Klinik Psikolog – Ceren Mernekli

Editör

Klinik Psikolog Sayın Ceren Mernekli ile Psikoloji Serüveni üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

1. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Ben klinik psikolog turna ceren mernekli. 2021 yılında izmir yaşar üniversitesi psikoloji lisansından mezun oldum ve eğitimini aldığım çeşitli terapi ekolleriyle birlikte danışan kabulüne başladım.

2022 şubat ayında istanbul kent üniversitesi klinik psikoloji yüksek lisansına kabul edildim ve 1 senede yüksek lisansımı tamamladım.

Şuanda izmirde yaşıyorum ve hem online hemde yüz yüze olarak danışanlarıma hizmet vermekteyim.

2. Bu alana uzmanlaşmaya ve başka insanların hayatına dokunmaya karar vermemiz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz yoksa başka birileri mi sizi teşvik etti? Biraz kendi yolculuğunuzdan ve hikayenizden bahseder misiniz?

Bana bazen enteresan geliyor ama ilkokul 4.sınıftan beri psikolojiden başka bir bölüm çıkmadı ağzımdan 🙂 

O yaşlardan beri insanları gözlemlemeyi, analizler yapmayı çok seviyorum. Bana bir çeşit bulmaca gibi gelirdi insanları izlemek ve analiz etmek. 

İnsanları izledikçe onları tanımaya başlardım ve yapacakları yorumları, davranışları bilebiliyor olmak çok hoşuma giderdi.

Yaşım ilerledikçe anlatmaktansa insanları dinlemeye daha yatkın olduğumu ve insanlara yardımcı olmanın bana çok keyif verdiğini farkettim.

Birinin bir problemini bana anlatması yada bir konuda bana fikir danışması beni inanılmaz mutlu ederdi.

3. Son yıllarda bu alana ilgi oldukça arttı. Özellikle sosyal medyada çok fazla bir bilgi kirliliği de yaşanıyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her alanda olduğu gibi bizim alanımızda da rekabet ortamı oldukça fazla.

Sosyal medya kitlelere ulaşmak için çok ciddi bir araç haline geldi bu sebeple bireyler bir fark yaratmak için sosyal medyayı kullanıyor. Fark yaratmanın yolu da ya yaratıcı olmaktan yada ilgi çeken konulara yoğunlaşarak dikkatleri üzerine çekmekten geçiyor… 

4. Bazı insanlar potansiyelleri olmasına rağmen değişim için adım atamıyorlar, bir türlü harekete geçemiyorlar. Bunun sebebi nedir?

Tabiki bunu tek bir sebebe dayandırmak doğru olmaz çünkü her bireyin hayatını etkileyen birbirinden farklı çok fazla bileşen var.

Ancak genel bir değerlendirme yaparsak en önemli sebep konfor alanını terk edecek cesareti bulamamak.

Yıllardır süregelen bir düzeni değiştirmek cesaret isteyen bir süreç…

Ancak şunu unutmayalım ki şuan ki konfor alanımızı da zaman içerisinde biz inşa ettik, neden yenisini inşa edemeyelim? 🙂

5. Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz? Yaptığınız bu çalışmaları siz kendinizde nasıl deneyimliyorsunuz?

“Sen psikologsun halledersin”, “ya sen hiç sorun yaşamıyorsundur” gibi cümleleri sık sık duyuyoruz ancak biliyorsunuz ki bizlerde insanız 🙂

Dalgalı dönemlerde kendime biraz zaman tanıyorum her duygu çok kıymetli hepsini yaşamak gerekli.

Deneyimlediğimiz her duygu bize mutlaka bir şeyler öğretiyor. 

Seanslarımda hep bahsettiğim bir metafor var. Çok parçalı bir puzzle yaptığınızı hayal edin. Bir parçaya takılıp kaldınız yerini bulamıyorsunuz. Burada 2 seçeneğimiz var birincisi öfkelenmek, umutsuzluğa kapılmak bir türlü parçanın yerini bulamadım diye kendiniz suçlamak.

İkincisi ise her yanlış denemede o parçayı bir daha buraya koymamam gerektiğini öğrendim diye düşünüp doğru seçeneğe doğru ilerlemeye devam etmek.

Sizce kulağa hangisi daha hoş geliyor?

6. Kendi özel yaşamınızda arkadaşlıklarınızda bu uzmanlığınızı arka planda kullandığınız ve kişiler hakkında analiz yaptığınız durumlar oluyor mu? Neler gözlemliyorsunuz ve neler fark ediyorsunuz?

Olmaz mı 🙂 

Kendimi bildim bileli insanları gözlemlemeyi sevdiğimi söylemiştim.

Yakınımdaki insanları da analiz etmenin, gözlemlemenin sürdürmenin beni mesleki olarak aktif tuttuğuna inanıyorum. 

Aynı zamanda bir dış göz olarak yaptığım yorumlar bazen onlarada ışık olabiliyor.

Tabiki gözlemlerim sonucu ulaştığım fikirler varsayımdan ibaret ancak terapi süreçlerimde de bu analizlerin faydalarını görebiliyorum.

7. Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla sürekli kendinizi geliştirmeye ve bu alanda en son gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyorsunuz. Bu konuda son zamanlarda neler yapıyorsunuz, hangi alana odaklanıyorsunuz?

Araştırmayı, okumayı, fikir alışverişinde bulunmayı hiç bırakmıyorum.

Bu aralar özellikle çağımızın problemlerine odaklanmaya çalışıyorum. 

Örneğin ilişkilerde yeni yeni kavramlar türedi biliyorsunuz; “gashlithing”, “gosthing”, “love bombing”….

Çağın getirilerine uyum sağlamak, onları bir çerçeveye oturtup anlamlandırmak bizim mesleğimizin en önemli gerekliliklerinden. Bu sebeple bizim mesleğimizde gelişim hiç bitmeyen bir süreç…

“Ben oldum” demek imkansız gibi bir şey…

8. Bu alanda hizmet almak isteyenlere ne tavsiye edersiniz? Hizmet alacakları uzmanlarda hangi özelliklerin olup olmadığına dikkat etsinler?

İlk etapta gidecekleri uzmanın uzmanlık alanlarına, yardıma ihtiyaç hissettikleri alanda çalışıp çalışmadığına bakmaları çok önemli. 

Sonrasında terapi sürecinin en önemli bileşeni “terapötik bağ”. Terapistle karşılıklı sağlıklı bir bağ kurulduğunda sürecin ilerleyişi çok daha rahat olacaktır.

Benzer

Yorum Yaz