Sosyal Medyaya Biraz Ara mı Versek?

Editör

Birçoğumuz sosyal hesaplarımızla o kadar iç içeyiz ki, bu hesaplardan önce ne yaptığımızı hatırlamakta güçlük çekiyoruz.

Sosyal medyada olmanın kuşkusuz pek çok avantajı var, ancak arkadaşlarımızdan, ailemizden, ünlülerden ve dikkatimizi çekmek için sürekli reklam vererek yarışan markalardan gelen bildirimlere karşı yaşamda dengeyi korumak oldukça zor.

Bu tehlikenin farkında oIanlar, zihinlerini boşaltmak için 3 günlük ya da 1 haftalık Instagram detokslarına veya “10 Günlük Dijital Bağlantıyı Kesme Mücadelesi” ne katılmaya başladılar bile.

Yurtdışında yakın zamanda sosyal medya hakkında yapılan bir anket çalışmasında, ankete katılanların yüzde 25’i sosyal medyanın ruhsal sağlıkları üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu, yüzde 53’ü ise sosyal medya kullanımını azaltmanın kendilerine yardımcı olabileceğini düşündüklerini söyledi.

Bu sayı, pandemi sırasında başlayan veya kötüleşen bir ruh sağlığı sorunu olanlar arasında yüzde 66’ya yükseliyor.

Katılımcıların yüzde 29’u sosyal medyaya ara vermekten fayda sağlamak için en az birkaç gün ara vermeleri gerektiğini söylerken, bu sayı 15 ila 24 yaşındakiler arasında yüzde 46’ya yükseliyor.

Sosyal medya ruh sağlığını nasıl etkiliyor?

Araştırmalar sosyal medyanın sağlığınız ve refahınız üzerindeki etkileri hakkında negatif şeyler söylüyor. Bu konuda yapılan çoğu araştırmanın pek de olumlu olmadığını öğrenmek sizi şaşırtabilir.

Aslında, beyniniz Instagram kaydırmalarınızı azaltmanız için size yalvarıyor olabilir.

2015 yılında yapılan bir araştırma, İngiltere’deki çocukların okul günlerinde 3 saat veya daha fazla sosyal ağ sitelerini kullanmaları halinde, ruh sağlıklarında sorun yaşama risklerinin iki kat daha fazla arttığını ortaya koymuştur.

Öte yandan 2018 yılında yapılan bilimsel bir çalışmada, sosyal medya kullanımının azaltılması ile depresyon ve yalnızlık durumundaki iyileşmeler arasında doğrudan bir bağlantı bulunmuştur.

2021 yılında yapılan bir ankette, rastgele seçilen 1.500 Amerikalı’dan oluşan bir grubun % 86’sı sosyal medyanın mutluluklarını olumsuz etkilediğini belirtmiştir. Bu durum özellikle kendileri evdeyken arkadaşlarını Instagram’da güzel bir yerde tatilde, yemekte veya eğlenirken görünce daha da tetiklenmektedir.

Bu grubun % 79’u ise anksiyete, yalnızlık ve depresyon üzerinde olumsuz etkileri olduğuna inandıklarını ifade etmiştir.

2022 yılında Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Avustralya ve Norveç’te yapılan ülkeler arası çevrimiçi bir anket, pandemi sırasında sosyal medyayı eğlence için veya yalnızlığı azaltmak için kullananların ruh sağlığının daha kötü olduğunu ortaya koymuştur.

Sosyal medyayı kişisel temas ve ilişkileri sürdürmek için kullanmak daha iyi ruh sağlığıyla ilişkilendirilirken, sosyal medyada geçirilen günlük sürenin artması ile genel olarak daha kötü ruh sağlığına neden olmaktadır.

Öte yandan, 2021 yılında 68 üniversite öğrencisi üzerinde yapılan bir pilot çalışma, öğrencilerin çoğunun sosyal medyaya ara verdikleri sırada ve hemen sonrasında ruh hallerinde olumlu bir değişiklik olduğunu, kaygılarının azaldığını ve uykularının düzeldiğini bildirdiklerini ortaya koymuştur.

Veriler oldukça açık görünüyor. Kötü benlik imajı, anksiyete, depresyon, yalnızlık ve hatta kötü uyku deneyimi yaşamak istemiyorsanız, sosyal medya kullanımınızda bazı değişiklikler yapmak iyi bir fikir olabilir. Çoğu insan sosyal medyaya girmek yerine o sürede ne yapabileceğini bulmak konusunda sıkıntı yaşayabilir.

Sosyal medya kullanımı yerine yapılacaklar

Ruh sağlığınız Instagram estetiğinizden daha önemlidir. Peki, gün içinde saatlerce başkalarının paylaşımlarını kaydırmak yerine ne yapabilirsiniz?

Ekrandan uzaklaşıp gerçek dünyaya adım attığınızda, ihtiyaçlarınıza bağlı olarak sonsuz sayıda seçeneğiniz vardır.

Sosyal medya hesaplarınıza girme dürtüsünü neden hissettiğinizi belirledikten sonra, bu duyguyu başka şekillerde yönlendirebilirsiniz.

Biraz boş vaktiniz olduğunda elinizin hemen telefonunuza uzandığını fark ederseniz, sosyal medyaya girmek yerine bu seçeneklerden birini yapmayı değerlendirebilirsiniz:

  • Kısa bir yürüyüşe çıkın.
  • Biraz müzik açın.
  • Biraz kitap okuyun veya bir podcast dinleyin.
  • Bir şeyler karalamayı veya el işi yapmayı deneyin.
  • Lezzetli bir şeyler pişirin.
  • Varsa evcil hayvanınızla oynayın.
  • Biraz yoga veya meditasyon yapmayı deneyin.
  • Çay veya sıcak çikolata gibi rahatlatıcı, bir içecek için.
  • Eski fotoğraflarınıza bakın ve anılarınızı tazeleyin.
  • Bir enstrüman çalmayı öğrenin.
  • Bahçe veya balkonda çiçeklerle uğraşın.

Gelen beğeniler ya da yorumlar üzerinden biraz insanlarla bağ kurmak ihtiyacındaysanız, sosyal medya yerine bu etkinlikleri deneyin:

  • Uzun zamandır konuşmadığınız bir arkadaşınızı veya aile üyenizi arayın. (mümkünse görüntülü arama yapın).
  • Birini akşam yemeğine veya bir şeyler içmeye davet edin.
  • Arkadaşlarınızla bir hafta sonu brunch’ı, yürüyüşü veya alışveriş gezisi planlayın.
  • İlgi alanınıza giren bir kuruluşta gönüllü olun.
  • Yüz yüze bir derse ya da etkinliğe kayıt olun.
  • Apartmanda veya sitede oturan bir arkadaşınızı kısa bir akşam yürüyüş yapmaya davet edin.

Sosyal hesaplarınıza giriş yapma nedenlerinizi bilmenin çok büyük bir gücü vardır. Neden başkalarının hikayelerine veya Reels’lerine bakma ihtiyacı hissettiğinizi fark edebilirseniz, bu ihtiyacı başka bir şekilde karşılamak için bir seçim yapabilirsiniz. Sosyal medyaya ara vermek harika olsa da, kullanımınız konusunda gerçekçi olmak ve aşırıya kaçmamak çok önemlidir. Günlük veya haftalık olarak ekranda geçirdiğiniz süreyi telefonunuzdan takip edebilirseniz bu sürenin yerine neler yapabileceğinizi de düşünmeye başlayabilirsiniz.

Önemli olan boşa geçen bu vaktin farkına varmak ve minik minik bu süreleri size fayda sağlayan aktivitelerle değiştirebilmek. Sosyal medya bu aralar yoğun bir şekilde hayatınızın bir parçasıysa, sorun değil. Sosyal medyayı kullanırken bile olumsuz etkilerini azaltmanın ve olumlu etkilerini artırmanın yolları vardır.

Örneğin şunları yapabilirsiniz:

  • Ruh haliniz veya kişisel imajınız üzerinde olumsuz etkisi olan hesapları takip etmeyi bırakın.
  • Kendinizi yargılamanızı tetikleyen fotoğrafları kendi profilinizden kaldırın.
  • Olumsuz DM’leri, eski mesajları veya istenmeyen bildirimleri telefonunuzdan silin. O eski enerjiyi tutmanıza gerek yok.
  • Başkalarının sizin paylaşımlarınızdan ilham alabilmesi ve belki de aynı şeyi yapabilmesi için başkalarını motive edici ve harekete geçirici özgün paylaşımlar yapmayı deneyin.
  • Kendinizi daha farklı göstermek için filtre kullanma adımlarını atlayın ve gerçek sizi sergileyin.
  • Sadece mükemmel anların değil, başkalarına, tıpkı onlar gibi kusurları, takıntıları ve güvensizlikleri olan yanınızı da gösteren paylaşımlar da yapın.
  • Başkalarının paylaşımlarına cesaretlendirici ve övgü dolu yorumlar gönderin.
  • Çoğumuz için sosyal medya hayatımızın bir parçası, evet kabul ediyoruz. Biraz daha bilinçli kullanım, ara sıra verilecek molalar ve yeni aktiviteler ile azaltılmış sosyal medya kullanımı ile kendinize daha fazla zaman ayırmak ve daha mutlu bir yaşam mümkün.

Benzer

Yorum Yaz