Bizler Sadece Onlara Işık Tutuyoruz – Eda Lara Yalçıner

Editör

Psikolog Eda Lara Yalçıner, “Danışan, aşama kaydettikçe daha da istekle devam ediyor. Daha farklı bir pencereden dünyaya bakmaya başlıyor.” diyor.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba, ben Psikolog Eda Lara Yalçıner. 1999 yılında İstanbul’da doğdum. Halen daha doğduğum şehirde ikamet etmekteyim. 2017 senesinde Doğuş Üniversitesinde burslu olarak kazandığım sosyoloji bölümünden 2. Sınıf sonunda psikoloji bölümüne yatay geçiş yaparak 2022 senesine kadar eğitimimi devam ettirip bu bölümden mezun oldum

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka insanların hayatına dokunmaya karar vermeniz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz yoksa başka birileri mi sizi teşvik etti? Biraz kendi yolculuğunuzdan ve hikayenizden bahseder misiniz?

Tabiki memnuniyetle. Bu bölümü okumaya karar verdiğimde henüz 8 yaşındaydım. Bir çoğumuz gibi zorlu bir çocukluk geçirdim ve o dönemler annemin isteği üzerine bir psikoloğa gittim. Gittiğim psikoloğun bendeki etkisini bana olan yararını gördükten ve seanslarım sonlandıktan sonra, kendisine hayran kaldım ve onun bana yaptığını bende başka insanlara yapmak istedim.

Bir insanın hayatına dokunabilmek, karanlıkta olduğunu düşünen insanlara bir ışık olmak, kendini yalnız hisseden insanlara aslında yalnız olmadığını göstermek benim en büyük gayem oldu.

Keza gerçekten bu meslekle alakalı eğitim alana kadar da tanıdığım veya tanımadığım herkese el uzattım ve onlara iyi geldiğimi görmek beni çok mutlu etti.

Üniversiteye geçtiğimde sosyoloji bölümünü kazanmıştım ve memnun değildim, akabinde psikoloji bölümüne yatay geçiş yapabileceğimi öğrendiğimde bir saniye bile düşünmedim ve bölüm değiştirdim.

Bu bana 1 sene kaybettirdi fakat çocukluğumda karar verdiğim, o zamandan beri istediğim mesleğe ulaşmak için 1 sene kaybetmek çok ta üzmedi beni. Ve nihayet buradayım, psikolog olarak mesleğim icra ediyorum.

Kendi özel yaşamınızda arkadaşlıklarınızda bu uzmanlığınızı arka planda kullandığınız ve kişiler hakkında analiz yaptığınız durumlar oluyor mu? Neler gözlemliyorsunuz ve neler fark ediyorsunuz?

lbette oluyor. Bu meslek birebir insanlarla alakalı olduğu için istemli/istemsiz şekilde analizler yapmaya başlıyor insan. Önceden dikkat etmediğiniz detaylar artık sizin için karşınızdaki insan hakkında bir ipucu vermeye başlıyor.

Oturuş pozisyonları, bakışları, el kol hareketlerinden tutun, söyledikleri en ufak bir kelimeye kadar her detay aslında çok şey anlatıyor. Bir psikolog olarak sadece söylenenleri değil söylenmeyenleri de görüyorsunuz.

Söylenmeyenler daha çok beden dili ile ifade edilenler oluyor. Bunlar içinde ayrıyeten bir eğitim veyahut kitap okuyup bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Beden dili de aslında psikolojiye dair pek çok bilgi vermekte bunların bütününü doğru bir şekilde değerlendirmeye başladığınızda karşınızdaki en çok tanıyorum dediğiniz insanla dahi yeniden tanışıyorsunuz. Ve o noktaya geldiğinizde karşınızdaki insanlarla olan iletişiminiz çok daha fazla artıyor olumlu yönde. Çoğu davranışın, sözün altında yatan sebebi görmeye başlıyor ve fark ediyorsunuz. Kriz anlarını yönetebiliyor, kimseyi dinleyemen insanlara bile kendinizi dinletebiliyorsunuz bu sayede.

Uzmanlaştıktan sonra kendi hayatınızda ne tür değişiklikler oldu?

Çok fazla değişiklik oldu. Bazen bazı durumlar karşısında verdiğim tepkileri o an veya üzerinden biraz zaman geçtikten sonra kendimi yeniden değerlendirmeye başladım. Tepkilerimin sebeplerini fark etmeye başladım.

İstemsiz psikolojik olarak anlık verdiğim tepkilerin aslında bende hangi duyguyu ve düşünceyi uyandırdığından dolayı verdiğimi gördüm ve bu sayede daha sağlıklı daha gerçekçi düşünceler düşünmeye farkındalıklar yaşamaya başladım. İnsanlara karşı bakış açım değişti.

En basitinden eskiden sinirlendiğim veya kötü biri olarak nitelendirdiğim insanlara artık ‘ne yaşadı da böyle oldu acaba?’ demeye başladım. Ve bu sayede daha da fazla insanları anlamaya çalışmaya başladım.

Son yıllarda özellikle sosyal medyada çok fazla bir bilgi kirliliği var. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu alana karşı olan önyargının yıkılmaya başladığını ve insanlar açısından ilginin arttığını görmek beni çok mutlu ediyor. Fakat dediğiniz gibi özellikle sosyal medyada çok fazla bilgi kirliliği yaşanıyor. İnsanlar okudukları her bilgiye koşulsuz şartsız inanıyor, kendi kendine tanı koyan ben şöyleyim böyleyim diyen çok fazla insan var.

Psikoloji hakkında üstün körü bilgilere sahip olup sanki bu mesleği yaparmış gibi konuşan insanlara ve onlara inanan hiç doğruluğunu araştırmayan pek çok kişiye şahit oluyorum. Eksik veya hatalı anlatılan, edinilen bilgilerle insanların aklı karışıyor. Yaşam koçlarını, psikologlarla eş tutan hatta üstün görenler var. Kimse bu bölümün eğitimini almamış insanlara kulak asmamalı. Kulaktan dolma bilgilere itibar etmemeli.

İnsanların farkındalıkları arttıkça hayatlarında yolunda gitmeyen ve kötü giden şeyleri değiştirmek istiyorlar. Bedensel ruhsal ve zihinsel açıdan sizden hizmet alanlarda nasıl bir etki bırakıyorsunuz?

Evet insanlar farkındalıkları arttıkça buna yelteniyorlar. Bu değişim ve gelişimin en önemli adımı aslında. Çünkü bizim etkimiz ancak gerçekten bu bilince ulaşıp değişimin gerçekleşmesini isteyenlerle başarıya ulaşıyor. Fakat ne yazık ki bazı danışanlar bu değişimin hemen çok hızlı olmasını istiyor veya bizim onların hayatlarına sanki bir sihirli değneğimiz varmışçasına dokunmamızı bekliyorlar.

Bu düşünüldüğü kadar kolay bir süreç değil, bizimde elimizde bir değnek yok . Bizler gelen danışanlarımıza onların göremediklerini gösterebiliyoruz, davranış ve düşüncelerinin altında yatan gerçek sebeplere ulaşıp danışanımızın da bunu anlamasını sağlıyoruz. Ve aslında değişimi, gelişimi danışanımız kendi başına sağlıyor.

Bizler sadece onlara bu yolda ışık tutuyoruz. Sabır isteyen bir süreç elbette bu. Fakat aşama kaydettikçe daha da istekle devam ediyor danışan. Yeni, daha farklı bir pencereden dünyaya bakmaya başlıyorlar ve gerçekten hayatları değişiyor.

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına rağmen değişim için adım atamıyorlar. Bunun sebebi nedir?

Konfor alanları dışına çıkmak istememeleri en büyük sebep aslında. Bazı insanlar değişimi istese dahi bu değişimin hayatlarındaki etkilerini göze alamazlar. Çünkü rahatının konfor alanının dışına çıkmak zor gelir, rutinlerinin bozulacağından korkarlar ve değişimi reddederler.

iz hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz?

İnsanlar bu mesleği yapanların dalgalı bir dönem yaşamasını yadırgıyor. Ancak ben de yaşıyorum çoğu insan gibi. Böyle zamanlarda öncelikle kendime 1-2 gün müsaade ediyorum, kendimi dinliyorum ve gerçekten neye öfkeliyim veya üzgünüm, bunları anlamaya çalışıyorum.

Bulduğumda sebebini duygularımın yanı sıra mantığıma da kulak veriyor ve bunun sadece bir dönem olduğunu, şu an ki duygularımın geçici olduğunu ve sebebi neyse de bunları kendi kendime konuşup çözmeye çalışıyorum. Bilirkişi olmam her zaman her sorunun üstesinden gelebilmemi sağlamıyor. Kendime yetemediğimde ben de yardım alıyorum. Bunu bütün meslektaşlarımın yapması gerektiğine inanıyorum.

Bu mesleği yapmak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?

Öncelikle bu bölümün sanıldığı kadar kolay olmadığını bilmeliler. Çünkü insanlar tıpkı bir çiçek bahçesi gibidir. Çeşit çeşit farklı farklı. Belirli ekoller altında ilerliyoruz bu doğru ekoller değişmez. Fakat o terapi sürecini yönetebilmek açısından her birey için öznel bir yaklaşım sergilememiz gerekiyor. Bu sebepten ötürü sadece okunulan kitapların, alınan eğitimin yeterli olmadığını bilmeliler.

İnsan ilişkileri kuvvetli olmalı. En önemlisi de dinlemeyi gerçekten iyi bilmeleri gerekiyor. Zira bizim mesleğimizin temeli dinlemeyi bilmekle başlıyor. Maddi açıdan bu mesleği tercih edenlere şahit oluyorum ve bu beni üzüyor. Böyle bir amaç uğruna yapmak isteyen varsa vazgeçmeli çünkü böyle bir durumda hayatının geri kalanı kendisi için eziyet olur. Her meslekte olduğu gibi bu mesleğinde gerektirdiği meziyetler var, kişi gerçekten bunlara sahip değilse doğru bir seçim yapmış sayılmaz.

Kendinden emin olan ve yapmak isteyenler içinse bolca araştırma yapmalarını, çokça okumalarını ve hiçbir zaman durmamalarını tavsiye ediyorum. Çünkü psikoloji günümüzde halen daha gelişmelere yer veren, durağan olmayan bir bölüm. Yenilikleri takip etmeliler.

Benzer

Yorum Yaz