Çoğumuz astrolojiyi sadece burçlarla ilişkilendiririz. Günümüzde bu kavramın içeriği kişilerce daha iyi ayrıştırılıyor olsa da, uzunca bir süre gazetelerde “fal” olarak algılanan çoğunluğun takip ettiği günlük yazılardan ibaret olmuştur. Oysa ki astroloji sadece burçlardan ibaret değildir.
Peki Nedir Astroloji?
Astroloji, gökyüzündeki olaylar ile yeryüzündeki olaylar arasındaki zamandaşlığı veya bağlantıyı inceler. Gökyüzünü dünyadan göründüğü haliyle incelediği için, dünya merkezli bir bilim (bilim deyince bir fen bilimi olarak değil, psikoloji, felsefe gibi sosyal bir bilim olarak algılamak daha doğrudur) olup otuz dört kelimelik sembolik bir dildir
Bu dil 12 burç, 10 gezegen (Güneş ve Ay da astrolojide gezegen olarak kabul edilir) ve 12 evden oluşur. Doğanın hareketlerini sembolik olarak yorumlayan bu dil hiçbir şekilde “fal” değildir.
Doğum Haritası Nedir?
Doğum haritası bir insanın, bir ülkenin, bir şeyin (kısaca doğan ya da başlangıç tarihi olan her şeyin) doğduğu anda dünyaya geldiği yerin enlem ve boylamına göre çizilen, üzerine 10 gezegenin konumlarının işaretlendiği bir gökyüzü haritasıdır.
Gezegenlerin konumları kişinin temel karakterini, en belirgin kişisel özelliklerini simgeler ve ayrıca hayatındaki önemli olayların zamanlarını gösterir.
Bir doğum haritasının en önemli üç unsuru doğum gününe göre hesaplanan “Güneş burcu”; doğum yeri ve zamanına göre hesaplanan “Yükselen burç” ve “Ay burcu”dur.
Astrolojideki gökyüzü genel inanışın aksine bize yukarıdan müdahale edip ne yapacağımıza karar vermez, dünyadan göründüğü haliyle görülen konumları ve döngüleriyle sembolik bir şablon olarak nelerin zamanının geldiği, doğamız için nelere ihtiyaç duyduğumuz konusuna işaret eder.
Bir doğum haritasında, kişinin psikolojik fonksiyonları, duygu ve düşünceleri, inançları bir benlik(ego) etrafında, tıpkı gezegenlerin Güneş’in etrafındaki konumları gibi yerlerini alırlar. Ruh halimizdeki dalgalanmalar, kişiliğimizin bilmediğimiz karanlık ve gölge yönleri ile farkında ve bilincinde olduğumuz aydınlık yönlerimiz bu haritada görülür.
Astrologlar, kişinin doğum yeri ve tarihine göre hesaplanan haritadan yola çıkarak karakter ve gelecek okuyabilirler. Bu bilgileri danışana nasıl aktaracaklarını da seçtikleri astroloji dalı belirler.
Psikolojik Astroloji ve Klasik Astroloji Nedir?
Psikolojik astroloji öngörü yapmaz; kişinin doğum haritasının yorumu sayesinde, kendi psikolojik süreçlerini keşfedip, özünü bulması için bir yol haritası olarak kullanmamıza olanak verir.
Psikolojik astroloji, haritayı bir bütün olarak ele alır. Klasik astroloji ise, hayatın farklı alanlarına yoğunlaşır; hayatın farklı alanlarında meydana çıkması olası durumları saptamayı hedefler.
Örneğin evlilikle ilgili göstergeler, çocuklarla ilgili göstergeler, kariyerle ilgili göstergeler, sağlıkla ilgili göstergeler, finansal durumla ilgili göstergeler, vs. Klasik astrolojide, psikolojik analizler yoktur, karakter ve durum analizleri vardır. Bu analizler psikolojinin derinliğine sahip değildir.
Psikolojik astroloji, bireylerin seçim yapma özgürlüklerine değer verir. Potansiyellerini onlara gösterip özgür iradeleriyle seçim yapmalarına izin verir. Modern astroloji bakış açısıyla öngörü ancak öğrenme, büyüme, dönüşüm ve kişisel tavırlar anlamında ifade edilirse gerçekleştirilebilir bir şeydir.
Klasik astroloji bakış açısıyla ise, insan ancak belli bir oranda özgürdür ve kaderin öngörülebilmesi de onun doğum haritasında belirlenmiş olan bazı limitlerini aşamamasından kaynaklanır.
Klasik bakışla, insanın karakteri değişmez; sadece çevresinde oluşan şartlara uyum sağlamayı öğrenir. Psikolojik astrolojide ise farkındalığı olan kişi sürekli gelişim içindedir.
