Ekranların tanınan astrologlarından Tuğçenur Özay, bu kez astrolojinin dışına çıkarak çok
ses getirecek bir sohbet projesiyle karşımızda. Yeni podcast serisi “Sence Neden?”, samimi,içten ve düşündüren bir formatla dinleyiciyle buluşuyor.
Biz de Özay’la bu yeni projesi üzerine kısa ama dopdolu bir sohbet gerçekleştirdik.
Sizi yıllardır astrolojiyle tanıyoruz ama bu proje çok başka bir şey… Neler söylemek istersiniz?
Aslında ben iki yılı aşkın süredir astrolojiye dair fikirlerimi ekranlarda dile getiriyorum. Önce Cadde TV’de başladık, şimdi TürkHaber TV’de Galaksi Rehberi programıyla devam ediyoruz. Ama içimde hep başka bir şey daha vardı. Zihnimin odalarında biriken düşünceler, hisler, fark edişler… “Sence Neden?” ile artık onlar da açığa çıkma fırsatı buldu.
Ne zamandır böyle bir proje yapmak istiyordunuz?
Uzun zamandır böyle bir sohbet projesi yapmayı istiyordum ama bana göre işin en önemli tarafı doğru ekibi kurmaktı. Çünkü bu tarz projeler, samimiyeti taşımadan yürümüyor. Günün sonunda ise gerçekten gönlüme göre oldu diyebiliyorum.
Proje nasıl bir atmosfer sunuyor dinleyiciye?
Sanki evimin koltuğunda oturmuşuz da biri bizim habermiz olmadan o sohbeti kameraya alıyormuş gibi… O kadar içten, o kadar doğal. Hiçbir şey kurgulanmıyor, planlanmıyor. Kalpten kalbe akan bir diyalog. Umarım izleyenler ve dinleyenler de bu hissi bizim kadar sever.
Ekipten biraz bahseder misiniz?

Alara, Berkan ve ben üç farklı enerji ama çok tamamlayıcıyız. Alara bir Boğa burcu. Onun samimiyeti, içtenliği, dünyayı yavaş ve derin algılayışı projeye sıcaklık katıyor. Berkan ise tam bir Yay burcu; geniş perspektifi, felsefi düşünce tarzı ve olaylara yukarıdan bakabilme haliyle dengeyi getiriyor.
Ben de Kovayım; biraz aykırı, biraz sıra dışı fikirlerle geliyorum.
Bu üçlü birleşince dedim ki: “İşte bu! Ekip tamam.” Projenin yönetmenliğini ise Vensa Stüdyo’nun kurucusu Burhan Başkes üstlendi. Ekibin olmazsa olmazı Burhan Bey diyebilirim. Profesyonelliği ve bizler için stüdyoda yarattığı sıcak ev ortamı hem motivasyonumuzu hem de ortaya çıkan işi başka bir seviyeye çıkarttı.
Alara Baylan’ı Tanıyalım
Ben Alara Baylan. Nisan doğumlu, Ankara’da doğup büyümüş dört kardeşten biriyim. Uzun yıllardır müzikle iç içeyim; konservatuvar geçmişim lise yıllarında başladı ve hâlâ devam ediyor. Şu an müzik öğretmeniyim, piyanistim ve Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde yüksek lisans yapıyorum.
“Sence Neden?” projesiyle tanışma hikâyem oldukça beklenmedikti. Çok sevdiğim arkadaşım Berkan, “Seni biriyle tanıştıracağım, çok iyi anlaşacaksınız” dedi. O kişi Tuğçe’ydi.

İlk kahve buluşmamızda, hiç planlamadan bir anda kendimizi hayata dair deneyimlerimizi, hatta küçük travmalarımızı paylaşırken bulduk. Saatler süren bir sohbetin sonunda sanki yıllardır tanışıyor gibiydik.
Birkaç gün sonra Tuğçe bana bu projeden bahsetti. “Sence Neden?” insanların kendi hikâyelerini, düşüncelerini, duygularını özgürce ifade edebileceği samimi bir alan sunuyor.
Kamera karşısına geçip kendimi anlatma fikri beni heyecanlandırdı. Çünkü hep merak ettiğim bir şeydi: Kendimce yaşadıklarımı, hissettiklerimi bir başkasına nasıl aktarabilirim?
Bu proje bence çok sıcak, çok içten. Herkesin kendine ait bir “neden”i var. Ve bazen bu nedenleri dile getirmek, bizi hem kendimize hem de başkalarına yaklaştırıyor.
Berkan Akçora’yı tanıyalım
Ben Akçora 29 yaşındayım. Açıkçası her şey “başka bir hayat mümkün mü?” sorusuyla başladı.
Londra’da üniversite okudum, sonra bavulu Miami’ye çevirdim. En yakın arkadaşımla orada kendi işimizi kurduk, özgürlüğün tadını ilk kez orada tam anlamıyla aldım.
Ama hayat bildiğini okur… Türkiye’ye dönmek zorunda kaldım. O dönem iki yıl boyunca İstanbul’da beyaz yakalı bir hayat yaşadım: sabahlar telaş, akşamlar kalabalık, içimde hep bir eksiklik…
Ta ki içimdeki o çocukluk merakı deniz, rüzgar, ufuk çizgisi kendini yeniden hatırlatana kadar. Yat sektörüne önce hayran olarak, sonra ortak olarak girdim. Şimdi Bodrum’da, Yalıkavak’ta çocukluk arkadaşımla beraber kendi yolumuzu çiziyoruz.

Sence Neden projesinde Tuğçenur bana ilk bahsettiğinde çok heyecanlandım. Hiç düşünmeden kabul ettim. Sence Neden benim “neden böyle olduk?”, “neden böyle düşünüyoruz?” sorularına sesli cevap arayışım.
Tuğçenur ve Alara’yla birlikte başlattığımız bu yolculuk benim için bir iş değil, bir ihtiyaç. Kendi iç sesimizi duymak için, önce birbirimizi dinlemeye başladık.
Bu proje, kafamızın içindeki o bitmek bilmeyen iç diyalogların bir kaydı gibi. Bir nevi içimizi dışımıza döktüğümüz yer. Her bölümde aslında biraz daha kendimize yaklaşıyoruz.