Doğum Koçu – Hamile Yogası Eğitmeni Sayın Gül Doğan ile ‘Doğum Koçluğu’ üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Hoşgeldiniz Gül Hanım. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Gül Doğan, 1 Haziran 1996 Kahramanmaraş/Pazarcık Doğumluyum. Babamın işinden dolayı 1 yaşımdan beri Kuzey Kıbrısta yaşıyorum. Evliyim ve henüz çoçuğum yok. Tüm öğrenimimi Kuzey Kıbrıs’da tamamladım. 2018’de Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri – Hemşirelik Bölümünden mezun oldum.
Özel bir hastanede Tüp Bebek Hemşiresi olarak çalışmaya başladım. 2019 yılında aslında üniversiteden beri hayalini kurduğum Doğum Destekçisi (Doula) olmaya karar verdim. Acıbadem Üniversitesi onaylı doğum koçluğu sertifikamı 2020’de aldım. 2021 yılında Hamile Yogası ve 2022 yılında da Kozmik Enerji olarak enerjist oldum.
Alanınızda uzmanlaştıktan sonra kendi hayatınızda ruhsal, zihinsel ve bedensel olarak değişiklikler oldu mu? Neleri fark ettiniz?
Hayatımda neler değişti aslında bir çok şey diyebilirim, en çok da bakış açım değişti. Gebelik süresinin tümünün aslında mucizenin ötesinde bir süreç olduğunu fark ettim, daha çok şey öğrenmeye odaklandım ve gebelerle daha çok çalışmak istedim.

Uzmanlaştıktan sonra kendi hayatınızda ruhsal zihinsel ve bedensel olarak değişiklikler oldu mu? Neleri fark ettiniz?
Daha güçlü olduğumu ve insan isterse her şeyi başarabileceğini fark ettim. Tabi ki eşim ve ailem de çok destek oldular bana. Ruhsal ve zihinsel olarak hamilelerle yoga yapmak beni de rahatlattı tabi ki.
Uzmanlaşmaya ve başka insanların hayatına dokunmaya karar vermeniz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz yoksa başka birileri mi sizi teşvik etti? Biraz kendi yolculuğunuzdan ve hikayenizden bahseder misiniz bize?
ilk kendimle staj yapar gibi deneyerek ve araştırarak başladım aslında. Hep şunu dedim hiçbir şey yapamazsam kendime doğum koçu olurum. Tabi ki özendiğim kişiler oldu ama bu aslında tamamen güçlü kadınlara özenmekti. Benim için feminizm, kadının kadına desteği çok önemli.
Uzmanlaştığınız bu alan son zamanlarda oldukça popüler oldu, siz bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?
Yenilik her zaman iyidir. Bu modern çağda kadınların daha çok bilgilenmesi ve yeni bir yaşam yetiştirirken bilgili bir şekilde yetiştirilmelerinin gerekli olduğunu düşünüyorum.
Danışanlarınız size en çok ne gibi sorunlar nedeniyle başvuruyor?
Genellikle bebek bakımı ve doğum anı ile ilgili bilgi almak istiyorlar.
Özellikle odaklandığınız ve danışanlarınızda çözüm bulduğunuz alanlar nelerdir? Düzenlediğiniz eğitimlerin ve çalışmaların içeriğinden bahseder misiniz?
Bir danışanım 6. ayında bile mide bulantısı yaşıyordu. Ona bu gebelik planlı mıydı diye sorduğumda hayır dedi. Çünkü plansız olan her şeye, zihnin yeterli hazırlığı yapmadığı her şeye vücut tepki verir. Hazırlanmak, korkuları yenmek ona iyi geldi.

Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla sürekli kendinizi geliştirmeye ve son gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyorsunuz. Bu konuda son zamanlarda neler yapıyorsunuz, hangi alana odaklanıyorsunuz?
Aslında şuna inanıyorum insan bildikçe daha da öğrenesi geliyor. Her geçen gün yeni bir şeylere yetişmek gerektiğini düşünüyorum. Muhyiddin İbnü’l-Arabî der ki ”Alem içinde insan, insanın içinde alem vardır.” Ben de şunu diyorum hep: her şey insanın içinde, yeter ki görmeyi bil.
Yaptığınız işin ruhsal, psikolojik ve spritüel bir tarafı olduğu için bazı kişiler bu alana ön yargıyla yaklaşıyor. Hatta hiç inanmayanlar da var. Bu tarzda bir düşünceye sahip olanları nasıl ikna etmek gerekiyor?
Evet özellikle kozmik alanda bunu çok yaşıyorum. Belki de toplumsal olarak inanç eksikliği yaşıyoruz, bilemiyorum ama yine burda şuna değinmek istiyorum: her şey içimizde… Biz istersek yüce yaradan sunar ve biz çabalamaya başlarsak bereket, sevgi, sağlık, yaşam, huzur her şey aslında evrende var.
“Kapı açılır , sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman bilemem, yeter ki o kapıda durmayı bil !” Hz. Mevlana
Kendi özel yaşamınızda arkadaşlıklarınızda bu uzmanlığınızı arka planda kullandığınız ve kişiler hakkında analiz yaptığınız durumlar oluyor mu? Neler gözlemliyorsunuz ve neler fark ediyorsunuz?
İş ile arkadaşlığı çok karıştırmıyorum ama genelde enerji çalışmaları yaptığımız ya da gebe olup da illa doğrusu şudur dediğimiz oluyor tabi ki.. Aslında içsel yolculuk olarak yorumluyorum her iki alanımı da. Bilinç altında çocukluktan kalan travmalar olabiliyor tabi ki bunları birlikte görüyoruz, birlikte fark ediyoruz.
Hiç unutamadığınız bir danışan hikayeniz var mı? Size hangi sorunla geldi ve sürecin sonunda ne oldu?
Doğum korkusu olan bi danışanım vardı. Nefes alma tekniklerini vs öğrettik, doğum anında nefesini tuttu. Bu anı hiç unutamıyorum ama sağlıkla doğurdu çok şükür.
Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz? Yaptığınız bu çalışmaları siz kendinizde nasıl deneyimliyorsunuz?
Genellikle doğru nefes almaya ve ferah olacağım bir alana geçmeye çalısıyorum, meditasyon yapıyorum. Deniz kenarı çok severim yüzmeyi de tabi ki, zaten tuzlu su vücudu arındırıyor. Bir de tütsü ve doğal yağlar kullanırım.
Sizin gibi profesyonel olarak bu mesleği yapmak isteyenlere ne tavsiye ediyorsunuz?
Hayallerini hedefe dönüştürebilmek için adım atsınlar.
Son olarak sizi dinleyenlere/bu yazıyı okuyanlara bir mesajınız var mı?
Ne yaparsanız yapın ister çiftçi, ister doktor kadına saygı duymayı öğrenin. Maalesef toplumumuz ataerkil bir toplum, ”Kadın kısmı şunu yapamaz çalışamaz okuyamaz başaramaz” gibi söylemler oluyor. Hayır efendim, kadın isterse her şeyi başarır. Yıkın tabularınızı içinizde ki sese kulak verin!
”Kimde ben ne kadarım, kim bende ne kadarmış (Özdemir Asaf)”. Kadının, kadın destekçisi olun…
