletişim şeklimiz, düşünme, yazma, öğrenme, öğretme gibi konular etkilenir.

Venüs: Sevgi, sevgiyi alma – verme, İlişki kuruş biçimimiz etkilenir.

Mars: Atılganlık, cesaret, mücadele etme şeklimiz gibi konular etkilenir.

Jüpiter: Genişleme, büyüme fonksiyonumuz hangi alanlarda gelişim yaşanacağı, felsefe, yüksek öğrenim, ruhsal konular da o yıldızın etkilerine göre ifade bulacak.

Satürn: Sınırlar, yapılandırma fonksiyonumuz, zamanı kullanış şeklimiz, baba ve otorite ile ilişkilerimiz etkilenir.

Sabit yıldızların hepsini bu yazıda anlatmak çok uzun olur. O yüzden bu konuyla ilgili “Kraliyet Yıldızları” olarak bilinene 4 önemli sabit yıldızı ve Sirius’u kısaca tanıtacağım.

ALDEBARAN (Doğunun Gözcüsü)

Aldebaran gökyüzünün en parlak 13. yıldızıdır. Bize 65 ışık yılı uzak olmasına rağmen bu denli parlak olmasının sebebi bir kırmızı dev olmasındandır. Adını Arapça‘daki “El deberan” dan alır, “takip eden, izleyen” demektir.

Pleaides’i takip ettiği için bu isim verilmiştir. Boğa Takımyıldızında bulunur. Boğanın gözünde yer alır. 2020 pozisyonu 10 derece İkizler. Etkilediği kişileri başarılı ve popüler yapabilir ama bedeli dürüstlüktür. Bu ilkeden ödün verildiği takdirde, kişi gözden düşebilir, yıkıma uğrayabilir.

ANTARES (Batının Gözcüsü)

Antares’in takımyıldızdaki konumu, bildiğimiz akrep hayvanının kalbinin vücudunda bulunduğu anatomik pozisyona benzerlik göstermektedir. Hem bu benzerlik hem de takımyıldızdaki en parlak yıldız olmasından ötürü Antares ‘’Akrebin Kalbi’’ olarak unvan almıştır.

İranlılar onu ‘’ölüm tanrısı’’ olarak bilirlerdi. Antares’in etkileri genel olarak kötü olarak kabul edilir. Brady’e göre aşırılıklara kaçmakla ilgilidir. Abartılar, fanatizm kişiyi alaşağı edebilir.

Büyük başarı vaat eder, yükselme, ün ve yetki verir. Kişi bir takım zorluklarla başarıyı elde edecektir ama aynı zamanda kendini mahvetme sebebi olabilir. 2020 pozisyonu 10 derece Yay burcudur.

REGULUS (Kuzeyin Bekçisi)

Yaklaşık 80 ışık yılı uzağımızda ve 2020 pozisyonu 0 (sıfır) derece Başak burcu. Kuzeyin Muhafızı olarak bilinir. En şanslı yıldızlardan biridir. Ekliptiğe yakın olması yıldızın etkisinin daha yoğun olmasına yol açar.

Ün, yetki, saygınlık, güç, şans, büyük başarı ve onur verir. Ancak bu başarıyı ve saygınlığı devam ettirmesi için intikamdan uzak kalınması gerekir. Aksi takdirde gözden düşme, sorunlar ve hastalıklar gelebilir. Bu yıldız kişiye intikam alma eğilimi de verir.

FOMALHAUT (Güneyin Bekçisi)

2020 pozisyonu 04 derece Balık burcu. Ulu idealleri, yüksek amaçları ve sanatı destekler.

Brady’e göre kişinin toplum için hayal ve idealleri vardır. Hayat kişiyi idealist ve cesur bir yol tutmaya iter. Kişi sahip olduğu mistik gücü sadece kendisi için değil, başkaları için de kullandığında büyük başarı getirir. Menfaatleri için hareket ederse maddi manevi kayıplar verir.

SİRİUS (Ak yıldız)

Eski Yunancada Parlaklık, Ateş ya da Aşırı sıcak gün anlamına gelmektedir. Arapça’da Şi’ra yani işaret, rehber, klavuz anlamlarındadır. Kuran’da Necm (Yıldız) Suresinin 49. ayetinde ‘’Doğrusu Şi’ra yıldızının Rabbi de O’dur.’’ şeklinde geçer.

Canis Majör (Büyük Köpek) Takımyıldızındadır. Orion Takımyıldızının yanında çıplak gözle rahatlıkla görülebilir. Eski dönemlerde insanlar bu yıldıza tapmışlardır. Özellikle Mısır medeniyeti için çok önemli bir yıldızdır. 2022 itibariyle 14 derece Yengeç Burcundadır.

Kutsal ya da adanmış eylemlerle ilişkilendirilir. Kişinin kendini asil amaçlara adaması arayışını da ifade eder. Sıradan olan şeyleri sıra dışı ya da özel hale dönüştürebilen bir yapısı vardır. Küçük hareketler büyük sonuçlar doğurabilir. Hayatta başarı, şöhret ve zenginlik getirebilir ama bunun yanı sıra riskleri de vardır.

Benzer

Yorum Yaz