Psikoterapinin Psikolojideki Yeri – Sakine Kaya

Editör

Bütüncül Psikoterapist ve Epigenetik Uzmanı Sakine Kaya, ” `Ben kendimi iyi hissetmiyorum. Terapi almalıyım.` diyen kişi zaten birçok şeyi aşmış, kendindeki durumu fark etmiş biri oluyordiyor.

Evet hoş geldiniz Sakine Hanım. Son yıllarda insanlar çekinmeden ve daha kolay terapi almaya başladılar değil mi?

Teşekkür ederim. Evet, Covid dönemiyle insanların terapi alma süreci çok olağanlaştı. Online olarak eğitimler, online olarak bilgi edinme her şey online’a taşındı. O donemde ‘Hayır’ diyebileceğimiz güzel şeylerden biri de uzaktan bir yardımla iyi edebileceklerini inançlarının ve terapilere olan meyilin artması oldu. Dijital platformlar sayesinde ulaşılabilirlik de arttı diye düşünüyorum. Bunun normal bir şey olduğu, terapi alanların illa psikotik bir toplumda hasta dediğimiz kategoride insanlar olmadığı anlaşıldı.

Zira Covid doneminde insanlar evin içine kapandı. 9 saatlik işyerinden eve gelince “Bir iki saat bana dokunma, yorgunum“ diyerek bir saat ancak birbirleriyle vakit geçirip sohbet edebiliyorlardı. O da işte eşlerden ya da fertlerden birinin diğerini dürtmesi ile konuşturma çabasıyla oluyordu.

Diğerinin de muhtemelen bütün gün dinleyeceği maksimum kelime kapasitesi dolmuş oluyordu. Aslında Covid ilişkilerdeki bu sağlıksız akışı gözlemledikleri ve evin içinde ma aile başbaşa kaldıkları bir zaman dilimi, bir süreç oldu. Yani çok iyi yüzleştiler bununla.

Terapi aldığını insanlar birbirlerine kolay söyleyebiliyor mu?

Terapi alan insanların bir başka insana dönüp referans olması aslında biraz zor. Bu tıpkı şey gibi yani sanki böyle çocuğu matematikten özel ders alıyor ve başarılı olmuş, ama herkesten bunu bir sır gibi saklıyor. Baktığımızda gerçekten rahatsız olan sıkıntılı kişiler için bunu başka insanlardan saklamak çok haklı bir şey. Bu yüzden kolay söylenmiyor. Diğer yandan da danışanların, terapi sürecinde hayata bakışları farkındalıkları yükseliyor. Daha iyi ilişkiler yaşamaya başlıyorlar.

Bunu yapabiliyormuşum diye yükseliyor onlar da. Daha iyi olduğunu başkalarından saklıyor. Bizim alanımız böyle gerçekten. Insanların böyle dertleşip kahve içtikleri bir anda “Ya bir profesyonel destek alsana.“ dedikleri, dışarıdan birinin dürtmesiyle farkedip bize geldikleri durumlar oluyor. “Ben kendimi iyi hissetmiyorum. Terapi almalıyım.“ diyen kişi zaten birçok şeyi aşmış kendindeki durumu fark etmiş biri oluyor.

Sakine Kaya kimdir? Duygu terapistliğine nasıl başladı ve ne kadar süredir bu işin içinde?

Herkesin bir hikayesi var, yanmayan olamaz. Allah’a şükürler olsun. Yüksek bir yaşama isteğin olduğu halde ölüymüşsün gibi böyle bütün olayların üzerine geldiği süreçler olur. Bazı insanlar, bazı seçkin insanlar ya o çığın içinden ya da o mezarın içinden çıkarlar, doğarlar ya da ``ne çekti be“ deyip mezar taşının üstüne gidip ağlanan insanlar olurlar. Ben kendi hayatımda gerçekten küllerinden doğmuş bir insanım.

Bu sebeple danışanlara tesir eden asıl şey esasında bu oluyor. Tamam kitap bilgim var. Bir sürü akademik ve disiplinler arası eğitimlerim var. Telegram’da ve WhatsApp’ta kitap gruplarımız var. Kitap değerlendirdiğimiz yorumladığımız birbirimize gönderdiğimiz, bir kelimeyi bile onlarca kitaptan araştırdığımız gruplarımız var. Bunların hepsi çok önemli ve çok değerli. Çünkü bilgisiz çok fazla insan var.

Sadece popülaritesi için bu alanı seçmiş insanlar var. Bu konuda mütevazi olamayacağım. Kendi öğrendiklerini kendi hayatında ameliyat masasına yatırmış ve kendi üzerimde denemiş olduğum için herkese o direnci aşabilecek büyük bir inançla yaklaşıyorum.

Yani seanslarda karşımdaki danışanımın da en büyük eksikliği olan yanlış inanç şemalarını tespit edip kırdığımızda çok kolay bir açılım oluyor. Inanmaları gereken ilk şey zaten değişebileceklerine olan inanç. O döngünün değişeceğine olan inanç.

Bana dönecek olursak bir süre bir sene öğretmenlik hayatım oldu. Sonrasında ben tamamen saha değiştirdim. Yani 2011’den sonra yaklaşık 13 senedir aktif bir şekilde bu alandayım. Hep kendimi geliştirmek için arka planda eğitimler, terapiler ve okumalarım devam etti. Kendi içimde derinleştim. Böyle kendimi insanlığa göndermiş eşsiz bir varlık gibi aktarır gibi olmasını istemem.

Bir alma verme dengesi var. Bir döngü var. Yani element dengesi var. Bir süre sonra artık benim de edinimlerimi insanlara aktarmam gerekiyordu. Zaten mesleki olarak da lisansımı tamamlamıştım. Ben sosyolog bir aile danışmanıyım. Bunun üzerine bütüncül psikoterapi eğitimi aldım, EMDR travma terapisi ve bilişsel davranışlı terapi eğitimi aldım. Terapi adına aklınıza gelebilecek tüm terapileri tamamladım. Şu anda da Kıbrıs Ilim Üniversitesi’nde klinik psikolojide bütünleşik doktora yapıyorum.

Benzer

Yorum Yaz